ÇARKIFELEK ÇİÇEĞİ Latince Adı: Passiflora incarnata Familya: Diğer İsimleri: Fırıldak çiçeği, Saat çiçeği |
Çarkıfelekgiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu Tropikal Amerikadır. Oradan dünyaya yayılmış 400 kadar türü vardır. Ülkemizde bazı yerlerde süs bitkisi olarak kimi türleri yetiştirilmektedir. Gölgeli ve nemli duvar dipleri ve kameryeleri sevip sarmaşarak yetişen otsu ya da ağaçsı sarmaşıktır. 5-7 parçalı koyu yeşil yaprakları almaşık dizilişli: yaz boyunca açan tekerlek biçimindeki gösterişli çiçekleri erguvani, pembe ya da kırmızı renkte ve iridir. Bitki, tohumuyla ya da gövde çelikleriyle çoğaltılır.
Çarkıfelek bitkisi harmin, harmol, harman ve passiflora adı verilen alkaloitleri: flavon, glisosit ve sterol adlı diğer maddeleri içerir. Bazı türlerinin meyveleri çiğ olarak yenebildiği gibi, içki ve şerbet yapımında da yararlanılır.
Etki ve Kullanım:
Zehir ve insan bedenine zararlı olabilecek maddeler içermeyen çarkıfelek bitkisi, güvenle kullanılarak şu tıbbi etkileri sağlar:
• Kişinin yaşadığı gerginlik ve endişelilik hallerini giderir.
• Sinirleri yatıştırır.
• Sinirsel ve kronik uykusuzluklara deva olur.
• Parkinson hastalığı ve isteri gibi durumlarda sinirsel nöbetleri gidericidir.
• Zona hastalığı gibi sinir ağrılarında da yatıştırıcı olur.
Bütün böyle durumlar için ilkbahar sonu ile yaz ortası arasında bitkinin çiçek açmamış ya da çiçekleri olgunlaşıp meyveye dönüşmüş dallarından toplanan yaprakları, gölge ve havadar bir yerde kurutulur ve infüzyonu hazırlanır: 1 tatlı kaşığı kuru yaprak üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 15 dakika süreyle demlendirilir. Uykusuzluğu gidermek için, akşamları yatmadan önce bu infüzyondan bir bardak: rahatlama sağlanması ve diğer şikâyetlerin giderilmesi için istendiği zaman alınmak üzere, günde iki bardak içilir.
******************************************************************************************************
Pasiflora - Çarkıfelek çiçeği
Bugün Hürriyet Pazar ekinden alınmıştır.
Dalından pasiflora
Deniz İNCEOĞLU
Sakinleştirici şurup olarak bilinen Pasiflora, bu aydan sonra meyve olarak manavlardan da alınabilecek. Eczaneden aldığınız şurubunu ya da hapını içmek yerine, pasifloranın kaşık kaşık meyvesini yiyerek de sakinleşebileceksiniz. Bu işi yapan, Alanya’da yaşayan seracı Mehmet Balki (57). Mehmet Bey’e, serada pasiflora yetiştirmek nereden çıktı, diye soruyoruz, "Ben ticaret insanı değilim, keşif insanıyım" diye cevap veriyor.
Mehmet Balki’nin seracılığa ilgisi, bundan 40 yıl önce, başlarda basit bir hobi olarak başlamış. Ama sonra, iş, merak aşamasını geçmiş. Profesör arkadaşlarından ve kitaplardan öğrendikleriyle bilgilerini pekiştirmiş, yurtdışında sera fuarları takip edecek kadar ilerlemiş. Üç yıl önce gittiği bir fuarda gördüğü, anavatanı Güney Amerika olan pasiflora bitkisiyle tanışması da işte böyle olmuş.
Balki’nin pasiflora hikayesi o fuarda başlıyor. Ufak bir araştırmayla önce bitkinin Türkiye’de de yetişebileceğine karar veriyor. Sonra fuardan fidesini satın alıyor ve döndüğünde Antalya Alanya’daki serasının en güzel yerine dikiyor.
Meyvesinin olgunlaşması için tam iki yıl bekliyor Balki. Ve bir buçuk ay süren hasat döneminden sonra, her ağaçtan meyveler fışkırıyor.
Meyveleri topladıktan sonra ilk iş, hemen yöredeki manavlara ve arkadaşlarına gönderiyor. Ancak beklediği ilgiyi bulamıyor. Meyveyi tanımayan halk, sadece "manava adını ve nasıl bir şey olduğunu" sormakla yetiniyor.
AYNI ŞEY BROKOLİ VE CHERRY’DE OLDU
Ancak bu ilgisizlik Mehmet Balki’yi yıldırmıyor. Çünkü o, aynı olayı daha önce brokoli ve cherry domateste de yaşamıştı. Sekiz yıl önce, yine serada üretip halka tanıtmaya çalıştığı brokoli, zaman içinde hak ettiği yere gelmedi mi! Şimdi herkes, manavlarda brokoli sormuyor mu!
Ya cherry’nin başına gelenler... İlk kez 1990’da bir dergide görüp yetiştirmeye başladığında, manavlar ona ’Büyüğü varken, insanlar neden küçüğünü alsın’ diye sormamış mıydı! Ama şimdi komisyoncular, ’Ne kadar varsa gönder’ demiyorlar mı! Neden aynı şey pasiflora için de olmasın.
Manavlardan beklediği ilgi gelmeyince, Mehmet Bey turistlere açılıyor. Alanya’ya gelen turistlere... Ve işte aradığı destek geliyor. Pasiflora, en azından masraflarını çıkartacak, kendini döndürebilecek kadar satılıyor.
GÜNDE İKİ TANEDEN FAZLA YENMEYECEK
Her yıl haziranın 15’inde olgunlaşan ve ömrü sadece bir ay olan pasifloranın diğer meyvelerden aslında çok bir farkı yok. Tıpkı erik ya da kiraz gibi her an yemek mümkün. Sadece rahatlatma özelliği bulunan ve hiçbir yan etkisi olmayan meyvenin, dikkat edilmesi gereken tek özelliği, bir gün içerisinde iki taneden fazla tüketilmemesi.
Balki’ye kendisinin de yiyip yemediğini soruyoruz. Olgunlaştığı dönemde her gün mutlaka yediğini, hatta sadece kendisi değil karısına da mutlaka yedirdiğini söylüyor. Gülüyor tabii bunu söylerken, niye olduğunu sorduğumuzda, "Daha az konuşsun diye" cevabını veriyor.
Geçen yıl başladığı pasiflora satışlarını, Balki bu yıl daha geniş bir alanda sürdürmeyi düşünüyor. Önümüzdeki haftalarda hasadı tamamlandığında, İstanbul gibi büyük kentlerde de satışa sunmayı planlıyor.
Balki, bu işlerle uğraşmasını, seracılığa başlarken taşıdığı merakı hálá koruyor olmasına bağlıyor. Kendisini mutlu eden tek şeyin para kazanmak olmadığını, aynı zamanda bilinmeyen bir besini halka sunmanın da ona büyük bir keyif verdiğini söylüyor. Hatta bu ay gideceği İspanya’daki fuardan da, bu yüzden yeni ürünlerle dönmeyi düşünüyor. Şimdi önündeki en büyük hedefi ise Akdeniz Bölgesi’nde kivi yetiştirebilmek.
PASİFLORA NASIL YENİR?
Manavdan aldıktan sonra iyice yıkayın. Kabuğu yenmediği için, bıçakla tepesinden kesin. Kaşıkla yenen pasifloranın tadı ne acı ne de tatlı. İçindeki çekirdekler yenebilir ama çiğnememekte fayda var. Bir tanesi yaklaşık 120 gr. Geçen yıl, manavlarda tanesi 50 kuruşa satılıyordu.
Bir başka Güney Amerikalı fajiyo
Balki, 12 dönümlük arazisi içinde, pasifloranın dışında tanıdığımız, tanımadığımız 10’dan fazla ürün yetiştiriyor. Bunların arasında böğürtlen, hünnap (küçük elma), fajiyo gibi meyveler de var. Pasiflora, nasıl insanlarda sakinleştirici bir etki yaratıyorsa, örneğin yine Güney Amerika’dan getirttiği fajiyonun da içeriğindeki iyot nedeniyle guatra iyi geldiğini söylüyor. Balki’nin serasında bulunan 5 çeşit maydanozun da ayrı bir yeri var. Şili, Brezilya, İspanya ve Almanya’dan getirdiği maydanozların her birinin tatları farklı. Kimisi bizim tanıdığımız maydanoza benzerken, kimisi kerevizi andırıyor. Bunların raf ömürlerinin de çok uzun olduğunu söyleyen Balki, yemeklerinde kullandığı bu yabancı maydanozların dolapta bir ay saklanabildiğini söylüyor.
**********************************************************
Başka bir kaynak
PASSİON FRUİT; PASSİFLORA, MARUÇYA, MARACUJA, ÇARKIFELEK, TUTKU MEYVESİ ve AŞK MEYVESİ olarakta adlandırılır.
