5 Mart 2011 Cumartesi

Kırmızı çiçekli Siklamen (cyclamen)

Kırmızı çiçekli Siklamen (cyclamen)




Eski bilgilerde siklamenin çuhaçiçeğigillerden olduğu iddia edilirdi fakat şimdi başka bir familyadan olarak (Myrsinaceae) ele alınıyor. Bazı siklamen türlerinin çiçekleri (meselâ kilikya siklameni) son derece güzel bir kokuya sahiptir. Belki bu yüzden bizde eski bir adı Buhur-u Meryem’dir. Buhur, eskiden güzel koku veren tütsülere denirdi. Siklamen Avrupada İran Menekşesi olarak da bilinir. Avrupalılar Anadolu, Ortadoğu ve bütün Akdeniz çevresi ülkelerinden aldıkları yabani siklamenleri melezleştirerek ve ıslah ederek çok farklı ve çok gösterişli birçok siklamen cinsi geliştirmişlerdir. Yurdumuzda Toroslar civarı anavatanı olan “Kilikya siklameni” son derece güzel, müthiş hoş, cazip bir kokuya sahiptir. Çiçekleri açık pembe olur. Bunların yumruları fazla büyük, fazlaca yayvandır.
Tüm siklamen türlerinin çiçeklenme zamanı, cinsine göre sonbahardan ilkbahar ortalarına kadardır; ya devamlı ya da bu zaman içinde belirli bir zaman aralığındadır. Siklamenler ilkbaharda veya yaz başında gündüz süresi fazla uzadığı zamanlarda ve havalar ısındıkça bütün yaşam aktivitelerini durdurarak dinlenme sürecine girerler. Yaz ortasından sonra, gündüz vaktinin kısalmaya devamının arttığı zamanlarda herhangi bir zamanda (temmuz sonundan ekim ayına kadarki dönemde) yeni filizler çıkarmaya başlar ve genelde sonbahardan itibaren çiçeklenirler.
evde siklamen yetiştirilebilir mi?
Siklamenler nemli ve serin havayı, çok havadar ortamları sever. Süs bitkisi olarak esasen bahçeler, parklar ve balkonlar için uygundur. Bu yüzden evlerde siklamen yetiştirmek zordur. Çoğu zaman pencere dışında veya balkonda tutmalısınız. Eve sadece haftada bir iki defa, birkaç saatliğine almalısınız. Aksi takdirde evlerde yetiştirilmesi, yaşatılması mümkün değildir. Serin, devamlı açık kapı veya açık pencere yakınında, biraz güneş alabilen havadar bir yerde yaşatabilirsiniz. Bu şartları sağlayamıyorsanız hiç denemeseniz daha iyi olur.

Siklamen Üretilmesi ve Yetiştirilmesi:

Serin mevsimlerin süs bitkisi olan siklamenler için yaz mevsimi ölü sezondur. Aşağıdaki bilgiler ışığında başarılı bir şekilde siklamen yetiştirebilirsiniz; iyi bakarsanız çok uzun yıllar hayatta tutabilir ve hatta torunlarınıza miras bırakabilirsiniz.
Sikalamen satın almak:
Saksılarda alacaksanız yılın her zamanında alabilirsiniz. Bakımını aşağıdaki bilgiler ışığında yapacaksınız. Sadece yumru alacaksanız, peşinen söyleyeyim, açıkta satılanlar genellikle yabani siklamen oluyor, tavsiye etmem. Özel ambalajında satılan ithal yumru bulabilirseniz bunları temmuz sonunda, ağustosta veya en geç eylül ayı içinde alıp vakit geçirmeden ekmelisiniz. Daha geç kalırsanız siklameninizin gelecek sonbahara kadar uykuya devam edebileceği riski var! Nasıl ekilir, nasıl toprak ister aşağıda gereken bilgiler var lütfen okuyun.
Sonbahar ve kış bakımı: Bu dönem siklamenlerin çiçekli olduğu ve siklamen satışlarının en çok olduğu dönemdir. Devamlı açık havada bulunması şart, bunu unutmayın. Bu mümkün değilse, orkidelerde tavsiye edildiği gibi odada vantilatör çalıştırmak gerekir. Kim ne derse desin sakın besin vitamin filan vermeyin. Özellikle ekim sonundan şubat sonuna kadar çok güneş almasını sağlayın. Marttan itibaren güneşi filtrelemek gerekiyor ki yakıcı etkisi yaprakları bozmasın.
İlkbahar bakımı: Direkt güneş değil, biraz filtrelenmiş güneş ışınlarını mümkün olduğunca çok almasını sağlamalısınız ki yumrusunu gelecek dönem için iyi hazırlasın. İlkbaharda ne kadar iyi bakarsanız sonraki çiçeklenme döneminde o kadar bol ve gösterişli çiçekler açacaktır. Mart ortasından mayıs başına kadar 15 günde bir, genel amaçlı fakat asit içermeyen sıvı besinden verin. Besin vermede dozajı ne kadar düşük tutarsanız o kadar iyi. Sağlıklı yumru için esas besini kendisi fotosentez ile üretecektir. Mayıs ayında yaprakları halen sağlıklı ise, en geç 1 hazirana kadar az sulamaya devam edin, besin vermeyi bırakın. Haziran ayının girmesi ile birlikte daha fazla ve direkt güneş almasını sağlayın ve sulamayı tamamen bırakın. Yaprakları korumaya başladığında tam gölgeli, aydınlık ve serin bir yere alın, yine hiç sulamayın.
Yaz bakımı: Toprağından sökmeden, hiç sulamadan gölgeli bir yerde, açık havada, hiç sulamadan bekletin. Temmuz ayının ortasında yumruyu sökün, köklerini topraktan temizleyin, kökleri koparmadan yıkayıp üstüne yapışmış topraklardan temizleyin, iyice kurulayın ve gölgeli, havadar, temiz bir yerde on gün açıkta bekletin kökler canlılığını kaybetsin.
Siklamen yumrularını yeniden dikmek: Yukarda yazdığım gibi açıkta beklettikten sonra, köklerin tamamını alkolle (veya kolonya ile) temizlenmiş bir makasla kesin. Sonra en az iki gün daha bekletin. Bütün bunlardan sonra ve aşağıda anlattığım gibi saksıyı toprağı da hazırladıktan sonra artık ağustos ayı girmiş ve yeniden dikme zamanı gelmiştir.
Toprak:
Açelyalar için satılan hazır topraktan alın. (Niçin bundan? Asitli olduğu için mi? Hayır. Sadece içerik maddeleri açısından, tavsiye ettiğim diğer maddelerle karışımı iyi olur onun için. Siklamanler için toprağın pH derecesi önemli değildir.) Buna ponza taşı karıştırmalısınız (ponza taşını fidanlıklardan veya sebzecilik yapılan seralardan bulabilirsiniz) ayrıca sığır gübresi karıştırın. Siklamenler çok havadar olup çabuk kuruyan ve içinde hava dolaşımı mümkün olan ve hem besleyici olan taşlı toprakları severler, onun için ponza taşı, humus ve sığır gübresi önemlidir. Sığır gübresi hem çeşitli besinlere hem de faydalı mikroorganizmalara sahiptir. Siklamen için faydalı toprak karışımını, fincan ile ölçüler halinde şöyle hazırlayabilirsiniz:
5 ölçü açelya toprağı + 2 ölçü ponza taşı + bir ölçü sığır gübresi.. Bu karışım ilkbahara kadar besin takviyesi yapmaya gerek bırakmaz.
Önce, karışımı iyice harmanlayıp saksıya doldurun ve güzelce sulayın. İki üç gün bekletin. Sonra, üst kısmın ortasında hafif bir çukur açın, siklamen yumrusunu oturtun. En tepesi (yaprak çıkan kısım) kesinlikle toprak dışında kalmalı. Toprağı yumru çevresine hafifçe bastırın, yumruyu da aşağı doğru hafifçe bastırın toprakla iyice temas etsin. Sulamamalısınız. Toprak elinizle hissedeceğiniz derecede kuruyana kadar sulamayın. Böylece az gölgeli, az filtrelenmiş güneşli bir yerde, yine açık havada bekletin. Zamanla, gündüz süresi kısaldıkça bitki filizlenme ihtiyacı duyar. Bunda suyun değil git gide kısalan gündüz süresinin etkisi vardır. Filizlenme baş gösterince sulamayı birden bire arttırmayın. Siklamenler yeterince nemli ama sulu olmayan toprakları severler. Onun için her toprak uygun değildir; suyu tutmayıp çok iyi süzdürüp geçiren toprak gerekiyor.
Siklamen nasıl çoğaltılır?
1- En kolay yolu tohum ile üretmektir. Tohumlar Ağustos ayında, yukarda tarif ettiğim karışıma toprağın sadece bir cm derinine gömülmeli. Açık havada, serin, gölgeli ama çok aydınlık bir yerde çimlenmeleri beklenir. Toprak kurumaya yüz tuttukça sulanmalı, aşırı sulamak iyi değildir. Kışın donmaktan korumalısınız. İlkbahara kadar yapraklar iyice olgunlaşmış olur. Sonra, yukarda anlattığım gibi ilkbahar bakımı nasıl olur, o şekilde bakmaya devam edeceksiniz. Yazın minik genç yumrular zarar görmesin diye toprağı uzun süre kupkuru bırakmamaya dikkat edin. Yaprakları kurumazsa kurutmaya çalışmayın. Yaz boyunca az sulayın, yaz sonunda veya sonbaharda hiç sökmeden aynı toprakta aynı saksıda tutun. İkinci yılın ilkbaharında, aynen yetişkin siklamenlerde olduğu gibi bakımına devam edin. Çiçeklenmeye ikinci veya üçüncü yılda başlarlar. İlk çiçekleri minik ama son derece güzel ve şirin olur. Daha gösterişli çiçekler sonraki yıllarda mümkündür.
2- Yumru ile çoğaltmak: Çok riskli bir iş. Yumuruların çürüme riski çok kuvvetlidir. Yine de yapmak istiyorsanız bilgi vermek açısından yazıyorum ama tavsiye etmem. Siklamen uyku devresinde iken yapılmalı. Bu devre, özellikle haziran ortasından temmuz başına kadar kesindir. Yeterince gelişmiş, en az iri bir ceviz büyüklüğündeki bir siklamen yumrusu, haziran ayının girmesi ile birlikte sulaması kesilerek ve önce güneşte bırakılarak yapraklarının kuruması sağlanır. Sonra, bütün gün çok aydınlık olabilen ama direkt güneş almayan bir yerde Temmuz ayının ilk haftasının sonuna kadar sökmeden iyice kurutulur. Ortamın bütün gün çok aydınlık olması, uzun olan gündüz süresinin etkisi ile bitkinin tam olarak uyku dönemine girmesi için gereklidir. Sonra topraktan söküp köklerine zarar vermeden toprağı giderilir, yıkanır ve iyice kurulanır. Temizlenmiş dezenfekte edilmiş çok keskin bir bıçakla, en üstteki yaprak çıkarma yeri her iki tarafta da kalacak şekilde tam ortadan kesilir. Veya yumru daha geniş ise dört parçaya bile bölebilirsiniz. Her parçada üst yapraklanma kısmı olmalı. Kesince, hiç dokunmada bir saat kadar bekletin kesik yerler “biraz” kurusun, tamamen değil. Sonra kesik yerlere bahçe sülfürü tozu sürün ve serin, direkt güneş almayan ama “bütün gün çok aydınlık olabilen” bir yerde 10 gün bekletin. Devamında ne yapılacak, yukardaki ”Siklamen yumrularını yeniden dikmek” kısmında yazdıklarımı aynen uygulayacaksınız.

http://www.bitkivecicek.com/

Sinerya, sinerelya (Cineraria senetti)

Sinerya, sinerelya (Cineraria senetti)


Sinerya - Sinerelya olarak bildiğimiz bu bitkinin aşağıdaki resimde gördüğünüz çeşidinin esas adı “cineraria senetti”dir. Yaz gelmeden çok önce çiçek açtıysa, çiçekler solduktan sonra çiçek saplarını keserseniz 3 – 4 hafta içinde yeniden çiçeklenecektir. Hazirandan itibaren havalar iyice ısınacağından dolayı çiçeklenmesi olmaz; zaten pek çok zararlıları bitkiye rahat vermezler.
Sinererya kış sonundan yaz başlangıcına kadar çiçeklenebilen narin bir süs bitkisidir. Her türlü böceğin ve toprakaltı yaratıklarının yemeyi çok sevdiği bir bitki olmasından dolayı çok dikkat etmek gerekir. Genelde açık havada, az güneş alan yerlerde iyi yetişir. Toprağı asla kuru bırakılmamalıdır.


