17 Nisan 2011 Pazar

BAĞCILIK ÜZÜM VE ASMA

BAĞCILIK ÜZÜM VE ASMA



Üzüm Hakkında : Üzümün Tarihteki Yeri


Yerkürenin bağcılık için en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan ülkemiz, asmanın gen merkezi olmasının yanı sıra son derece eski ve köklü bir bağcılık kültürüne de sahiptir. Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılarda M:Ö 3500 yılına kadar asmanın izine rastlanmakta, ülkemizin değişik yörelerinde yapılan kazılarda çıkan üzüm salkımı şeklinde şarap ve içki kapları altın şarap bardakları ve testiler gibi tarihi eserler üzerinde üzümle ilgili şekil ve kabartmalar, bağcılık kültürünün yaygın olduğu hakkında bilgiler vermektedir. Arkeolojik buluntulardan Anadolu’da Hititler zamanında asma ve şarabın büyük önem taşıdığı kaydedilmektedir. Hititler döneminde bağ ve bahçe gibi varlıklarını korumak üzere tarım yasaları uygulanmıştır. Anadolu uygarlıklarının tarihinde bağ ve şarap halkın geçim kaynağı olmuş, ticarette daima önemli rol oynamıştır. Tarih boyunca Anadolu da elde edilen üzümler çoğunlukla kuru ve yaş olarak tüketilmiş bir kısmı da pekmez, bulama, pestil ve lokum şeklinde değerlendirilmiştir.

Üzüm Hakkında : İnsan sağlığı ve beslenmedeki önemi


Üzüm kullanım alanlarının çeşitliliği iklim ve toprak istekleri yönünden çok seçici olmayışı, çok yıllık olması ve çoğalma yöntemlerinin kolay oluşu gibi unsurların etkisi ile dünyadaki en yaygın kültür bitkilerinden biridir. Bileşimi ile ilgili verilere göre; karbonhidrat içeriği dolayısıyla(1,276kj/305 kcal)iyi bir enerji kaynağı B1,B2 vitaminleri ve çeşitli mineralleri içerdiğin den iyi bir besin, faydalı bir doğal ilaçtır. Özellikle bedensel gelişme ,deri ve saç beslenmelerinde iltihaplı,ateşli hastalıklar ve madensel tuz eksiklikleri,böbrek ve karaciğer hastalıklarında yararlılığı tıp uzmanları tarafından tespit edilmiştir. Kimyasal açıdan çekirdeksiz üzümün kalori verici oluşu bünyesinde bulunan karbonhidratlardan ileri gelmektedir.


Üzüm Hakkında : Yetiştirme Teknikleri


Bölgenin toprak koşullarına uyabilecek ve bölge çeşitleriyle uyuşabilecek anaçların seçilmesine özellikle dikkat edilmelidir. Bu çeşitler 5BB ,S 04,41 B,110R,99 R,420 A,1103 P,1616C gibi Amerikan asma anaçları kullanılır. Çeşit önerisinde bulunurken, öncelikle bölgenin iklimi ve yaygın olan üzüm değerlendirme şekilleri göz önüne alınmalıdır.


TOPRAK HAZIRLIĞI

Bağ yeri seçildikten sonra toprağın hazırlanması işlemine geçilir. Arazide varsa, büyük kayalar, ağaçlar çalılar temizlenir. Omcaları muntazam ve düzgün dikebilmek için tümsekler düzeltilir, çukurlar doldurulacak toprak tesfiyesi yapılır. Fazla su tutan yerlere drenaj içim önlemler alınır. Asmanın ekonomik ömrü bakım koşullarına göre değişmekle birlikte 40 yılın üzerindedir.Bu edenle ömrü bitinceye dek dikildiği yerde kalacağından,tesisinde çok titiz davranılmalıdır.Yeni kurulacak bağ yeri,hiç işlenmemiş bir toprak üzerinde olacaksa alan iyi bir şekilde işlenmelidir.Eğer eski bir bağ alanı ise torağı birkaç yıl dinlendirilerek bol yeşil gübre ile gübrelendirilmelidir.Asmanın iyi büyüyebilmesi,köklerinin derine gitmesi toprak içinde gelişmesine bağlıdır.Gelişme toprak yapısı ile ilgilidir.Amerikan asma anaçlarının kökleri,çok kuvvetli ve süratli büyüdüklerinden toprağın gevşek ve süzek olması lazımdır.Asmaların gelişmemesi ve bazı bağların zamanından önce kuruması, krizmanın yapılmaması veya yüzlek yapılmasından ileri gelmektedir.

