11 Mart 2011 Cuma

Zehirli Bitkiler

ZEHİRLİ VE ZARARLI OLDUKLARI İÇİN GIDA AMAÇLI KULLANIMLARDA 
YASAKLANMASI GEREKEN BİTKİLER



HÜSNÜ YUSUF (Dianthus barbatus)

HÜSNÜ YUSUF (Dianthus barbatus)

Şair karanfili olarak da bilinen karanfil soyundan iki yıllık bir bitkidir. Bahçede veya saksıda yetişebilir. Enfes kokulu ve gösterişli ebruli çiçekleri en popüler kesme çiçeklerdendir.Vazoda uzun süre dayanır.
Hüsnüyusuf tohumları mayıs ayında  yarı gölgede, iyi işlenmiş, gübreli toprağa serpilir. Çıkan fideler yaz boyunca sulanır ve otları temizlenir. Sonbaharda asıl yerlerine 25-30 cm aralıklarla ekilir. Fideler ertesi yıl ilkbahar ve yaz aylarında çiçeklenir. Hüsnüyusuf çoğu zaman dökülen tohumlarından  kendiliğinden yetişir ve bahçenin kalıcı bitkilerinden olur.

Güneşli veya yarı gölge yerlerde yetişebilir. Hafif kireçli toprağı sever fakat şart değildir.

Dianthus barbatus L. (Hüsnüyusuf)  2-3 yıl yaşar   25- 50 cm boy yapar. Çiçekler 2cm büyüklüğündedir. Terminal  Pembe,beyaz,kırmızı renktedir Kültür formlarında çiçekler yalınkat ve katmerli; tek renkli veya hareli, yahut taç yapraklar çizgilidirBahçe çiçeği olarak yetiştirilen başlıca formları:  

Dianthus barbatus “Dunnettii” Çiçekleri yalınkat ve koyu kan kırmızı renkte
Dianthus barbatus “Dunnetttii-Flero Pleno” Çiçekleri katmerli ve koyu kan kırmızı renkte Dianthus barbatus “Oculatus marginatus grandiflorus” Çiçekleri gözlü ve iki renkte

10 Mart 2011 Perşembe

Süs Bitkilerinde Aşı - (2)


