Ahmet Maranki GDO’lu olan ve olma şüphesi bulunan soya, mısır ve kinoa gibi tahılları tüketirken dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı…
2013 yılının Birleşmiş Milletler tarafından "kinoa yılı"ilan edilmesinin ardından dünyaca ünlü bilim adamıAhmet Maranki, “Bedenimiz buna alışık olduğu için Anadolu’da yetişen bitkileri tüketmeliyiz” dedi.
GDO’lu ürünler konusunda yıllardır önemli çalışmalar yapan ve bu konuda Türk halkını bilinçlendirmek için konferanslar düzenleyen Ahmet Maranki, GDO ile ilgili yasanın çıkmasında önemli rol oynamıştı.
Son günlerde çok konuşulan anayurdu Latin Amerika olan “kinoa” yerine Türk topraklarında yetişen bulgurun özellikle de siyez bulgurunun tüketilmesinin daha sağlıklı olduğunu vurgulayan Ahmet Maranki, “Tahıllardaki afra toksin vücudumuzu önemli oranda etkiliyor. Yurt dışından ithal edilen pirinç, buğday, mısır ve soya gibi her türlü tahıla şüpheyle bakmak gerekir. Nitekim Arjantin’den gelen bütün tahılların hibrit olduğunu Bakanlık belgelemiştir. Hayvan yemi olarak kullanılan bu tahılların tüketmemeye özen göstermeliyiz. Kinoanın da bu bağlamda araştırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Kışın özellikle tahılın önemli miktarda tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Maranki, “Anadolumuzun dört bir yanı tahıl yönünden çok zengin. Memleketimiz bulgur, buğday, pirinç, nohut, mercimek gibi bakliyat üretimi konusunda çok iyi durumda. Bunların arasında Kastamonu’da yetişen ‘siyez bulguru’ önemli protein kaynaklarına sahip bir gıda. Ben Peru’dan, Amerika’dan, Arjantin’den gelen hibrit tahıllar yerine kendi topraklarımda yetişen siyez bulgurunu tercih ederim ve milletime de bunu kullanmalarını öneriyorum. Son günlerin modası haline gelen kinoa nın da araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Birleşmiş Milletler tarafından ‘kinoa yılı’ ilan edilen tahılı tüketirken de sizlerin de biraz düşünmesini öneriyorum. Anadolu’da yetişen öz bitkilerimizi, tahıllarımızı tüketmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Dünyada Orijinal Kalan Buğdayın Anası Siyez Bulguru
Pirinç ve buğdaydan çok daha fazla proteini içine alan siyez bulguru protein bakımından oldukça yüksek. Daha çok Kastamonu bölgesinde yetişiyor. Siyez bulgurunun faydalarını şöyle sıralayabiliriz:
- Genetiği değişmemiş tek tahıldır.
- Yüksek antioksidan içerir. Hücre yapısını korur, yaşlanmayı geciktirir.
- Doymamış yağ oranı yüksek olduğu için beslenmede önemli bir yere sahiptir.
- İçerdiği B1, B2, B6 ve B12 ile sindirim sisteminin yorulmadan çalışmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır.
- Raf ömrü oldukça uzun, böcek ve kurtların oluşumuna dayanıklıdır.
- Önemli bir folik asit kaynağıdır. Bu nedenle hamile kadınların bol miktarda tüketmesi tavsiye edilir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Önemli hastalıklara karşı koruyucu özelliktedir.
- B vitamini deposudur.
- İçerdiği B ve B1 vitamini yüzünden sinir sistemini dengeleyici özelliği vardır.
- Çinko, magnezyum, potasyum ve krom gibi önemli mineraller içerir.
- Kan şekerini dengeler, şeker hastalığında önemli bir etkisi vardır.
- Pirince göre 4 kat kalsiyum, 4 kat fazla demir içerir.
- Karbonhidrat değeri düşük, protein oranı yüksektir.
- Kolesterol içermez, posa ve lif açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.
- Radyasyona karşı dayanıklıdır.
- Sarı renkli bulgurlar gibi üretilirken rengi açılmadığından besin değeri düşmemektedir.
- Genetiği değişmemiş tek tahıldır.
- Yüksek antioksidan içerir. Hücre yapısını korur, yaşlanmayı geciktirir.
- Doymamış yağ oranı yüksek olduğu için beslenmede önemli bir yere sahiptir.
- İçerdiği B1, B2, B6 ve B12 ile sindirim sisteminin yorulmadan çalışmasını sağlar. Hazmı kolaylaştırır.
- Raf ömrü oldukça uzun, böcek ve kurtların oluşumuna dayanıklıdır.
- Önemli bir folik asit kaynağıdır. Bu nedenle hamile kadınların bol miktarda tüketmesi tavsiye edilir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Önemli hastalıklara karşı koruyucu özelliktedir.
- B vitamini deposudur.
- İçerdiği B ve B1 vitamini yüzünden sinir sistemini dengeleyici özelliği vardır.
- Çinko, magnezyum, potasyum ve krom gibi önemli mineraller içerir.
- Kan şekerini dengeler, şeker hastalığında önemli bir etkisi vardır.
- Pirince göre 4 kat kalsiyum, 4 kat fazla demir içerir.
- Karbonhidrat değeri düşük, protein oranı yüksektir.
- Kolesterol içermez, posa ve lif açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.
- Radyasyona karşı dayanıklıdır.
- Sarı renkli bulgurlar gibi üretilirken rengi açılmadığından besin değeri düşmemektedir.
Kaynak:Ahmet Maranki
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder