Mucize meyve (Synsepalum dulcificum)
Geçen gece Cnbc-e de CSI NY adlı polisiye bir dizide adı geçen meyve ile bir parti veriliyor ve insanlar ozamana kadar tatmadıkları şeyleri bumeyve sayesinde yiyorlar tabi katilimizde kurbanının içkisine lavabo temizleyicisi katıyor ve kurbanın iç organları eriyerek ölüyor kurban bu temizlik maddesini şeker gibi içiyor çünkü bu meyveyi yedikten sonra 45-60 dk ne yerseniz sadece tatlı hissettiriyormuş nette biraz araştırdım çok ilgimi çekti neymiş bu mucize meyve
Africa orjinli çok enteresan bir bitki. Asitli toprakları seviyor. -2 dereceye kadar dayanıklı. Büyük saksılarda yetiştirilebiliyor. Meyvesinin ilginç birözelliği var. Yendikten sonra 1-2 saat süreyle ekşi **** acı yediğiniz bir şeyin tadını tatlıya çeviriyor.
Bitkiyle ilgili Elif Şafak ın tecrübesi
Binyediyüzlerde Batı Afrika’ya giden bir Fransız gezgin, burada yediği tuhaf bir meyveden bahsetmiş. Meyve yendikten sonra, bir süre diğer bütün yiyecekler şekerli gibi tat veriyorlarmış. Yerliler bu ufak çalı meyvesini toplayıp, yemeklerden önce yiyorlarmış.
Bilimsel açıklaması: meyvede bulunan ve miraculin denilen bir çeşit glikoprotein, dilin üzerini bir saat kadar kaplayarak, dilin ekşi ve acımsı tatları almasını önlüyor. Henüz nasıl olduğu bilinmiyor ama dilin ya ekşi ve acımsı tatları şeker gibi algıladığı, ya da proteinin bu tatları bloke ettiği ve sadece şekere geçit verdiği tahmin ediliyor. Meyvenin kendisinin hiç tadı yok.
New York Times, bu konuda bir yazı basınca, bu meyveyi bulmalı ve denemeli diye düşünmüştüm. Bu meyvenin tadımının yapıldığı partiler verildiğini de öğrenince, herşeyi bulmaya kadir Brian’ı işe koştum ve o da meyveyi tablet biçiminde buldu.
Dostlardan, tadı ekşi veya acı yiyecekler getirmelerini istedik ve geçen Cumartesi akşamı tat deneme partisi gibi birşey verdik. 20 kişi (2 kişi meyvenin etkisi hiç geçmez de, dillerinin ayarı bozulur diye tatmayı reddettiler ama partiye yine de katıldılar!), sanki daha çok tavşanlar için hazırlanmış gibi duran masanın etrafında toplandık ve tabletlerimizi aldık.
Sonuçta evin sahibesi olduğuma göre, tehlikeyi ilk ben göğüslemeliyim (!) diye düşündüm ve bir adet tableti ağzıma attım. dilimle damağımın arasına sıkıştırarak, eriyene kadar gezindirdim. Tabletin tadı ekşi, tatlımsı ve dokusu tebeşir gibiydi. Sonra ağzıma, kendi ağacımızdan topladığımız ve henüz tam olmadıkları için oldukça ekşi ve hatta acımsı limonlardan aldım.
Limon, şekerleme tadındaydı! Ama sadece basit bir şekerleme değil; ağzı hiç acıtmayan, nefis bir ekşilik, tabii limon kokusu. İnsanın rüyalarındaki limon şekerlemesi nasılsa, öyle birşey. İzahı zor.
Tabii bir süre kimse bana inanmadı, şaka ediyorum sandılar ama diğerleri de limonları ağızlarına alınca, masanın etrafından şaşırmış kıkırdamalar yükselmeye başladı. Meyvenin yaptıkları gerçekti.
Ucuz Emmenthal peyniri, Hollanda’da yediklerim kadar kompleks olmuştu. Ekşi yeşil elmalar, içlerinden su fışkıran, çok tatlı ama ekşiliğin enerjisini hala tattıran elmalara dönüşmüşlerdi. Kek yapmakta kullanılan peynir, zaten kek tadındaydı! Domatesler reçel gibiydiler. Acı tabasco sosu hala boğazı feci halde yakıyordu ama tatlı tatlı! Sirke bal sirkesi tadındaydı. Mevsimi geçmiş, kurumuş tatsız portakallar, sanki cennet bahçelerinden kopartılmışlardı. Sadece greyfurt ve votkada ve bitterslerden yaptığımız, fena halde ekşi ve acı içkiyi, şekerinden içim bayıldığı için bitiremedim. Hıyar turşuları, patates cipsleri, hardal… Hepsi, hepsi tatlıydı. Hatta bazen tat o kadar şaşırtıcıydı ki, paketlerin üstlerini inatla okudum. Acaba yanlışlıkla bal hardalı mı getirmişlerdi? Barbekü patates cipsi miydi???? İnsan gözüne mi, diline mi inanacağını bilemiyor.
Kırkbeş dakika sonra tabletlerin etkisi geçti. Benim korkunç limonlar eski hallerini aldılar. Kırkbeş dakika kadar pembe bir gözlük takmış, ancak çocukların hayal edebileceği bir dünyaya adım atmış gibiydim. Herşeyin şeker gibi olduğu bir hali sonsuza kadar tutturmak istemem ama tablet, ekşi ve acı tatlardan dolayı yiyeceklerde farkına varamadığım daha derin tatları algılamamı sağladı. Meğer limon en bayağısından “sadece ekşi” değilmiş!