Onbir ay çiçeği ile büyük benzerliği vardır. Aralarındaki en büyük fark, 11 ay çiçeğinin bütün yıl çiçek açabilmesi ve sinereryanın ise çok daha fazla hassas olmasıdır.
Türüne ve yetiştirilmesine göre 30 santimden 90 santime kadar boylanabilirler.
Ilıman bölgelerde hafif donmaları tolere edebilir ve birkaç yıl yaşayabilir. Genelde mevsimlik bir süs bitkisi olarak yetiştirildiği için çiçekleri solunca sökülüp atılır.
Sinererya üretilmesi ve bakımı


Fotoğrafta gördüğünüz Cineraria Senetti türü daha çok eflatun tonlarının hakim olduğu çiçeklere sahiptir.Tohumla çoğaltılarak yetiştirilir. Tohumlar bitki üzerinde iyice kuruduktan sonra toplanıp saklanmalı ve ılıman yerlerde kış sonunda, sert iklimli yerlerde mart sonunda veya nisanda ekilmelidir. 
Resimde gördüğünüz sineralya türleri melez olduğu için tohumla yetiştirilmesi uygun değildir, çelikle yetiştirilebilir.
Evde yetiştirecekseniz az güneş alan pencere önünde, havadar ve serin bir odada bulundurmalısınız. Sıcak odalar uygun değildir.
Toprak için şu karışım iyidir:
3/6 iyi kalitede bahçe toprağına 2/6 yaprak çürüntüsü ve 1/6 kum karıştırılır. Bu toprağın yüzeyine çok az derinlikte tohumları ekin ve üstünü bastırın. Tohumları yukarda yazdığım gibi ilkbaharda ekebilirsiniz. Sıcağı sevmediklerinden kuzey rüzgârlarına açık yerler daha iyidir. Fideler gelişince tek tek saksılara dikebilirsiniz. Saksılarda kökleri iyice artınca besinli su ile sulamak iyidir.

Yılbaşında çiçeklenebilmeleri için geceleri 5 – 7 C° gündüzleri ise en fazla 10 – 15 C° gibi az biraz daha sıcak ortamda bulundurulmalıdır.
Baharda çiçeklenme dönemlerinde ise havalar ısındıkça yaprak bitleri ve bazı böceklerin yaprak içinde beslenen larvaları tarafından büyük saldırılara maruz kalırlar.

İyi Bahçe Toprağı

İyi Bahçe Toprağı




Bazı yazılarıma gelen sorulara verdiğim cevaplarda bazen “iyi bahçe toprağı” tavsiye ediyorum. Bu sefer nedir, nerden alabilirim gibi sorular geliyor. Anlaşılamayacağımı hiç düşünmemiştim ama haklılar. Çünkü her bahçe toprağı yararlı olmaz, uygun değildir. İyi bahçe toprağı ise nedir nasıldır iyice bir anlatmam gerekiyor. Ayrıca hiçbir yerde satılmadığını öncelikle belirteyim. Satılsa da uygun olmayabilir, bitkilerin köklerini yakacak suni gübre besin vb. katmış olabilirler (kaş yapayım derken göz çıkaranlar çok). Siz aşağıdaki tariflerim üzere kendiniz bulacaksınız kazıp alacaksınız.
Nedir Nerede Bulunur?
İyi bahçe toprağı solucanların eseridir. çok uzun yıllardır bol ağaçlı, bol bitkili, biraz gölgeli olan, yıl boyunca yüzey nemliliği yaz aylarında bile fazla azalmayan ve pek itina gösterilmeyen bahçelerin (veya tarife uygun arazilerin) kuytu ve çukur yerlerinden alınan toprağına ben “iyi bahçe toprağı” diyorum.
Islatıldığı zaman siyaha yakın koyu renkli olur çünkü içinde bitkisel çürüntüler ve humus vardır. Hafif ve gevşek özelliklidir. Ağır / killi olmadığı gibi kireçlilik kıraçlık özellikleri taşımaz. Asitli veya nötr olmasa bile alkalinlilik derecesi tamamen tehlikesizdir. Hatta bazı yerlerde nötr veya hafif asitli bile olabilir. Esas toprağı killi olan bahçelerde oluşmuş iyi bahçe toprağı asitlidir, pek hafif ve gevşek olmayabilir ama killilik sayesinde daha fazla besleyicidir. (Ayrıca Doğu Karadeniz bölgesi aşırı yağışlı olduğu için orada iyi bahçe toprakları daima asitlidir).
Niçin iyi bahçe toprağı daha iyidir?
İşin sırrı, bin yılda oluşan “gerçek” toprağın bol organik maddeli türü olan iyi bahçe toprağının yapısındaki bitkisel çürüntülerin çokluğundadır ve en önemlisi solucanların faaliyetlerindedir. Son yıllarda bütün dünyada solucan gübresinin harika üstünlüğü konuşuluyor. Ayrıntılı bilgi: Solucan gübresi solucan dışkılarıdır.
Solucanların bitkilere faydaları
Bahçe topraklarında çok solucan olur. Bütün çürüntüleri, toprağa karışan kuru yaprakları, hayvan dışkılarını, yiyebilecekleri her şeyi yerler devamlı gübre oluştururlar. Solucanlar o çürüntüleri yemese, toprakta tamamen ayrışıp bitkilere faydalı hale gelebilmeleri bir yıl gibi çok uzun zaman alır. Solucanlar bu olayı bir iki aya indiriyor. Toprağın derinliklerine de inerek oradan karnına doldurduklarını toprağın üst tabakasına çıkarırlar, üst tabakada karnına doldurduklarını da (nem azaldığı zaman) derinlere inip oraya bırakırlar. Böylece hayatları boyunca bulundukları yerin toprağını mükemmel bir şekilde işleyip dururlar. Bin yılda oluştuğu söylenen “gerçek toprak”ta bulunup da yaprak, dışkı vesaire çürüntülerle sağlanamayan maddelerin bahçelerde üst tabakada bitkilere yeterli olmama sorunu olmaz çünkü solucanlar o maddeleri derinlerden toprak yüzeyine getirerek bu sorunu da kökünden hallediyor. Çöplüklerde, boş arazilerde yabani otların gür / kuvvetli büyümelerinin sebebi budur.
Bütün bunlardan dolayı, iyi bahçe toprağı genelde gübre ve besin takviyesi bile gerektirmez derecede yüksek kalitelidir. Ben yine de size iyi bahçe toprağına “sığır gübresi” eklemenizi tavsiye ederim. Asitli toprak isteyen bitkiler bile sığır gübresi karıştırılmış iyi bahçe toprağında mükemmel gelişirler çiçeklenirler.
İyi bahçe toprağını saksılarda kullanmak için solucanlardan ayıklamanız gerekir
Saksıda alan sınırlıdır, ancak bitkilere yeterlidir. Solucanlar bu sebeple saksılardaki bitkilerin köklerini fazla rahatsız ederler: bitki kuruyabilir, en azından gelişimi durur.
Toprağı solucanlardan yüzde yüz ayıklamak için:
Önce ihtiyacınız kadar bahçe toprağını büyük bir saksıya (veya dibi delikli büyük kovaya) doldurun. Açık havada güneş alabileceği bir yerde tutarak bir ay süreyle haftada bir solucan ayıklaması yapın, her ayıklamadan sonra toprağı sulayın ki küçük solucanlar büyüyebilsin görülecek kadar gelişsinler. Bu arada toprağı (varsa) başka böceklerden ve larvalardan da temizlemiş olursunuz.
Şimdi bu size zahmetli geliyor ama dünyanın en iyi toprağını es geçmemeliyiz değerini bilmeliyiz diyorum.
Ve mükemmel bir formül:
İyi bahçe toprağı aslında direkt kullanılabilir hiçbir sakıncası yoktur (torftan bin kat iyidir) ama en sağlıklı en verimli hale getirmek için aşağıda tarif ettiğim gibi kullanılması çok daha iyi olur.
4 ölçü iyi bahçe toprağı + 2 ölçü ponza taşı + 1 ölçü perlit + 1 ölçü yanmış sığır gübresi + bir ölçü ufalanmış odun kömürü + bir ölçü killi toprak (kırmızı veya sarı olanı)
Ölçüler hacimdir, yani bardak gibi bir şey kullanarak ölçüleri ayarlayın.
Ponza taşını ve perliti fidanlıklarda bulabilirsiniz. Bazı fidanlık sahiplerinin bu maddelerden satmamaları, size önemli değil demeleri gerçeği değiştirmez sadece onların bilgisizliğini gösterir. Türkiye çapında (özellikle sebzecilikte) çok kullanılırlar fiyatı da çok ucuzdur. Perakende satış fiyatı 1 Litresi 50 kuruş veya en fazla 1 liradır. 5 ve 10 litrelik torbalarda satılırlar.
Mükemmel karışımın faydaları
1- Yüksek besleyici özellikleri tamamen doğaldır, ortalamadır, az veya çok değildir. Bitkileri yakmaz öldürmez.
2- Ponza taşı ve perlit sayesinde suyu mükemmel süzdürür, bir iki gün içinde çabuk kurur. Saksılardaki bitkiler için bu en iyisidir. Toprak ne kadar çabuk kurursa siz de o kadar sık sulama yaparsınız, böylece köklerin havalanma sıklığı müthiş bir şekilde artar, kökler hızlı gelişir her yere uzanır. Sonuçta bitkiler o saçaklanmış kökler sayesinde topraktan çok daha fazla besin alırlar daha gür daha verimli gelişirler. Torf ve diğer hazır karışımlar haftalarca su kaybetmez. Bu da (iddiaların aksine) saksı bitkilerinin köklerinin havasız kalmasına sebep olur. Hatta sıcak günlerde kökler değdiği yerlerdeki suyu emer tüketir, toprağın üst yüzeyi hâlâ ıslak olduğu için sulama gereği duymayız, sonuçta bitkilerin gelişimleri sekteye uğrar.
Bahçe toprağının tavsiye edilmemesinin sebebi, ücretsiz olarak kolayca temin edilebilmesi mümkün olduğu içindir. Halkı daha da caydırmak için hijyen meselelerini fazlaca abartırlar. Zira süs bitkileri sektöründe herkes birbirini kayırmakta, torf ticareti yapanların, besin ticareti yapanların satışlarını arttırmaya çalışmaktadır. Türkiye’yi bilmem ama bütün dünyada böyledir. Batılı uzmanların her tavsiyesi doğru değildir her tavsiyesi faydalı değildir. Bunu biraz geç de olsa iyice anlamış bulunuyorum. Batılı uzmanlara göre, ticari karışım topraklar dışında her toprak kıraçtır, verimsizdir, kısırdır.
3- Besinler doğal toprakta doğal bir şekilde bulundukları için birkaç yıl korunurlar. Kökler saksıda yer bulamayacak hale gelene kadar besin takviyesi gerekmez (yine de ikinci yıldan itibaren yaparsanız daha iyi olur).
Bu karışımın asitliliğini arttırmak isterseniz.. Gerçi pek gerekmez ama…
(Ortalama iki litre toprak karışımı için)
Demlediğiniz çaylardan arta kalanının suyunu süzün posasını değil suyunu alın; iki su bardağı biriktirmeniz yeter. iki tatlı kaşığı kahveyi içine karıştırın. iki üç damla limon damlatın, birkaç damla sirke damlatın. Bununla o toprağı 10 dakika aralıklarla azar azar sulayın ki iyice emsin su akıp gitmesin. İyi bahçe toprağının alkalin değeri zaten pek yüksek değildir, bu kadarlık bir uygulamayla asitliliğini sağlamış olursunuz. Toprak biraz kuruyuncaya kadar bir iki gün bekledikten sonra bir leğene döküp karıştırın havalandırın sonra gardenya, açelya, antoryum, yılbaşı ve orkide kaktüsleri gibi asitli toprak seven bitkilerinizi bu toprakla saksıya dikebilirsiniz.
Dikkat: Doğu Karadeniz bölgesinde toprak zaten asitlidir, bu işlem hiç gerekmez. Buralarda fındık ağaçları diplerine kireç döküyorlar ki toprağın asitliliği azalsın böylece az asitli ve nötr toprak seven fındıklar iyi gelişsin.
Sığır gübresi hakkında
Yanmış (fermantasyonu tamamlanmış) olarak kullanılırsa etkisi hem süper olur hem daha sağlıklıdır. Yukardaki karışıma katacağı en önemli şey, topraktaki besinleri köklerin almalarını kolaylaştıracak faaliyetlerde bulunan faydalı mikroorganizmaları içermesidir. Bitkilere besleyici öğeler (azot, fosfor, potasyum vb.) içermesi ayrı; bunlar en çok bilinen faydasıdır. İyi bahçe toprağında söz konusu ana besleyicilerden zaten var; bunların yanısıra sayısız faydalı elementler, mineraller vesaire bulunur. Sığır gübresindeki faydalı mikroorganizmalar, o faydalı maddelerin kökler tarafından alınmasını kolaylaştırır; karışımımızdaki en önemli rolü budur.

Yukarda tarif ettiğim havadar karışım her bitkiye uygundur.
 Orkidelere de uygun mudur diye sorarsanız: Denemedim ama orkidelere bile uygun olabileceğini düşünüyorum. Orkidelerde kullanılmak için gerçi pastörize edilmesi gerekir. Pastörize edildikten sonra içinde talaş, ağaç kabukları vb maddelerin bir hafta bekletildiği su ile bir defa sulanmalı, orkideler için daha sonra kullanılmalı. Yağmur ormanları altı bitkileri genelde mantar çeşitleri gibi ayrıştırıcı mikroorganizmaların bulunduğu toprağı severler.