DİKİM

Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeldikten sonra,hayvan veya makine gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır.Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m.sıra arasının 2,5-3m.olması gerektiğini ortaya koymuştur.İşaretlenmiş yerlere iki kürek derinliğinde,bir kürek genişliğinde çukur açılır.Çukur açmanın makine ile yapılması daha avantajlıdır.Çukurların dip kısmına yanmış çiftlik gübresi,ince toprakla karıştırılarak konmalıdır.Dikim içinde fidan budama yapılır.Yan boğaz kökleri tamamiyle dip kökler ise 10 cm üzerinden çepeçevre kesilir.Oluşmuş sürgünlerin en kuvvetlisi bırakılır.Budaması yapılan köklü çubuk veya aşılı köklü topraklı fidan,açılan çukurun tam ortasına gelecek şekilde konur,fidanın gövde kısmının en az 10-15 cm.i toprak üzerinde kalacak şekilde açılan çukurlara 10-15 cm kalınlığında toprak atıldıktan sonra fidan hava almayacak şekilde sıkıştırılmalıdır.Daha sonra can suyu verilir ve fidanın yerini belli etmek için yanına herek dikilir.

GÜBRELEME

Doğru,dengeli ve zamanında yapılan gübreleme bağcılıkta ürün miktarının ve kalitesini arttırmakla ve bağların hastalık,Zaralı,dona karşı dirençlerini de yükseltmektedir.Bağlara verilecek gübre miktarının tespiti çok fazla faktöre bağlı olan ve önceden bazı tahlilleri gerektiren bir işlemdir.Her bölgede hatta her bağda ihtiyaç duyulan mineral ve organik madde miktarını ayrı ayrı tespit etmek daha sonra buna göre gübreleme yapmak en isabetli yoldur.Çiftlik gübresi ile fosforlu gübreler sonbahar toprak işlemesi sırasında sıralar arasına verilerek toprakla karışmasını sağlar.Azotla gübrenin ise bağlara en uygun verilme zamanı ilkbaharda ilk toprak işlenmesinden hemen önce şubat-mart aylarıdır.Arzu edilirse azotlu gübrenin ikinci yarısı nisan-mayıs aylarında da verilebilir.

SULAMA

Asmanın büyüyüp gelişmesi için topraktaki su miktarının daimi solma noktasının üstünde olması gerekir.Asmanın hızlı gelişme devresi olan mayıs haziran ayları ile salkımların ben düşme zamanında(Temmuz)kök bölgesinde yeterli su bulunmadığı hallrde omcaların gelişmesi yavaşlar,yapraklar pörsür ve renkleri solar.Kış yağmurları normal düşmüşse toprak tarafından tutulmuş olan su bağların bahar gelişmesine yeterli olmaktadır.Sulama imkanı olan taban bağlarda iki defa sulama ve sulamalardan sonra tava gelince toprak işleme çok iyi sonuç vermektedir.Kışın kurak geçmesi halinde bir de bağlar uyanmadan önce bir su verilip ardından toprak işleme yapılması yerinde olur.Bağlarda çiçeklenmenin hemen sonrasında ve tanelere ben düşme başlangıcında sulamaya yönelik dikkat etmek gerekir.Yurdumuzda bağlarda sulama çoğunlukla karık usulünle yapılmaktadır.Ancak son yıllarda damla sulama ve sprink yöntemi ile bağların sulanması önem kazanmıştır.