Süs Bitkilerinde Aşı
Süs Bitkilerinde İngiliz Aşısı
Dilciksiz Aşı
İngiliz aşısı bir kök parçası veya gövde üzerine bir kalem eklemesinde kullanılır. Bu basit metod, genellikle birleşme ya da kallus oluşumun kolay olduğu otsu bitkilerde ya da 1,5 cm ya da daha az çapa sahip olan gövde içeren bitkilerde kullanılmaktadır. İngiliz
aşılarında, anaç ve kalemin her ikisinin çapı aynı olmalıdır.
Kalemin ve anacın hazırlanması: Anacın kesiminde, 2–2,5 cm uzunluğunda çapraz kesim kullanılır. Kalemin taban kısmında kesim aynı şekilde yapılır.
Kalemin yerleştirilmesi: Anaç ve kalem üst üste yerleştirilir ve lastik aşı bandı ya da aşı bağı ile sarılır.
Aşının korunması: Birleşme yeri aşı macunu ya da aşı boyası ile kaplanır. Aşı
kaynayana kadar anaca sprey şeklinde su verilir. Fazla sulama kalemde ölüme sebep olabilir. Aşı iyileştikten hemen sonra mutlaka aşı bandı ya da bağı çıkartılmalıdır.
Resim
Dilciksiz İngiliz aşısı
Dilcikli Aşı
Dilcikli İngiliz aşısı en çok meyve ağacı ya da süs ağacı aşılarında kullanılmaktadır. Anaç ve kalemin her ikisi de eşit ölçüde ve tercihen çapları 1,5 cm’den az olmalıdır. Teknik İngiliz aşısına benzer, ondan farkı anaç üzerinde yer alan kamçının kalem üzerindeki dili tutmasıdır. Bu farkların ikincisi ek yerini bağlamak bize kalmıştır. Dilcikli İngiliz aşısı için, kalem ve anacın her ikisinde de benzer kesimler yapılır. Bu kesimler bıçağın tek seferde çekilmesi ile yapılmalı ve düzgün bir yüzeye sahip olmalıdır böylece iki yüzeyde de güzel bir aşı birleşmesi sağlanabilir.
Kalem ve anacın hazırlanması: Anacın kesiminde çapraz kesim yapılır. 
Kesim yüzeyinin uzunluğu, aşı yapılacak anacın çapından 4-5 kere daha uzun olmalıdır. Kalemin taban kısmında aynı tipte bir kesim yapılır. Daha sonra, kabuk ile özün ortasına, anacın kesim yapılan ucuna çaprazlama bıçağın ağzı yerleştirilir. Öz ve odunun
merkezinden açı yapacak şekilde bıçağın ağzı aşağı doğru tek seferde kullanılır. İlk çapraz kesimin sonuna gelindiğinde durulur. İkinci kesim odunun parçasını takip etmemeli fakat ilk kesime paralel yapılmalıdır.
Kalemin yerleştirilmesi: Kalem de anaç gibi hazırlandıktan sonra anaç içerisine
kalem yerleştirilir böylece kamçı ve dil birbirine bağlanır. Mutlaka onların kambiyumlarının aynı hizada olması sağlanır.
Aşının korunması: Aşı yeri aşı bağı ya da bandı ile bağlanır ve aşı boyası ya da aşı macunu ile kaplanır. Asla bağlama materyallerinin gövdeyi sıkmasına izin verilmez.
Resim
Dilcikli İngiliz aşısı
Resim
Dilcikli İngiliz aşısı yapımı aşamaları
KAKTÜSTE AŞILAR
Kaktüslerde genellikle yarma aşı ve düz kesim aşı yöntemleri kullunılır.bunlar aşağıda açıklanmıştır.
Yarma Aşı
Yetiştirmesi güç ya da uzun süren türlerin çoğaltılması için uygun bir yöntemdir. Bu işlemde, yavaş büyüyen bir tür, hızlı büyüyen bir türün üzerine aşılanır. Aşılama sonrası, büyüme hızı on kata kadar çıkartılabilir. Schlumbergera gibi yapraklı formlar ilkbaharda aşılandıkları taktirde iyi sonuç alınır. Kuvvetli bir kök yapısına sahip hızlı büyüyen bir bitkinin üstünden 2,5-3 cm kadar bir bölümü kesilir. İkinci aşamada, bu gövdenin tam ortasından aşağıya doğru iki santim kadar diklemesine bir yarık açılır. Mesela bir Schlumbergera aşılanacaksa bir iki yapraklık, sağlıklı bir parça ek yerinden kesilir. En alttan bir santimlik kısmı kesip atılır. Geri kalan kısımda, alt tarafta iki yüzden açılı bir kesim yaparak sivri bir kama oluşturulur. Stok olarak kullanacak olduğunuz gövdedeki yarığı esnetip hazırlanmış olan kama araya sokulur, her iki bitkinin ortalarındaki merkezlerin temas etmesi sağlanır. Aşılanan parçanın kaymasını önlemek amacıyla, bir başka kaktüsten kesip koparılan uzunca bir diken tam ortadan saplanıp çevreden bir rafyayla sarılır. Aydınlık bir yerde büyümeye bırakılır.
Düz Kesim Aşı 
Bu yöntem, bükülmeye yatkın türler ve klorofili olmayan türler için kullanılır. Kök için, sağlıklı bir kaktüs seçilir. Echinopsis ve Euphorbia gövde (stok) kullanımı için genellikle tercih edilir. Aşıyı hazırlarken malzemelerin temiz olmasına özen gösterilir, çünkü kaktüs yaraları mantar hastalıklarını çabuk kapmaktadırlar. İlk olarak köklerinden ve büyüme gücünden yararlanacak olduğunuz bazı kaktüs (stok), tepesinden 3 cm kadar aşağıdan yatay olarak kesilir. Ortadaki çekirdek bölüm ortaya çıkacaktır. Dilimlerin ucundan aşağıya doğru 1 cm kadar, açılı parçacıklar keserek tepenin hafifçe yuvarlaklaşması sağlanır. Bazı kaktüsler, kurudukça orta bölüm çökmekte, bu da üste aşılamış olduğunuz yeni kaktüsün alt ile temasını engelleyebilmektedir, bu şekilde bir kesim ile orta bölüm çökse bile sorun olmayacaktır. Aşılanacak kaktüs toprak hizasından kesilir. Kenarlarından bir miktar dokuyu konik biçimde kesip ortadaki merkez doku ortaya çıkartılır Aşılanan kaktüs yerine koyup hafifçe bastırarak döndürülür, böylelikle, eğer kaldıysa aradaki hava çıkartılmış olur. Daha sonra bir lastik bantla hafifçe baskı
uygulayacak şekilde tutturulur. Birkaç hafta içinde kaktüs büyümeye başlayacaktır.

Süs Bitkilerinde Aşı - (1)

Süs Bitkilerinde Aşı


Aşı Yapma Nedenleri

Süs bitkilerinde başarı elde etmek için yapılması gereken işlemlerden bir tanesi de, aşılamadır. Aşılama , fizyolojik yapıları birbirine benzeyen iki bitki parçasının kaynaşmasını sağlayarak tek bir bitki görünüşü verme sanatıdır. Bu iki bitki parçasından, üzerine aşı vurulacak süs bitkisine “anaç”, anaç üzerine aşılanan süs bitkisi parçasına ise “kalem veya göz” denir. Pratik olarak anaç ağacın toprak altı organını, kalem veya göz ise tacını veya çiçek karakterini oluşturur. Süs bitkilerinde bu şekilde bir üretime başvurulmasının bir çok sebebi vardır. Aşılama sebeplerini şu şekilde sıralamak mümkündür;

 Alternatif vejetatif üretim teknikleri ile çoğaltılması güç veya zor olan süs bitkileri çoğaltılmak,

 Peyzaj alanlarında kullanılmak üzere özel formları elde etmek,
 Tohumla çoğaltılmış bitkilerin üzerinde, istediğimiz bitkiyi yetiştirebilmek,
 Diğer üretim yöntemlerine göre daha hızlı çoğaltma sağlamak,
 Özel amaçlar için anaçları kullanabilmek,
 Hastalık ve zararlılara dayanıklı anaç kullanılmasını sağlamak,
 Farklı toprak tiplerinde yetiştiricilik yapma imkânı sağlamak,
 Farklı ağaç büyüklüğü elde etmek,
 Soğuklara dayanım sağlamak,
 Yeni geliştirilen çeşitleri hızla üretmek,
 Mevcut süs bitkisi çeşitlerini değiştirmek,
 Zarara uğramış olan süs bitkilerini onarmak,
 Virüslere karşı dayanıklı bitki elde etmek,
 Anaçların sağladığı avantajlardan faydalanmaktır.

Süs Bitkilerinde Aşı Zamanı
Göz aşılarında, aşılama zamanını belirleyen en önemli faktör bitkinin ne zaman kabuk verdiğidir. Kabuk verme, bitkinin kabuğunun bütünlüğünün bozulmadan odun tabakasından ayrılmasıdır. Bu şekilde bir kabuk ayrımı ise bitkilere su yürüdüğü dönemde gerçekleşir. Kalem aşılarında ise kabuk kaldırma olayı olmadığı için mevsimin uygun olduğu ve kalemin bulunabildiği her dönemde yapmak mümkündür. 
Göz aşılarını zamanına göre üç dönemde yaparız, bu dönemler aşağıdaki gibidir;
 Sonbahar göz aşısı (durgun göz aşısı)
 İlkbahar göz aşısı (erken sürgün göz aşısı)
 Haziran (geç sürgün) aşısı

Aşıyla Çoğaltılabilen Süs Bitkileri

Dış mekan süs bitkileri 
Köknar, akçaağaç, kızılağaç, huş ağacı, katalpa, sedir, erguvan, turunçgiller, servi, kızılcık, kayın, çoban püskülü, sarı salkım, ladin, kavak, çam, söğüt, yalancı akasya, meşe, ıhlamur, sofora
Çalılar ve sürünücü bitkiler 
Kivi, kadın tuzluğu, kamelya, yaban asması zafer sarmaşığı, kızılcık, dağ fındığı, dağ muşmulası, defne, taflan, hamamalis, hatmi, sarmaşık, manolya, şakayık, pittosuporum, frenk üzümü, leylak, kartopu, asma, mor salkım
Kaktüsler ve sukkulent bitkiler 
Astrophytum (yıldız kaktüsü), cleistocactus, gymnocalycium (asılı kaktüs), parodia, rhipsolis, rebutia, schlumbergera (bu türlerin türkçe isim karşılıkları mevcut değildir).
Aşının Tutmasını Etkileyen Faktörler
Kalem ve anaç birbirleriyle uyuşur olmalıdır: Tersi olduğunda uyuşmazlık söz konusudur. Uyuşmazlık olduğu durumda iki birey parçasının birleştiği aşı noktasında kaynaşma ya hiç olmaz veya yetersiz olur. Bu durumda aşı noktasında şişme gözlenir ve bu yerden aşı kolaylıkla kırılabilir. Aşılı fidanda bodurlaşma olur ve sağlığı bozularak yaprakları sararır. Anaç ve kalem arasında büyüme farklılıkları gözlenir ve bir iki yıl içinde aşılı fidan ölür. Bitkiler, botanik akrabalık ilişkileri bakımından birbirlerine ne kadar yakın olurlarsa uyuşma olasılığı o kadar yüksek olur. Bunun için sırasıyla aynı klon, aynı alt tür içinde olan aşılamalarda başarı şansı çok yüksektir. Aynı cinsin ayrı türleri arasında ise aynı familyaya ait olsalar da cinsler arasındaki uyuşmazlık dolayısıyla başarı şansı düşük olmaktadır.
Bitki türlerinde, aşıdaki başarı türlere göre değişmektedir: Bazı türlerde aşının tutma olasılığı düşüktür. Örneğin, meşe ve kayınlar çok güç aşılanır. Bazı türlerde ise
başarı çok yüksektir.
Anaç kaliteli, kuvvetli ve genç bir fidan olmalıdır: Tohumdan yetişmiş anaç,
vejetatif yollardan üretilmiş fidana göre daha çok tercih edilir.
Kalemler uygun zamanda alınmalı ve aşı uygun zamanda yapılmalıdır: Kalem aşıları için en uygun aşılama zamanı yaz aşısı dışında, ilkbaharda anaçta kök faaliyeti başlayıp kalemde gözlerin henüz uyku hâlinde olduğu zamandır. Bunun için kalemler daha önce soğuk depolara alınarak saklanbileceği gibi, anaçlar da saksılara dikilerek seralara alınıp daha erken aktif hâle gelmeleri sağlanabilir.
Kalem ve anacın kambiyumu mümkün olduğunca sıkı bir şekilde üst üste gelmelidir. Böylece kaynaşma daha çabuk olur. Çünkü iki parça arasındaki açıklığı doldurmak üzere kallus kolaylıkla oluşur ve yara hızla kapanır. Böylece her iki parçanın iletken dokuları arasında hızla kaynaşma sağlanmış olur. Bu yolla kalem, su ve besin maddesi ihtiyacını anaçtan birbirleriyle en kısa zamanda ilişkiye geçen iletken dokularla kolayca karşılar. Bunun için anaç ve kalemde açılan kesitler ne kadar birbirine benzer olursa o kadar kambiyumların üst üste gelme şansı artar.
Aşı yeri, aşılamadan hemen sonra uygun bir macunla kapatılmalıdır. Bu şekilde aşı yerinde kuruma ve çeşitli enfeksiyon tehlikeleri önlenmiş olur. Macunlamadan önce her iki parçanın sıkı bir şekilde lastik, plastik veya rafyadan oluşan bir bantla sarılması gerekir.
Aşılamadan sonra uygun bakım ve özen gerekir. Özellikle anaçtan çıkan sürgünler azaltılarak anaçla kalem arasındaki özsu sirkülasyonunun yeterli olması sağlanır.. Tutmuş aşılı fidanların dış koşullara alıştırılmaları gerekir. Yörelere ve o yılki hava koşullarına göre değişmekle birlikte aşılı fidanlar haziran ayı başından itibaren açık havadaki yerlerine alınabilirler. Fidanlara haziran, temmuz ve ağustos aylarındaki fazla sıcaktan korumak için gölgeleme yapılır. Ancak aşılı fidanlar kesinlikle günün her saatinde gölge altında tutulmamalıdır..
Hava, nem ve sıcaklık şartları uygun olmalıdır. Aşılamada çevresel şartların uygun olması aşının tutması için çok önemlidir. Örneğin iğne yapraklılarda aşılama öncesinde (aşıya başlamadan bir iki hafta önce) sera ısısı +200C ile +250C’ye yükseltilerek aşılanacak fidanların 15-20 günde uyanması sağlanmalıdır. 
Isının gün boyunca aşırı değişikliğe uğramamasına özen gösterilmeli,:sera ortamının en soğuk saatlerde bile +100 C’nin altına düşmemesine özen gösterilmelidir. Aşıyı izleyen günlerde, aşı kalemlerinin su kaybının en aza indirilmesi için sera içindeki nisbi nem oranı %70-80’den aşağı düşürülmemelidir.
Havalandırma günün en sıcak saatlerinde ve fidanlara uzak bir noktadan yapılmalıdır.
Güneşli günlerde her gün, kapalı günlerde günaşırı yapılmalıdır. 
Nisbi nem oranının yüksek havanın kapalı ve yağışlı olduğu günlerde havalandırma sistemi açık tutulabilir. Güneşli sıcak günlerde sera içi sıcaklığı hava sıcaklığının üzerine çıkabilir. Bu durumda sera içi gölgeleme perdeleri, sera çatısına kireç (+üstübeç) sürülmesi ve seranın dışardan sulanması gibi pratik önlemler alınmalıdır
 Kalem veya gözün anaca doğru takılmış olması gerekir. Ters takılmış kalem veya göz olması hâlinde aşıda tutma görülmez.
 Aşının başarı oranı; Bitkinin türü, koşullara uygun aşılama yönteminin seçimi ve deneyimli bir aşıcı ile daha da yükselir.
 Kalem ve gözün hastalık etmenleriyle (özellikle virüsler) bulaşık olması, aşıda başarıyı azaltır. Bu yüzden virüssüz ağaçlardan ve omcalardan(bağ kütüğü) kalem alınması, aşıya başlamadan önce fidan üretim materyallerinin mantari ve bakteriyel hastalık etmenlerine karşı dezenfekte edilmesi gerekir.
Aşılamanın Sınırları
İki farklı bitkinin başarılı bir şekilde aşılanması her zaman mümkün değildir. Botanik olarak bitkilerin birbiriyle bağlantılı olması her zaman başarıyı garanti etmemektedir. Bu konuda uzun yılar boyunca elde edilen pratik uygulamalar en iyi rehberdir. İki tür
birbiriyle başarılı bir birliktelik oluşturmuyorsa uyuşmazlıktan söz edilir. Genel bir kural olarak sınıflandırmada bitkiler birbirine ne kadar yakın ise başarı şansı o kadar yüksektir. Ticari olarak bu işi yapan işletmeler açısından bakıldığında; aşılama sürekli kambiyum oluşturabilen bitkiler ile sınırlıdır. Orman bitkilerinde, farklı familyalar arasında başarılı bir aşılama bildirilmemiştir. Kısacası, bir meşe(Fagaceae) ağacıyla akçaağacın (Aceraceae) başarılı bir şekilde aşılanması mümkün değildir. 
Aynı familya içerisindeki cinsler arasında aşılama mümkündür, bununla birlikte aşılama sayısı sınırlıdır.. Aynı türlerin çöğürleri ve klonları ile yapılan çalışmaların hepsinde aşılama başarı ile sonuçlanır; bununla birlikte uyuşmazlık problemleri de yok değildir. Pseudotsuga tnenziesii (Douglas çamı) klonu, Quercus palustris Sovereign(meşe türü), ve Acer rubru (çam türü) çeşitleri aşılamalarında başarısızlıklar görülmüştür. A. rubrun ve A. rubruni çöğür anaçlarındaki uyuşmazlık problemleri, bu çeşitlerin çelikle çoğaltılması yoluna gidilmesine neden olmuştur.
Uyuşmazlık Nedenleri
Daha önce de bahsedildiği gibi, çok yakın akraba bitkiler birbiri üzerine aşılandığı
zaman aşı yerinde mükemmel bir kaynaşma meydana gelmektedir. 