Kaynak:http://www.bitkivecicek.com/ teşekkürler.

Sürekli temiz olan Lotus bitkisi

Sürekli temiz olan Lotus bitkisi


Lotus bitkisi (beyaz nilüfer), çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir. Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temizdir. Çünkü bitki, üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilir ve buradaki tozları süpürmesi sağlanır.


Lotus bitkisinin bu özelliği, yeni bir bina yüzeyinin tasarımı için araştırmacılara ufuk açmıştır. Bunun üzerine araştırmacılar Lotusun yaprağı gibi, yağmur sularını kullanarak üzerindeki kiri temizleyen bina yüzeyleri üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Bu çalışmalar sonunda ISPO isimli bir Alman şirketi, Lotusan adı verilen cephe kaplama malzemesini üretmiştir. Asya ve Avrupa'da bulunan satış noktalarında piyasaya sunulan bu ürün için 'deterjana gerek kalmadan 5 yıl boyunca kendini temiz tutacağı garantisi' bile verilmiştir.


Doğadaki pek çok canlı, kendi yüzeylerini koruyan çeşitli özelliklere sahiptir. Şüphesiz ne Lotus bitkisinin yüzey yapısı ne de böceklerdeki kitin tabakası kendi kendine oluşmuştur. Hatta bu canlılar sahip oldukları üstün niteliklerden tamamen habersizdirler. Onları tüm özellikleriyle birlikte yaratan, Allah'tır. Bonn Üniversitesi'nden Dr. Wilhelm Barthlott, mikroskop altında yaptığı incelemelerde, en az temizlik gerektiren yaprakların en pürüzlü yüzeylere sahip olduğunu fark etmiştir.
Dr. Barthlott, bunların en temizi olan Lotus bitkisi üzerinde, bir çivi yatağı gibi minik noktalar olduğunu buldu. Bir toz ya da kir zerresi yaprak üzerine düştüğünde, belli belirsiz biçimde bu noktalar üzerinde iki yana sallanır. Bir damla su, bu minik noktalar üzerinde yuvarlanınca zayıf şekilde tutunmuş olan kiri alıp götürür. Diğer bir deyişle, nilüfer çiçeği, kendi kendini temizleyen bir yaprağa sahiptir.47 Nilüfer çiçeğinin bu özelliği araştırmacılara ilham kaynağı olmuş ve LOTUSAN adı verilen, 5 yıl kendisini temiz tutacağı garantisi verilen dış cephe malzemesi üretilmiştir.

Kaynak: populerbilgi.com

BAHARA UYANAN ÇİÇEKLER

BAHARA UYANAN ÇİÇEKLER


Çiçeklerde tatlı bir bahar telaşı başladı bugünlerde. 
Hepsi de renklerini, kokularını, güzelliklerini sergileme yarışında sanki. Peki sizin birinciniz hangisi?


Uzun süren kış aylarından sonra baharla birlikte bahçelerde kendine gelmeye başlıyor. Bu aydan itibaren unuttuğunuz bahçenizi yeniden hatırlamalısınız. Taze toprağa, gerekiyorsa daha geniş saksılara ve onları canlandırmak için gübreye ihtiyacınız var. Bu bahar kendinizi ödüllendirin ve evinizin önünü, balkonunuzu, bahçenizi yenileyin. İster büyük bir alanınız olsun, isterseniz bir tek pencere önünüz. Ufak dokunuşlarla mis kokuları, rengarenk çiçekleri evinize misafir edebilirsiniz. Tabiatın bahar kokan neşesine ortak olmalısınız.

RENKLENİN, NEŞELENİN
Bahar bakımını bitkilerinize mart ayından itibaren yapmalısınız. Böylece sağlıklı bitkilerle yaz döneminde de bahçenin keyfini çıkarabilirsiniz. Renkli bitkilerinizi farklı boy ve türlerdeki saksılarda yetiştirebilirsiniz. Plastik saksı yerine toprak saksı tercih edebilirsiniz. Plastik saksı, sıcak havalarda bitki kökünü kurutabilir. Toprak saksıdaysa bitki kökü sağlıklı bir şekilde hava alır. Bitkinizin suyunu, besinini ve diğer isteklerini ihmal etmeyin. Gelişimlerini sağlıklı tamamlayan bitkileriniz, doyum olmaz güzellikte görüntüleriyle size göz kırpacak. Baharda açan çiçekler, ilk müjdeyi kulağınıza fısıldayacak. Güneş daha sıcak, renkler daha da canlı, bahçeler daha coşkulu olacak.



ORTANCA Hydrangea


Ortanca Hydrangea

Mart-ağustos aylarında açan büyük çiçekleriyle bahçenin en dikkat çekici bitkilerindendir. Nemli topraklarda sağlıklı gelişim gösterir. Besin maddelerince zengin, humuslu ve asitli toprakları çok sever. Bol güneşli ve açıklık bir yerde değil, duvar diplerinde ya da ağaç altlarında yetiştirmeye özen gösterin. Yarı gölge, kuytu, serin alanlar daha iyi gelişmesi için idealdir. En uygun budama zamanı ilkbahardır. Fiyatı: 10-30 TL

YILDIZ Dahlia


Yıldız Dahlia

Çok farklı boylarda yıldız çiçekleri vardır. Boyları bir karıştan iki metreye kadar değişiklik gösterebilir. Kısa ve orta boylu olanlarını saksıda da yetiştirebilirsiniz. Sağlıklı gelişim göstermek için bol güneş ister. İyi gübrelenmiş, verimli ve geçirgen bahçe toprağı idealdir. Fazla killi ve kireçli topraklar yıldız çiçeğinin gelişimi için uygun değildir. Eksi beş dereceden sonra donma tehlikesi vardır. Bol bol sulanmak ister. Fiyatı: 3-5 TL

LALE Tulippa
Lale Tulippa

Mart-nisan aylarında bahçelerinizi renklendirir. Güneş- yarı gölge alanlarda yetiştirebilirsiniz. Bitkinizi rüzgarlı alanda bırakmayın. Soğanını dikmenin en önemli kuralı, erken dikmektir; çünkü soğukta güç toplamaları gerekir. Soğanın çiçek açması için uzun ve serin bir döneme ihtiyacı vardır. Toprak donmadan en geç kış başında yani kasım sonundan aralık başına kadar dikilmesi gerekir. Suyu çok sever. Fiyatı: 1.5-3 TL

LEYLAK Syringa Vulgaris
Leylak Syringa Vulgaris

Mart-mayıs aylarında çiçeklenir. Hemen her tür toprakta, rahatlıkla gelişim gösterir. En ideal gelişimi organik maddece zengin topraklarda gösterir. Bakımı çok kolaydır. Doğrudan güneş alan yerlerde, kaliteli çiçekler verir. Çok sıcak bölgelerde, yarı gölge yerlere dikmelisiniz. Leylak, aşırı rutubet sevmez. Nisan-haziran aylarında çelik alma yöntemiyle üretilir. Fiyatı: 25-100 TL



http://www.evbahce.com.tr/

EKİNEZYA Echinacea

EKİNEZYA Echinacea
Ekinezya Echinacea



Renkli çiçekleriyle baharın en gözde bitkilerindendir. Sadece güzelliğiyle değil, şifalı oluşuyla da dikkat çeker.