BUDAMA




Asmanın budanması çok bilgi ve beceri isteyen bir teknik iştir. Bu nedenle asmanın fizyolojisini ve budama esaslarını bilmek gerekir. Aksi halde üzümün kalitesi düşmekte, verim azalmaktadır. Budama şekli açısından hem daha yüksek bir verim ve kalite elde edilmesi, hem de özellikle boncuklanmanın önlenmesi açısından 5-8 göz üzerinden uzunlu kısalı karışık budamaya imkan sağlayan telli terbiye şekillerinden 60-80 cm gövde yüksekliğine sahip “guyot sistemi” ya da “guyot+T” terbiyesi şeklinin uygulanması öngörülmektedir.

AŞILAMA

Filoksera venemotodla bulaşık olan bağlarda Amerikan asma ancı üzerine aşı yapma zorunluluğunu getirmiştir. Çeşit değiştirmek için de aşı yapılır. Toprak çeşitlerinin farklılığına göre değişik Amerikan asma anaçları üzerine aşı yapılır. Günümüzde en pratik ve kullanılan aşı yöntemi masa başı omega aşısıdır. Dikili bağlarda ise yarma aşı, kalem aşısı, kakma aşı, dilcikli aşı ve göz aşısı yapılır.





Üzüm Hakkında : Bağ Tesisinde Öncelikle Dikkat Edilmesi Gerekenler
  1. Bağ kurulacak arazi fazla meyilli olmamalıdır. Eğer arazide meyil var ise teraslanmalı, engebeli ise tesviye edilmelidir.
  2. Tesisten önce toprağın yapısı, aktif kireç oranı, tuzluluk durumu (Bor dahil), organik madde oranı ve Fosfor (P), Potasyum (K) gibi bazı besin elementlerinin durumu analiz edilmelidir. Toprak analiz sonuçlarına göre ve talep edilen asma fidanı anaç tercihi yapılmalıdır.Bu konuda gerek Tarım İl Müdürlükleri gerekse Araştırma kuruluşları yardımcı olmaktadır.
  3. Araziye dikimden önceki sonbahar döneminde öncelikle arazi patlatması yapılıp arkasına dekara 3 ton yanmış ahır gübresi serildikten sonra krizma pulluğu ile arazi kum kıvamına gelecek şekilde 45-50 cm derinliğinde işlenmelidir.
  4. Tesiste "Virüssüz Sertifikalı" fidan kullanılacaksa, arazinin nematodlara karşı dezenfekte edilmesi gerekir.Bu yüzden arazi analizlerinde nematod araştırması muhakkak yapılmalıdır.
  5. Sıraların düzgün olması için işaretleme ve dikim sırasında dikim ölçüsü kadar "Dikim tahtası" kullanılmalı ve arazinin düz kenarını araziye giriş diye düşünülüp aynı sırada arkaya doğru dikim yapılması gerekmektedir.
  6. Özellikle krizma yapılmamış topraklarda, dikim çukurları toprağın tavlı olduğu devrede en az 30 cm çapında ve 40 cm derinliğinde açılmalıdır .Üst tabakadan alınan toprak dikim çukuruna ilave edilmelidir.
  7. Fidanlarda, daha önce yapılmamışsa saçak kökler ve aşı gözünün üzerinden ana kol düşünülen kısmın iki göz üzerinden "Dikim budaması" yapılmalıdır.
  8. Fidanlar, aşı yeri toprak yüzeyinin 5 cm üzerinde kalacak şekilde dikilmelidir .Kök boğazının 5 cm üzerine üst toprak daha sonraki kısma ise alt toprak konulmalıdır.
  9. Dikim sırasında köklerden en az 10 cm uzak olacak şekilde dikim çukuruna 100 g DAP ya da benzeri gübre verilmelidir. Lakin bölgesel farklılık olduğundan detaylı bilgiyi analiz bilgileriniz ile beraber Tarım il ve İlçe müdürlüklerinden alabilirsiniz.
  10. Dikim çukuru kök boğazından 5 cm yukarısına kadar üstten çıkan toprakla doldurulduktan sonra can suyu verilmelidir. Su süzüldükten sonra çukurun kalan yarısı alttan çıkan toprakla doldurulmalı ve toprak ayakla fidana zarar vermeyecek şekilde hafifçe bastırılarak sıkıştırılmalıdır.
  11. Dikim tamamlandıktan sonra kış dikimi ise fidanların üzeri ince ve nemli bir toprak tabakası ile 5 cm örtülecek şekilde kümbet yapılarak kapatılmalıdır Bahar dikimi ise aşı yerinin 5-10 cm altına kadar toprak kümbeti yapılmalıdır.