Bitkiler arasındaki akrabalık derecesi azaldıkça buna bağlı olarak kaynaşma durumunda bir kötüleşme görülmektedir. Akraba olmayan bitkiler arasında genel olarak herhangi bir kaynaşma meydana gelmemektedir. Ancak pratik uygulamalarda istisnai durumlar söz konusudur. Bazen anaç ve kalem arasındaki kaynaşma ilk yıllarda normal olarak görüldüğü hâlde aşılamadan bir süre sonra, herhangi bir mekanik etki ile anaç ve kalem birbirinden oldukça düzgün bir yüzeyle ayrılmaktadır. Bazı hâllerde bitki birkaç hafta veya yıl normal olarak gelişir ve daha sonra kalem kuru veya aşı noktasından kırılır. Bazen ise aşı hiç tutmaz. İşte bahsedilen hiç tutmama veya sonradan kurumalarda etkili olan mekanizma uyuşmazlıktır. Yani iki bitkinin sağlıklı ve düzenli olarak gelişip bir bitki oluşturamamasına uyuşmazlık denmektedir. Uyuşmazlıkta en önemli faktör akrabalık derecesidir. Uyuşmazlık tam veya kısmi olabilir. Tam uyuşmazlıkta anaç ve kalem arasında hiçbir kaynaşma meydana gelmez. Kısmi uyuşmazlıkta ise kalem ve anaç elemanlarının bazı doku kısımları arasında kaynaşma meydana gelebilir.
Uyuşmazlık Belirtileri
 Aşı noktası hiç bir zaman kaynaşma göstermez.
 Aşı noktasının sadece küçük bir kısmında kaynaşma gözlenir.
 Aşı başta tutmuş gibi gözükür fakat sonrasında bitki ölür.
 Aşılı kısımda besin maddesi düzensizliği ya da eksikliği semptomları gözlenir.
 Aşı bodur ağaç oluşumu ile sonuçlanır.
 Anaç ve kalem farklı gelişme gösterirler veya aşı noktasında tıkanmalar gözlenir.
 Uyuşmazlık, doku sistemlerinin yozlaşmasına neden olur, depo maddelerinin düzensiz dağılımından dolayı erken yaprak dökümleri gözlenir. Aşı uyuşmazlıklarının oluşumu hakkında kesin bir şeyler söylemek mümkün değildir, ancak genetik farklılıklar ve hastalıklar (virüs ve mikoplazma) önemli etmenlerdir.
Yukarıda sayılan belirtilen bir veya birkaçının görülmesi aşı kombinasyonunda mutlaka uyuşmazlık olduğunu göstermez. Çünkü bu belirtilerden bazıları çevre şartlarından
kaynaklanabilmektedir. Örneğin su veya bazı temel besin maddelerinin eksiklikleri, hastalık ve zararlıların etkileri veya aşı tekniğinin yanlış olarak uygulanması durumunda da yukarıda sayılan durumlar ile karşılaşmak mümkündür. En güvenli belirti, kalemin aşı noktasından düzgün bir yüzeyle ayrılmasıdır.
Anaç Kalem İlişkileri
Ağaçların üretilmesinde aşı tekniğinin kullanılması, yetiştiricilik yönünden üzerinde önemle durulması gereken hususları ortaya çıkarmıştır. 
Bu ortaya çıkan hususlardan bazıları olumlu iken bazıları olumsuzdur. Çeşitler farklı anaçlar üzerine aşılandıklarında farklı tepkiler vermiştir. Bu farklı tepkiler vermesinin sebebini öğrenmek için çalışmalar yapılmış ve ağacı oluşturan parçaların (anaç – kalem ) birbiri üzerine önemli etkileri olduğnu ortaya konmuştur.
Anacın Kalem Üzerine Etkileri
Kuvvetli gelişen anaçlar, özelliklerini üzerine aşılı bulunan kalemde de gösterirler. Çeşitler kuvvetli anaçlar üzerinde iyi gelişip büyük taç oluştururken, zayıf anaçlar üzerine aşılandıklarında bu özelliği göstermeyebilirler. Ayrıca anacın etkisi ile ağacın genel görünüşünde de değişmeler meydana gelir. Ağaç ömrü üzerlerinde de aşılı bulundukları anacın etkisi vardır. Hastalık ve zararlılara dayanımı iyi olan anaçlar üzerine aşılanmış bitkinin dayanımı daha iyidir.
Kalemin Anaç Üzerine Etkisi
Kalemin gelişme gücü de anacı önemli ölçüde etkiler. Kuvvetli gelişen kalem gelişmesi zayıf olan anaç üzerine aşılanırsa anacın gelişmesi aşılanmamış hâline göre daha fazla olur. Tersine zayıf gelişen bir kalem kuvvetli bir anaç üzerine aşılanırsa anacın gelişmesi aşılanmamış hâline göre daha az olur. Ayrıca kalem anacın daha kısa sürede olgunlaşmasını ve soğuklara daha çok dayanması sağlar.
Aşıda Kullanılan Alet ve Malzemeler
Aşı Bıçağı
Yapılacak olan göz ve kalem aşılarında göz ve kalemin hazırlanmasında, anaçta göz ve kalemlerin takılacağı yerleri hazırlamada aşı bıçağı kullanılır.