Anavatanı Brezilya olup Akdeniz bölgesinde çok kolay yetişmektedir. Tat ve aroması benzersizdir, aroması uzun bir süre ağız da kalır. Rahatlatıcı, sakinleştirici ve cinsel istek arttırıcı olduğu bilinmektedir. Meyve sularından pasiflora şurupları yapılmaktadır.
Ülkemizde yetiştirilmediğinden piyasada bulunmazken, Avrupa ülkelerinde tanesi 1,80 euro ya manav ve marketlerde satılıyor.
Duvar ve pergula üzerinde yetiştirilebilir.
Özellikleri ve Tarihçesi
Çarkıfelek, (passion fruit) dış kısmı mor, içi çekirdekli bir yapıya sahip egzotik bir meyvedir. Çarkıfelekgiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu Tropikal Amerika'dır. Oradan dünyaya yayılmış 400 kadar türü vardır. 5-7 parçalı koyu yeşil yaprakları almaşık dizilişli; yaz boyunca açan tekerlek biçimindeki gösterişli çiçekleri erguvani, pembe ya da kırmızı renkte ve iridir. Bitki, tohumuyla ya da gövde çelikleriyle çoğaltılır.
Havaii deki çarkıfeleklerin birçoğu Avustralya dan gelmekte olup ilk defa 1880 yılında evlerin bahçelerinde yetiştirilmeye başlanmıştır. Havai de yetiştirilmesi ise 1930 un başlarındadır. Kenya da 1933 de yetiştirilmeye başlayan çarkıfelek, 1947 yılında Güney Afrika da 2000 ton üretim kapasitesine ulaşmıştır.
Yetiştirildiği Yerler
Çarkıfelek özellikle güney Brezilya ve Kuzey Arjantin orjinli bir meyvedir. Sarı kabuklu çarkıfeleğin menşei tam olarak bilinmemektedir. Fakat mor çarkıfeleğin Avustralya civarında yıllarca süren adaptasyon dönemi içerisinde bu coğrafya da sarı kabuklu hale geldiği zannedilmektedir. Ülkemize ithal edilen çarkıfelekler, mor kabuklu olanlardır. Mor kabuklu çarkıfelekler, hem vitamin hem mineral olarak daha zengindir.
Faydaları
Çarkıfelek C,B1,B2, B5,Kalsiyum, Fosfor ve Protein açısından zengin bir meyvedir. Ayrıca çarkıfelek bitkisi harmin, harmol, harman ve passiflora adı verilen alkaloitleri; flavon, glisosit ve sterol adlı diğer maddeleri içerir.
Nasıl ve Nerede Kullanacağız?
Çarkıfeleğin çekirdeklerini, tamamını çiğ meyve olarak yiyebilirsiniz. Meyve suyu, kokteyl, tatlı, dondurma, ve meyve salatalarında kullanabilir, hoş koku ve tat vermesi açısından yemeklerinizin yanında garnitür olarak da tüketebilirsiniz.
Muhafaza Koşulları
Çarkıfelek, %85 - %90 nem de saklanmalıdır. Olgun meyveler, 2 – 7 ºC de 1 hafta boyunca muhafaza edilebilmektedir.
Besin Değerleri
100 Gr. Çarkıfelek'in Besin Değerleri
Analizler 100 gr. Çarkıfelek
Enerji (kcal) 90
Rutubet 75,1 g.
Yağ 0,7 g.
Karbonhidrat 21.2 g
Kül 0.8g
Yağ (g) 13,8
Kalsiyum 13 mg
Doymuş Yağ Asitleri (g) 2,2
Fosfor 64 mg.
Demir 1.6 mg
Sodyum 28 mg
Potasyum 348 mg
Vitamin A 700 I.U.
Vitamin B az
Vitamin B2 0.13 mg
Nikotinik Asit 1.5 mg
Askorbik Asit 30 mg
Konuyla ilgili ingilzce bilgiler wikipedia
janjan
YanıtlaSilpassıon fruıt meyvesısını 2008 yılında avustralyadan getirdim evde fıdelestırdıkten sonra urlada deniz kenarındaki yazlığımın pergulenın dıbıne dıktım sarmasık gıbı her yerı sardı ılk sene 300 adetten fazla meyve verdı her gun 8-10 adet yedım fakaat kış gelınce kurudu hatta kok cürüdü soktum denıze cok yakınım soguk etkılıyor herhalde şimdiıkı adet cımledım aynı yere dıktım şu anda 1 mt oldu sanırım bu yaz yenıden meyvelerıme kavuşacağım altın sarısı passionlarımı şımdıden ozledım bır kere tadını aldınızmı hep istiyorsunuz