Üzüm Hakkında : Bağcılık Yapacak Üreticilere Bilgiler


Bağcılıkta başarının temel şartı bağ kurulacak yörenin iklim ve toprak faktörleri ile asmanın çok iyi uyuşma içinde olmasını temin etmektedir. Bu nedenle bir yere bağ tesis ederken iklim, toprak, mevkii-yön, anaç ve çeşit seçimi gibi unsurları iyice etüt etmek gereklidir. Asma gelişme devresi oldukça uzun bir bitkidir. Günlük ısı ortalaması bu derecenin altına düşünceye kadar gelişmesini sürdürür. Her üzüm çeşidi, meyveleri iyi bir şekilde olgunlaştırılması için belirli bir ısı toplamına ihtiyaç gösterir. Bağ kurulacak bölgenin yıllık aktiR,sıcaklık toplamının en az 1600 derece olması gerekir.
Asmanın kökleri derine gittiği için diğer bitkilere oranla daha az yağış alan yerlere de yetişebilir. Yıllık yağış miktarı yanında,yağışın dağılımı bağcılık bakımından çok önemlidir.İlkbaharın son döneminde ve yaz başlangıcında devam eden yağışlar özellikle mantari hastalıklarının artmasına sebep olduğundan bağcılık yönünden sorun yaratmaktadır.Rüzgarların bağlara çok etkisi vardır. Diğer iklim faktörleri müsait olmak şartıyla rüzgarlardan korunmuş yerler bağcılığa daha elverişlidir.


Üzüm Hakkında : Başlıca Hastalıklar


FİLOKSERA

Aşısız bağlarda zarar veren bir böcektir.Bağın kök kısmında şişkinlikler oluşturarak su ve besin maddesi alımını engeller.Ve asma yaz ortalarında aniden kurur.Taze kuvvetli kökler üzerinde beslenen sarımsı yeşil ve açık kahverengiye dönen renkleri vardır. Filoksera çelik, fidan, kasa, insan, sulama suyu, traktör ve aletlerinden bir bağan diğer bağa geçebilen asrın vebasıdır.
Mücadele; Filokseranın ekonomik ilaçlı mücadelesi yoktur. Tek mücadele şekli Amerikan asma anaçları üzerine kurulan bağlardır.


ÖLÜ KOL HASTALIĞI

Bağlarda sıkça görülen mantari hastalıklarından biridir.Bağ omcasının bütün yeşil kısımlarında görülebilir.Bu yüzden bazı sürgünlerde görülür.Bu yüzden bazı yörelerde sürgün kuruması olarak da bilinir.İlk bahar ve yaz başlangıcında siyah lekecikler halinde görülür.Tanecikler üzerinde de siyah lekeler meydana gelir.
Mücadele; Asma fidanları uygulanmaya başlandıktan sonra birkaç ilaçlama ile hastalık önlenebilir. İlk ilaçlama sürgünler 2-3 cm iken ikinci ilaçlama sürgünler 10-15 cm’ken yapılmalıdır. Tavsiye edilen ilaçlama 100 lt. suya kış aylarında 2-4 kg. Bordo Bulamacı, yaz aylarında 100 lt . suya 250 gr Captan 50%


UNLU BİT

Ergin dişi oval ve yassı biçiminde 3 mm uzunluğunda 2mm genişliğindedir.Rengi sarımsı turuncudur.Yumurtalar beyaz mumsu ipçiklerden oluşmuş yığınlar halinde bulunur.Her yumurtada 150-200 adet yumurta vardır.Bitkinin öz suyunu emerek omcanın zayıflamasına üründen düşmesine ve kurumasına neden olur.Unlu bit sıcak ve nemli yerleri seven bir zararlıdır.Bu nedenle ilkbahar ve yaz mevsiminde nem yüksek olduğu zaman çoğalmaktadır.Kurak geçen yıllarda azalmaktadır.
Mücadele; Çok su tutan taban arazide ve gölgelik yerlerde bağ kurmamak gerekir.Zorunlu kalındığı takdirde asmalar aralıklı dikilmeli ve telli bağ sistemine geçilmelidir.Hatalık görülen bağlarda yapraklar yerinde yakılmalıdır.Bir de yazlık yağlar kükürt ile karıştırılarak 45 gün süreyle verilmelidir.