Budama Makası
Aşı kalemlerinin alınması ve hazırlanmasında kullanılır.


Budama makasları

Kalem aşılarını yapmak için, anaçların kalın dallarının kesilip aşı için hazırlanmasında

kullanılır.

Aşı Bağı
Yapılan göz ve kalem aşılarının bağlanmasında kullanılır.

Aşı Macunu

Göz ve kalem aşılarında aşı bağlarının bağlanmasından sonra koruyucu olarak aşı

noktasının kaplanmasında kullanılmaktadır.
Aşı Makinesi
Daha çok kalem aşılarının yapılmasında kullanılmaktadır.
Diken Kırıcı
Daha çok gül gibi türlerin aşılanmasında, 
anaç üzerinde yer alan dikenlerin temizlenmesinde kullanılabilecek bir alettir.

Çift Ağızlı Bıçak

Yama ve flüt aşı yapımında kullanılmaktadır.
GÖZ AŞILARI

Anaçlar aşılanıncaya kadar toprakta yetiştirilebilirler veya dormant (tohumun uyku hali)hâlde iken aşılama parsellerine dikilip 0,5–1 cm çapa ulaşıncaya kadar büyütülmeye devam edilirler. Aşılama zamanı gediği zaman yerden itibaren ilk 10-15 cm’lik kısım yapraklardan ve yan dallardan temizlenerek aşılama sırasında rahat bir çalışma alanı sağlanır. 

