Ardıç katranı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ardıç katranı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2011 Çarşamba

Armillaria kök çürüklüğü hastalığı - (Armillaria mellea)


Armillaria kök çürüklüğü hastalığı - (Armillaria mellea)


Etmenin tanımı, yaşayışı ve hastalık belirtileri

Hastalık etmeni şapkalı bir fungustur. şapkalarını sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşturur. Hasta ağaçların köklerinde veya ölü ağaçlar, odunlar üzerinde salkım şeklinde oluşan sarımsı kahverengi olan ve aşağıya doğru siyahlaşan şapkalar 5-15 cm çapındadır. Bu şapkalar misellerden oluşan rizomorfların ucunda meydana gelir. Rizomorflar kalın, silindir şeklinde koyu renkli misel uzantılarıdır. Uç kısımları renksiz ve akışkan madde ile çevrili olan rizomorfların dışı koyu, içi beyazdır. ?apkanın altında bulunan lamellerde olgunlaşan basidiosporlar 8-9 x 5-6 mikron boyutundadırlar. Fungus hem toprakta, hem de odun dokusunda yaşar, ölü ağaçlarda ve toprakta kalan kök parçalarında uzun süre yaşamını sürdürür. Nemli yerlerde iyi gelişme olanağı bulur.

Orman ve meyve ağaçlarının köklerinde çürüklük yaparak ağaçların ölümüne neden olur. Hastalığa yakalanan ağaçlarda sürgün oluşumu azalır, yapraklar sararır ve dökülür, sürgün ve dallar ölmeye ve kurumaya başlar, nihayet ağaçlar tamamen kururlar. Bu belirtilerin oluşumu ve ağaçların ölümü 4 yılık süreyi gerektirir, ancak şiddetli enfeksiyon koşullarında bu süre 1-2 yıldır. Hastalığa yakalanmış ağaçların kökleri incelendiğinde ikinci köklerden başlayarak kök boğazına kadar kabuk dokusu ile odun dokusu arasında beyaz fungal tabakanın oluştuğu görülür. Hastalığın başlangıcında odun dokusu açık kahverengidir, daha sonra sarımtrak veya süngerimsi dokuya dönüşür.

Ağaçların yaşamlarının kısalmasına, ağacın verim yaşında ölümüne neden olduğu için ekonomik açıdan önemlidir. Toprağı iyi seçilmemiş bahçe kuruluşu ve kültürel işlemleri tekniğine uygun yapılmamış bahçelerde etmen kolay gelişebilmektedir. Bu fungusun entansif tarım yapılan bahçelerdeki ağaçları çok az hastalandırdığı bilinmektedir.

Yaygın olarak görüldüğü meyve ağaçları elma, armut, erik, şeftali, kiraz, vişne, kayısı, dut, nar, asma, zeytin, kestane ve ceviz orman ağaçları ise, meşe ve iğne yapraklılardır.Mücadelesi




Kültürel Önlemler

Savaşımda kültürel önlemler ağırlık kazanmaktadır. Kültürel önlemlerin eksiksiz yerine getirilmesi savaşımındaki başarı oranını artıracaktır. Uygulanması gereken kültürel önlemler aşağıdaki şekildedir.

- Kuruyan ağaçlar bahçeden en ince kökleri de dahil sökülerek imha edilmeli ve açılan çukurlarda kireç söndürülmelidir. Bu şekilde ağaç sökülen alanlara 2 - 3 yıl herhangi bir meyve fidanı dikilmemelidir.
- Hastalık bahçenin belli kesimlerinde görülüyorsa, rizomorfların sağlam ağaçlara ulaşmaması için hastalığın görüldüğü yerler 60 cm derinlik ve 30 cm genişliğindeki hendeklerle izole edilmelidir.
- Çevre bahçelerde hastalığın bulunması durumunda, sel sularının getireceği hastalıklı kök parçacıklarının girişini önlemek için bahçenin çevresine hendek açılmalıdır.
- Ağaçlar sağlam ve sağlıklı yetiştirilmelidir. Bunun için fidanlar derin dikilmemeli, aşırı sulanmamalı ve köklerin yaralanmamasına dikkat etmelidir.
- Sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşan fungusun şapkaları ve oluştukları yerdeki kök parçaları imha edilmelidir.
- Ormanların açılmasıyla elde edilen araziye hemen meyve bahçesi kurulmamalı, toprak 2 - 3 yıl boş bırakılmalıdır.