BAĞ GÖZ KURDU

Bağ göz kurdu larvaları ilkbaharda gözler uyanmadan önce kışladıkları yerlerde gözlere doğru tırmanırlar.Kültürel mücadelede,bağ göz kurdu kışı larva halinde omcanın çubuklarında imha edilmelidir.Ayrıcada bağ göz kurdunun zararlı olduğu bağlar Mart ayının ikinci yarısından itibaren gözlem halinde tutularak bir omcada 1-2 lavra saptandığında ilaçlı mücadeleye geçilmelidir.


BAĞ MİLDİYÖSÜ

Bağcılar arasında PRONOS dye bilinen mantari bir hastalıktır.Daha çok yağışlı ve rutubetli yerlerde gelişir.Ülkemizde külleme hastalığı gibi her yıl görülen bir hastalık değildir.Ancak görüldüğü yıllarda ve yerlerde mücadelesi yapılmazsa büyük ürün kayıplarına neden olur.
Mücadele;
  1. İlaçlama:Sürgünler 25-30 cm olduğunda %0,75’lik doz,
  2. İlaçlama:Çiçeklenmeden sonra%1’likdoz,
  3. İlaçlama:Koruklar saçma iriliğini aldığı zaman%1,5’luk doz tatbik edilir.İlaçlamadan sonra yağmur yağarsa tekrar edilir. Havalar kurak giderse son iki ilaçlamaya gerek kalmaz.


SALKIM GÜVESİ

Ergin kelebek olan bağ zararlısının tahribatı larya döneminde olur.Kelebeklerin üst kanatları kahverengi,gridir.Yumurtaları oldukça küçük olup,erginler mayıs ayında çıkar ve yumurtalarını salkımlara koyarlar.Zararın önlenebilmesi için kelebekler yumurtalarını bırakmadan yok edilmesi şarttır.Zararı daha çok çiçek devresinden itibaren arttırdığından bu dönemde mücadeleye başlanmalıdır.
Mücadele;
  1. 15-20 gün aralıklarla 3-4 ilaçlama yapılmalıdır.
  2. En etkin ilaçlama 100 lt. suya 200 cc etkin maddesi azinphos methyl ve 100 lt. suya 100 cc etkin maddesi tri azophos kullanılmasıdır.


BAĞ KÜLLEMESİ

Bağ hastalıkları arasında en çok görülenidir.Hastalığı mantar meydana getirir ve hastalık bütün yeşil aksamda görülür.İlk gelişme döneminde zor fark edilir.Çünkü yaprağın alt yüzünde yağ lekesine benzeyen belli belirsiz oluşum gösteriri.Yaprak yaşlandıkça parlaklığı gider ve hastalığı ortaya çıkar.
Mücadele;
  1. İlaçlama:Çiçekten önce ,sürgünler 20-40 cm boylanınca,saf kükürt’ten dekara 1,5-2 kg veya 3-4 kg bağ kükürdü kullanılır.
  2. İlaçlama:çiçeklenmenin sonun da salkımlar tane bağladığı zaman saf kükürt’ten dekara 3-4 kg veya 6-8 kg bağ kükürdü kullanılır.
  3. İlaçlama:İkinci ilaçlamadan 15 gün sonra koruklar saçma iriliğini aldığı zaman saf kükürtten dekara 4.5-5 kg veya7-10 kg bağ kükürdü kullanılır.
  4. İlaçlama:Son ilaçlamadan 15 gün sonra dekara 4.5 kg saf kükürt veya 7-10 kg bağ kükürdü atılır.
Kaynak:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top