Aşı bıçağının göz takılacak alanda çalışırken kısa sürede körelmemesi için, bu alanda yer alan toprak partikülleri temizlenir. Büyüme sezonu içerisinde, ağaçların iç tarafındaki gölge yerlerden en iyi Olgun gözler toplanır. Uç gözler veya genç gözler atılmalıdır çünkü bunlar tam anlamıyla olgunlaşmamışlardır. 
Alınan gözler hemen kullanılmayacak ise. . piknik soğutucu içerisinde serin ve nemli ortamda saklanmalıdır. Aşıcı tek başına çalışıyor ise aşı gözlerini nemli çuval bezleri arasında veya karanlık poşette saklamalıdır. Saklama süresi birkaç günden fazla olması durumunda atılmaları gerekir

Süs Bitkilerinde T Göz Aşısı
T göz aşısı, ağacın kabuk verdiği dönemde gerçekleştirilir. Kabuk verme ise kesimden sonra kabuğun kolayca ve düzgün bir şekilde, zarar görmeden ağaç odun tabakasından ayrılmasıdır. Bunun tam olarak meydana gelmesi; toprak nemi, sıcaklık ve içinde bulunulan yılın dönemine bağlıdır. Tür ve çeşitlere göre de değişmektedir. Kuru veya aşırı sıcak ve soğuk döneler kabuk verme süresini kısaltır. Sulama, T göz aşısı dönemini uzatmada yardımcıdır. T göz aşısı sıcak yaz aylarının başlamasından önce bitirilmiş olmalıdır. Aşının başarısı iki önemli etkene bağlıdır. Birincisi gözler hava sıcaklığı 32 C˚ geçtikten sonra takılmamalıdır. İkincisi, gözler fidanın serin olan kuzey veya doğu tarafına takılmalıdır.
T göz aşısının yapılışı

Anacın hazırlanması: Anaç üzerinde aşı bıçağı ile T şeklinde bir çizim

gerçekleştirilir. Çizim sırasında odun tabakasının kesilmemesine dikkat edilir. İlk önce T’nin üst kısmı daha sonra alt kısmı oluşturulur ve aşı bıçağının tersi ile T’nin kanatları açılır. Eğer uygun dönemde isek kanatlar hemen açılacak ve göz kolayca yerine oturtulacaktır.

Gözün hazırlanması: Göz çoğunlukla bir tek göz ve kabuk tabakası veya çok ince bir odun tabakası ile açılan T şeklindeki açıklığa yerleştirir. Gözün çıkartılması için, gözün yaklaşık 1,5 cm kadar altından bıçakla kesim yapılmaya başlanır ve yukarıya doğru gözü 1 cm kadar geçene kadar kesime devam edilir. Burada yatay bir kesim yapılır ve göz çıkartılmış olunur. Göz çıkartıldıktan sonra büyüme tabakası kopartılmadan odun tabakası kabuktan ayrılır.

Gözün yerleştirilmesi: Anaç üzerinde açılmış olan T’nin kanatları arasına göz
yerleştirilir ve aşağı doğru itilir. Gözün tabakasının üst kısmı ile T’nin üst kısmındaki kabuk tabakası üst üste getirilir. Daha sonra kanatlar gözün üzerine kapatılır, böylece anaç ve gözün daha sıkı kaynaşması sağlanmış olunur.

Aşının korunması: 10–15 cm uzunluğundaki aşı bağı kopartılır. Aşı bağı ile göz dışarıda kalacak şekilde aşı noktası sarılır. Sargı ne çok sıkı ne de gevşek sarılmalıdır. Böylece aşı kurumaya karşı korunmuş olunur. 15 gün sonra aşı kontrol edilir ve aşı bağı çözülür. Aşı tutmuş ise göz üzerinde bırakılan yaprak sapı kolayca düşer. Tutmamış ise yaprak sapı sıkı bir şekilde göze bağlı kalır.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top