TOPRAK: Bu çiçekler gevşek ve drenajı kuvvetli toprak sever. Sağlıklı gelişim göstermek için geçirgen topraklara ihtiyaç duyar.

BAKIM: Anavatanı Kuzey Amerika'dır. Çok eski zamanlardan beri kızılderililer tarafından ilaç olarak kullanılmıştır. Ömürlü, otsu bir bitkidir. Bir metreye kadar boylanır. Güneşli ortamlardan hoşlanır, sıcağa dayanıklı bir bitkidir. Kışın kuruyan dalları toprak seviyesinde kesilir. Bitki ilkbaharda yeniden yeşerir. Toprak üzerinde kalan kısmı, kışın kurur, baharda yeniden yeşerir.

ÜRETİM: İlkbaharda kök ayrıçlarından yetiştirilirse, aynı yıl çiçek açar. Tohumları mayıs ayında toprağa ekilir. Çıkan fidelerse ertesi yıl çiçeklenir.

ÇİÇEKLERİ: Zarif ve gösterişli çiçeklere sahiptir. Doğal olarak kırlık alanlarda, bahçedeki bordürlerde ve kenar bölmelerde oldukça dekoratif bir görüntü yaratır. Şifalı olan bu bitkiyi süs bitkisi olarak da yetiştirebilirsiniz. Temmuz-Ekim aylarında açan, papatyaya benzer ömürlü otsu bir bitkidir. Beyaz, pembe, sarı ve turuncu renklerdedir. Bir metreye varan çiçek sapları sert ve tüylü yaprakların ortasından çıkar. Kahverengi, şişkin ve hafif dikenli tohum kafası yüzünden kirpiotu olarak da adlandırılır. Sağlığınız için bu çiçeği birçok yerde kullanabilirsiniz. Günümüzde de dünya çapında yaygın olarak kullanılır. Dilerseniz, bitki çayı olarak, yağ ya da kurutulmuş köklerinden elde edilen tozunu kullanabilirsiniz. En çok solunum yolları hastalıklarında kullanılır. Boğaz enfeksiyonları, soğuk algınlığı ve bronşite iyi gelir. Ağrı kesici ve iyi bir ateş düşürücüdür. Aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirir.

Fidanlıklardan soğanını 3-10 TL’ye satın alabilirsiniz.

Sakız ağacı Pistacia lentiscus

Sakız ağacı Pistacia lentiscus


Görüntüsüyle sizi kendine hayran bırakır. Gövdesinden elde edilen sakızla sofranıza neşe katar. Sakız Adası ve Çeşme yöresinde doğal olarak yaşayan ve reçinesinden yararlanılan bir bitkidir.

Nasıl Bir Bitkidir?


Sakız bitkisi; Sakız Adası ve Çeşme yöresinde doğal olarak yaşayan ve reçinesinden yararlanılan bir bitkidir. Sakız bitkisi; 4-5 m. boyda, herdem yeşil ağaçcık veya çalı şeklindedir. Dişi ve erkek çiçekler ayrı bitkiler üzerindedir Erkek bitkilerin sakız randımanı disilerden fazladır. Tek veya üç-dört gövde üzerinde terbiye edilir. Dekoratif görünümü ve hoş kokusu nedeni ile bahçe düzenlemesinde de kullanılabilir.

Herdem yeşil olması ve toprağı örtmesi nedeni ile toprak erozyonunu da önlemektedir. Kökler 20-25 metre derinliğe kadar uzanabilir. Bu nedenle, kuraklığa dayanıklılığı incir ve zeytinden daha iyidir.


Arazi yangını gibi kötü koşullarda bile kısa sürede kendini yeniler. Kıyı bölgelerinde tuza dayanıklıdır Yavaş gelişir ve 100 yıldan fazla yaşar 5 yaşından itibaren sakız salgılar. 15 yaşından itibaren bitki başına 1-2 kilo sakız verir. Bir kilo sakızın fiyatı kalitesine göre 60-100 Dolar civarındadır.

Çiftçiler Bitkiyi Nasıl Üretebilir?
Çiftçiler bitkiyi tohumla, çelikle ve aşı ile üretebilirler.
Tohumdan fidan yetiştirmenin sakıncası, sakız randımanı düşük dişi bitkilerin de meydana gelmesidir Çelikle üretim, yeşil ve odunsu çelik şeklinde yapılabilir. Çitlenbik veya dişi sakız üzerine aşılanabilir. Aşılama; göz ve kalem aşı şeklinde uygulanır.

Doğadaki Sakız Bitkisinden Nasıl Yararlanılabilir?
Çalı şeklinde ve toprak yüzeyine yatmaya eğilimli bitkilerin etek kısmı açılarak, üçdört gövde üzerinde ağaçcık gibi terbiye edilir.

Bakım Işleri Nelerdir?
Kapama bahçe tesisinde 4-5 m. sıra arası ve sıra üzeri mesafeyle dikim yapmalıdır. Tek sıralı sınır dikiminde ise 3-4 m aralık yeterlidir.
Sakız bitkisinde budama oldukça önemlidir. Zamansız budamalar elde edîlen sakız miktarını azaltmaktadır. Her yıl, 15 Haziran'dan itibaren hafif budamalar yapılarak, gövde açılmalı ve güneş ışınlarının girmesi sağlanmalıdır. Gerektiğinde, toprak analizi sonucuna göre hayvan gübresi yanında, ticari gübreler de kullanılabilir.