Synsepalum dulcificum | ||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Bilimsel sınıflandırma | ||||||||||||||||
| ||||||||||||||||
Synsepalum dulcificum (Schumach. & Thonn.) Daniell | ||||||||||||||||
Sinonimler | ||||||||||||||||
Bakeriella dulcifica (Schumach. & Thonn.) Dubard Bumelia dulcifica Schumach. & Thonn. Pouteria dulcifica (Schumach. & Thonn.) Baehni Richardella dulcifica (Schumach. & Thonn.) Baehni Sideroxylon dulcificum (Schumach. & Thonn.) A.DC. Synsepalum dulcificum, Sapotaceae familyasından bitki türü. İngilizcede Miracle Berry veya Miracle Fruit (Mucize Meyve) olarak da adlandırılır. Avrupalı kaşif Chevalier des Marchais tarafından 18.yy'da keşfedilmiş bir bitkidir. 1725 yılında Batı Afrika gezisinde bu kaşif yerlilerin bu bitkinin meyvelerini topladıklarını fark etmiş ve bu bitkinin meyvelerini yedikten sonra, geçici bir süreliğine acı veya ekşi olarak yediği her şeyin, tad alma duyusunca tatlı olarak algılandığını fark etmiştir. Sıcak iklim bitkisi olarak Benin, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Gabon, Gana, Nijerya, Zaire gibi sıcak ve nemli ülkelerde ve organik yönden verimli,4,8-5,8 ph değerlerine sahip asidik nitelikteki topraklarda yetişir. Bitki en fazla -2dereceye kadar soğuğa dayanabilmekle yetişmesi için yüksek neme ihtiyaç bulunmaktadır. Yılda 2 defa yağmur sezonu sonunda meyve veren bu bitki yıl boyu yeşil kalır.Tohumdan çoğaltılabilen bitkinin çimlenmeden itibaren meyve vermesi 2-3 seneyi bulabilir. Yağ oranı sıfıra yakın olan bitkinin meyveleri, kırmızı renkte olup,çekirdek harici etli kısımları yenir. Tatsız olan meyve yendikten sonra yapılan bilimsel incelemelerde meyvede bulunan ve miraculin denilen bir çeşit glikoprotein, dilin üzerini bir saat kadar kaplayarak, dilin ekşi ve acımsı tatları almasını önlemektedir. Bu durumda bu meyve yendikten sonra yenen diğer şeylerin tatlı olarak algılanmasına neden olmaktadır. Kullanılışı [değiştir]Bitkiden diabet tedavisinde çeşitli ülkelerde yararlanılmaktadır. 1970li yıllarda ABD'de bu bitkinin gıda endüstrisinde kullanılma girişiminde bulunulmuş ancak FDA tarafından bu girişim engellenmiştir. Bazılarınca bu bitki ile FDA tarafından üretim yapılmasının engellenmesinin aynen [stevia] bitkisinde olduğu gibi şeker lobisinin haksız girişiminden kaynaklandığını savunulmaktadır. Bitki,ABD'de bu sebeple 1970 lerden sonra evlerde yetiştirilip, yalnızca partilerde özel sürpriz olarak kullanılır hale gelmiştir.Bununla birlikte uzak doğuda bitki ekstresinden tablet v.s ürünler imal edilip piyasaya sürülmüştür,ve bazı ülkelerde de şeker hastalığı tedavisinde kullanılmaktadır. Bununla birlikte meyve kemoterapi gören kanser hastaları için faydalı olabileceği düşünülerek kullanılmaktadır.Zira, kemoterapi hastanın kendi ağız lezzetini bozar, onlar için yiyecek tadı acı veya metalik bir tad olarak hissedilir.Sonuçta,hasta yemek yiyemez ve kilo kaybı oluşur gene bazı anti-HIV ilaçlarıda bu etkiyi gösterebilir.Sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösterse de ABD'de bazı hastanelerde bu yan etkiyi önlemek için bu bitki kullanılmaktadır .Amerikada yapılan araştırmalarda bu bitkinin denendiği hastaların % 70-75 'inde olumlu sonuç alınmıştır. |
kaynak:
Merhabalar,
YanıtlaSilGeçtiğimiz sene yurtdışından tohumunu ve ğretici den ricam üzere meyvesini tedarik etmiştim. Muazzam bir meyve diyebilirim. Yakından takip ettiğim ürünü hem seramda ve evimde adaptasyonu üzerine çalışmalarda bulunmaktayım. Meyve mücizevi bir özellik desek yanlış olmaz. Meyveyi yedikten sonra dil üzerinde beli belirsiz bir tat bırakmaktadır. Ben denememi limon ile yaptım. Limonata ama şekeri biraz fazla olan limonata tadı neyse benim meyveyi yedikten sonra dilimin üzerine damlattığım limon aynı tadı vermekteydi. İnanılmaz bir haz aldım, umarım bu meyveyi ülkemize kazandırabiliriz.
Meyve ile ilgili tohum tedariği Ocak ayında gerçekleşecek olup taleplerinizi
dogalbahce@gmail.com adresine iletebilirsiniz.