Kimyasal mücadele


Yüksek oranda başarılı olmamakla beraber, hastalığın görülmediği ağaçların korunması ve yeni başlamış ağaçların birkaç yıl daha yaşamasını sağlaması açısından önemlidir. İlaçlı uygulamalar genellikle hastalık görüldüğünde yapılır. İlaçlamalarda fırça ve kova kullanılmakta ve ağaçların kökleri iyice sulanmaktadır. Hastalığın gelişimine göre uygulanan kimyasal savaşım şekli aşağıda belirtilmektedir.

- Hastalık yeni başlamış ise; hasta kökler kesilip, hasta kısımlar temizlendikten sonra bu yerlere %5'lik Bordo Bulamacı, %2'lik Göztaşı veya %5'lik Karaboya ilaçlarından biri fırça ile sürülür, ilaç kuruduktan sonra üzeri aşı macunu veya 750 gr ardıç katranı + 250 gr Göztaşı karışımı ile kapatılır.
- Kökler tamamen hasta ise, ince köklere kadar sökülerek kendi çukurunda yakılır, yerine sönmemiş kireç veya % 2' lik Formalin dökülerek kapatılır.
- Hastalığın görüldüğü bahçelerdeki sağlam ağaçları korumak için sonbaharda veya ilkbaharda ağaçların taç izdüşümleri % 5' lik Karaboya yada % 2' lik Göztaşı ile m2 ye 10 litre ilaçlı su ile sulanmalıdır.



http://www.gencziraat.com/

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Katran Ardıcı

Katran Ardıcı

(Pix Juniperi, Cupressaceae)
Botanik ve Kimyasal Özellikleri: Juniperus xycedrus L. (Katran ardıcı) (Cupressaceae) türünün !, gövde ve kök odununun kuru kuruya yakılmasıyıde edilen bir katrandır. Anadoluda birçok yerde .unur.
Şurup kıvamında, kırmızımsı siyah renkli, keskin kokulu bir sıvıdır. Aktarların verdikleri bilgilere göre, bugün Ardıç katranı pek elde edilmez. Droğun bileşiminde uçucu yağ, rezin, kadinen adlı bir triterpen ve fenol trü evleri (guaiakol ve krezol türevleri) vardır.

Katran Ardıcı
Kullanılışı: Uyuz ve ekzema gibi bazı deri hastalıklarının tedavisinde dışardan ve içerden kullanılır. Ayrıca içerden de hap halinde yutulur. Ardıç katranının kullanılışı antik çağlara kadar gider.
Geleneksel Halk Reçeteleri:
1)  Uyuz ve ekzemaya karşı bir miktar katran, leblebi unu ile karıştırılır ve hap halinde hastaya yutması için verilir.
2)  Yine aynı hastalık için balla karıştırılmış ardıç katranı yedirilir.
3)  Bir miktar katran uyuza karşı pomat gibi dışardan da deriye sürülür.
4)  Bir miktar ardıç katranı göğüs yumuşatıcı olarak bir testiye konur, üzerine su doldurulur, bir süre maserasyondan sonra bu katranlı sudan içilir.
Modern Tıptaki Yeri: Ardıç katranının antiseptik ve antiparasiter (parazitlere karşı) etkileri, bileşimindeki fenol türevlerinden (gaiakol, etil, kreosol v.b.’la n) ileri gelir. Türk kodeksinde kayıtlı olan bu droğv ekzama ve psoriasisde kullanılabileceği modern tıp rafindan da kabul edilmektedir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top