Ne Zaman ve Nasıl Çizilir?
çeşme yöresinde ağaç gövdeleri 15 Haziran'da çizilmeye başlanır. Genç ve ince kabuklu gövde; ucu inceltilmiş tornavida ile çizilir çizikler, fazla derin olmamalı (odun kısmına geçmeden kabukta yapılır), 10-15 cm aralıklarla ve 4-5 cm uzunlukta yapılmalıdır. Yaşlı ve kalın kabuklu gövdenin Çizilmesi; normal tornavida ile kabuk hafifçe kaldırılarak yapılır. Bu işlem Ekim ayına kadar bir-iki ay ara ile iki kez tekrarlanır. Ikinci cizimler çapraz yapılır .

Aşırı çizimler bitkinin erken yaşlanmasına sebep olur. Gövde uygun bir şekilde çizildiğinde reçine kıvamında bir sıvı akar. Bu madde pıhtılaştığında sakız elde edilir. Başlangıçta donuk yeşil renkte olan sakız recinesi daha sonra sarı renk alır.

Çizim öncesi ağacın dibi, taç izdüşümü içi düzeltilerek temizlenir ve zemin kireçli beyaz toprakla örtülür. Beyaz zemine dökülen sakız damlaları elle veya süpürge ile toplanır. Çiziklerdeki donmuş reçine ise özel spatula ile hasat edilir

Toplanan Sakızlar Nasıl Temizlenir?
Hasat edilen sakız; toz, toprak, taş gibi yabancı maddelerden temizlenir Sonra sakızlar, işine sabun tozu konmuş olan soğuk suda çalkalanır. Temiz suda durulanarak, bez üzerine kurutulmak üzere serilir Kuruyan sakızların üzerine yapışmış olan yabancı maddeler ufak çakı yardımı i!e temizlenir Temizleme sonrası, iriliklerine göre sakız damlaları boylarına ayrılır.

Çoğu zaman; üretilen 100 gram sakızın 11 gramı Pitta, 27 gramı Iri Gözyaşı, 62 gramı da Ufak Gözyaşı olmaktadır Elde edilen sakız, kalitesinin korunması için eksi 20 C'da muhafaza edilmelidir.

Sakız Nerelerde Kullanılmaktadır?
Sakız, yüzlerce yıldır sakız reçinesi ve sakız yağı şeklinde, ilaç, kozmetik, boya, gıda ve içki sanayinde kullanılmaktadır

Kaynak:
Sakız Üretimi
Doç.Dr. Şenol BOZTOK
EGE ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ Çiftçi Broşürleri

KANAYAN KALPLER Dicentra Spectabilis

KANAYAN KALPLER Dicentra Spectabilis

Çiçekleri her ne kadar kanayan bir kalbi andırsa da; kendisi yaz mevsiminin en renklileri arasındadır. Bahçenizde mutlaka ona bir yer açın.

TOPRAK: Organik maddece zengin topraklarda sağlıklı gelişim gösterir. Bunun için bol miktarda yaprak çürüntüsüne sahip topraklarda yetiştirin. Su geçirme kapasitesi yüksek olmalıdır. Toprak kuru kalmayacak şekilde düzenli sulama yapın.



BAKIM: Anavatanı Uzakdoğu, Kore olan ağlayan kalplerin tohumu, her sene ilkbahar döneminde biraz daha fazlalaşarak çıkar. En fazla 80 santimetreye kadar boylanır. Soğuk bölgelerde güneş ister; İstanbul gibi ılımlı ya da sıcak iklimli yerlerdeyse yarı gölgelik alanlarda yetiştirebilirsiniz. Yaz sıcakları karşısında hassastır. Sıcak iklimli bölgelerde bitkinizin sağlıklı olmasını istiyorsanız, yarı gölgede yetiştirmelisiniz.

ÜRETİM: Soğanlı bir bitkidir. Şakayık yapraklarına benzeyen yapraklara sahiptir. Tüm üst gövde yaz ortalarında çürüyüp yok olur. Yerinden sökmeyin. Bir sonraki sene ilkbahar aylarında tekrar narin çiçeklerini sergilemeye başlar. Üretimi oldukça kolaydır. İlkbaharda sürgünler çıkınca söküp köklerinden ayırın ve zaman kaybetmeden hemen dikin. Bir başka seçenek olarak yaz ortasında tohumlarını dikebilirsiniz.

ÇİÇEKLERİ: Çiçekleri aşkı temsil eden kalp motişerine benzer. Çiçeklerin alt ucunda damla gibi uzantısı olur. Bu yüzden sanki ağlıyor ya da kanıyor hissi verir. İnsanlar da bu bitkiye ‘kanayan kalpler’ ya da ‘ağlayan kalpler’ adını vermiştir. Çiçekli bordürlerde, gölge alanlarda özellikle yeşil yapraklıların arasında daha çok dikkat çeker. Pembe içinden çıkmış beyaz çiçeklerin, bir de bembeyaz olanları vardır.

Bir paket tohumunu yapı marketlerden 6 TL’ye satın alabilirsiniz.
http://www.evbahce.com.tr/

Kasımpatı Chrysanthemum

Kasımpatı Chrysanthemum
Kasımpatı Chrysanthemum


Adını kasım ayından alan kasımpatı, iri, katmerli çiçekleriyle hem bahçenize hem de balkonlarınızdaki saksılara çok yakışacak.

TOPRAK: Humusça zengin ve geçirgen topraklarda sağlıklı gelişim gösterir. Toprak nemli kalacak şekilde sulama yapılmalıdır.

BAKIM: Bol güneşli ve rüzgar almayan yerlerden, serin havadan hoşlanan kasımpatı, aynı zamanda aydınlık ortamları sever. Bitkinin bol çiçek açması için mayıs ayında budamaya başlamanız gerekir. Sonbaharda açan çiçekleri solduktan sonra zaman kaybetmeden kesin. Böylece yeni çiçeklere fırsat tanımış olursunuz. Yapraklarının baş düşmanı sümüklü böcekler, solucanlar, kırmızı örümceklerdir.

ÜRETİM: Genellikle çelik alma yöntemiyle olur. Bunun için nisanda alınacak çelikler önce saksıya dikilir, köklendikten sonra iyi gübrelenmiş kumlu bir toprağa aktarılır. Bitki büyüdükçe yeni sürgünlerin ucu koparılmalıdır. Bu işlem, bitkinin daha gür büyümesini ve kuvvetlenmesini sağlar. Daha hızlı sonuç almak için zahmetsiz bir yöntem olan fide dikimini de tercih edebilirsiniz.

ÇİÇEKLER: Sonbahar döneminden kışa kadar çiçeklenir. Çok fazla çeşidi vardır. Yalınkat, katmerli, bodur cinsleri, boyluları, yıllık ve ömürlükleri gibi. Kasımpatının her rengi ve tonu mevcuttur. Turuncu, sarı ve pembe tonları oldukça dikkat çekicidir. Çalı ve top formunda olan bu bitki, bahçede dekoratif bir görüntü oluşturur. Yaprakları ıtır gibi kokuludur.

Fidanlıklardan fidesini 5-35 TL’ye satın alabilirsiniz.

http://www.evbahce.com.tr/

KIŞ ORTANCASI Bergenia spp.

KIŞ ORTANCASI Bergenia spp.
KIŞ ORTANCASI Bergenia 


Yaz boyu pembe, mavi ponponları andıran ortancalara doyamadıysanız, bahçenizi kış ortancasıyla tanıştırın. Eminiz, o da kalbinizi fethetmekte zorlanmayacak.

TOPRAK: Bitki toprak yönünden seçici değildir. Her türlü toprakta yetişebilir.

BAKIM: Ağaç altı ya da yürüme yollarını çerçevelemek için gruplar halinde dikebilirsiniz. Kesme çiçekçilikte de kullanılır. 3- 4 senede bir yerlerini yenilemek, köklerini ayırmak, bitkinin daha sağlıklı olmasını sağlar. Su isteği bakımından kanaatkardır. Sıcak ve kurak havalarda daha fazla su verebilirsiniz. Serin havaları sever. Yılda bir kez standart sıvı gübresi vermeniz yeterlidir.

ÜRETİM:
 İlkbahar döneminde ya da yaz sonunda kökten ayırmayla ya da çelik alma yöntemiyle, yeni fideler üretebilirsiniz. İlkbaharda toprağı temizlerken yaprakları kesmeyin, sadece kurumuş olan çiçek ya da yaprakları elle kopartın. Bu uygulama bitkinin sağlığı için yeterlidir.

ÇİÇEKLER:
 Kasım sonu, şubat ayları arasında çiçeklenir. Salata ya da ıspanak yaprakları gibi yuvarlak uçlu, yaklaşık 30-45 santimetre büyüyebilen, her dem yeşil, dekoratif bir bitkidir. Yeşil yapraklar, kış aylarında uçlarına doğru morlaşır, grileşir. Dona ve soğuğa karşı dayanıklıdır. Yapraklarının ortasından uzayan sapların ucunda, kış ya da ilkbahar başlarında beyaz, pembe ya da kırmızı renkli çiçekler açar.

Fidanlıklardan fidesini 10-25 TL’ye satın alabilirsiniz.

http://www.evbahce.com.tr

Bitkileri budamak gerekli mi?

Bitkileri budamak gerekli mi?


Evet hem de çok. Bitkinizin cinsi ne olursa olsun, onu sağlıklı kılmak, biçimini korumak ve güzel bir forma kavuşturmak için budamalarına özen göstermelisiniz.

Birçok bitki hastalığı, düzenli bakım yapılmadığı için oluşur. Neden diye soracak olursanız, bitki hastalıkları ya da zararlılar daha çok yıpranmış ve kırılmış dallardan, kısaca açık yaralardan yararlanır. Çiçek veren bir bitkiye dikkatle bakıldığında, en güzel çiçeklerin güneş ışığını en iyi alan dış dallarda toplandığını görürsünüz. Bu nedenle, bitkinin ortasında toplanan, birbirine geçmiş dalların dip kısımlarından kesip bitkiye ışığın girmesini sağlamanız gerekir. Bu işlem aynı zamanda ışık ve hava geçmemesi nedeniyle oluşabilecek mantar hastalıklarını da önler. Uzun yıllar yaşayan çalı türlerinde, örneğin, gül, zakkum, mor salkım, begonvil gibi kimi dallar zamanla kalınlaşır ve odunsu bir görünüm alır. Bu dalların kök kısmından kesilmesi (budanması), yeni ve taze sürgünlerin ortaya çıkmasını ya da oluşmuş olanların güçlenmesini sağlar.

BİÇİMİ KORUMAK İÇİN


Bir gül çalısı gelişigüzel boy atmış, bir dalı gereğinden fazla uzamış, diğer dalları zayıf ve cılız kalmış bir görüntü sergiliyorsa o bitkinin görüntüsü bozulmuş demektir. Bitki budanır budanmaz hemen eski haline dönmez. Biraz zaman ve iyi bir bakımla, eskisinden çok daha çiçekli ve sağlıklı olacağının garantisini veririm. Ciddi bir budama çok sağlıklı bir sürgünün oluşmasını sağlar, oysa kıyamadığımız hafif bir budama, zayıf bir sürgün verecektir.



NE ZAMAN BUDAMALIYIZ?
Kışın son aylarında yapılan budamalar, özellikle o yılın dalında çiçek veren bitkilerde daha iyi sonuç verir (Şubat-Mart başı). Budama bölgelere göre de değişiklik gösterir. Özellikle vejetasyonun aralık sonuna kadar devam ettiği ılıman iklimlerde (Güney Ege, Akdeniz) sonbahar budamaları pek sonuç vermez. Bu bölgelerde özellikle güller, Çin gülleri (Japon gülleri) begonviller, mor salkımlar, hanımeli ve yaseminler şubat sonu budanırsa çok sağlıklı sonuçlar alınır, çünkü o sene ilkbaharda oluşacak dalda çiçeklenmeye gideceklerdir. Buna karşın zakkumlar sonbaharda budanmalıdır. İlk yaz yapılan budamalar, çiçeklenmeyi engeller.

Lavantalar, santolinler ve benzer çalılar: Bir çiçeklenme sonrası (Ağustos-Eylül) bir de mart ayında hafif olarak budanır. Lavantalarda gençlik budaması olmaz, bitki genç dallarda çiçek verir. Lavanta hiç budanmamışsa, odunlaşmış dalını iyice budamak, hiçbir sonuç vermez. Bu nedenle senede iki kez yuvarlak biçim verilerek hafif budanır.

Güller: İki aşamada budama öneriyoruz. Sonbaharda hafif bir budama. Şubat-martta (don olayları geçince), yerden 20-30 santimetre yükseklikte sıkı bir budama.

Ortancalar: Diğer bitkilerden farklı olarak ortancalar bir sene öncesinin dalında çiçek verir. Bu durumda geçen yaz gelişmiş yeşil sürgün kesilirse çiçek verecek olan dal kesilmiş olur. Kolay yolu, çiçekleri kurumaya bırakmak ve sadece geçen yaz çiçek vermiş dalları kesmektir. Eski ve dal budak salmış, çok yer kaplayan ortanca çalılarınaysa 5-6 senede bir sonbaharda sıkı bir budama yapın ve ilk sene fazla bir çiçeklenme beklemeyin. Daha sonra bitki kendini toparlayacaktır.

Gülnar Önay

http://www.evbahce.com.tr/
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top