Her bitkinin tohumu toprağa eker ekmez çimlenmez.
Bazı ön uygulamalardan geçmeden bu tohumlar çimlenmeden toprak içinde yıllarca bekleyebilirler.
Çimlenme ancak kendi yerel iklimlerinde oluşan doğal olaylar meydana geldikten sonra gerçekleşecektir.
Evde kendi imkanlarınızla bir benzerini yaratacağınız bu doğal olaylara ön uygulama diyoruz.
Uygulamalardan sonra ki ekimlerde yetiştirici sabırlı olmalı çünkü sabırsız davranıp, ekim saksılarına tohumların çıkmadığını düşünerek yeni tohum ekenler genelde sezon sonunda 2 farklı bitkinin filizleri ile dolu saksılar elde etmekteler.
Aşağıda özellikle Avustralya,
Güney Afrika ve Akdeniz bölgesi kökenli bitkilerin çimlendirilmelerinde kullanılan ve geleneksel yöntemlerin dışında size yeni fikirlerde verecek olan değişik uygulama örneklerinin sadece nasıl yapıldığını değil neden yapıldığının da sebeplerini bulacaksınız.
Umarız çimlendirme ve fideleme sürecinde Zengarden Ev ve Bahçenin derlediği bu bilgiler, siz bitki severlere faydalı olur.
Ön uygulama ne demek?
Bazı tohumlar doğaları gereği çimlenmelerini engelleyen kimyasal maddeleri içlerinde barındırırlar. Bu kimyasallar onların vaktinden önce çimlenmelerini engellemek içindir.
Ne zaman bu kimyasallar etkinliğini yitirirse o zaman tohum çimlenir.
Örneğin yazın toprağa düşen bir tohum sıcak havada sulasanız dahi çimlenmeyebilir.
Bunun nedeni, tohum takip eden ayların kış ayları olduğunu bildiğinden, filizlenirse donarak öleceğini de bilir.
İşte bu kimyasallar onu yaz sıcağında çimlenmekten alı koyar.
Oysa kışın soğukta bu kimyasallar, yağmur ve karlarla etkisini yitirirler. Bahar geldiğinde toprak ısınır ısınmaz tohum çimlenecektir. İşte bu tohumlara –
Soğuk Katlama – ya da soğuk uygulama tabir edilen işlemleri uyguluyoruz.
Avustralya bitkilerinden bazıları ise , kışın gelmesini değil aksine bahar sonunda sıcaklar başladığında oluşan orman ve çalı yangınlarını beklerler.
Yangın ertesinde hektarlarca alan boşalmış, kupkuru kalmıştır.
İşte o zaman o bomboş arazide toprak altında bekleyen hatta yıllarca beklemiş olan tohumlar,
hemen yangının ertesinde boş alanı doldurmak için çimlenip, gelişmeye başlarlar.
İşte bu tohumlar dumanla, yangın ertesi çimlenen tohumlardır.
Kıyı Ege ve Akdeniz havzasında da pek çok tür yangın sonrası çimlenen bitkilerden oluşur.
Zira Avustralya ve Akdeniz havzası birbirlerinden uzak olsalar da aynı iklim kuşağı içindedirler.
Yangın sonrası çimlenen bitkileri çimlendirme teknikleri:
Dumanla çimlendirme :
Güney Afrika, Avustralya ve Akdeniz havzası doğal makilik ve çiçekli bitkilerini çimlendirmek için kullanılan en etkin yöntemdir. Öyle ki, dumanla çimlendirilen tohumların çimlenme yüzdesi, normal ekimlerde yüzde 5 iken, bu yöntemle yüzde 94 e varmaktadır.
Duman, bu bölgelerde yaz aylarında görülen kuru ve taze makiliklerin yanması ile oluşan özel bir dumandır. Bu duman içinde bulunan kimyasal, tohumlara doğal ortamda bir yangın olup geçtiğini ve artık çimlenmeleri gerektiğini haber verir. Toprak altında, yağmurda yağsa, baharda gelse yıllarca hiç çimlenmeden bekleyen tohumlar, duman uygulamasından sonra derhal çimlenirler.
Dünya’da bu yöntem daha çok yeni keşfedilmiş olup, duman ile uygulama neredeyse zor ve düzensiz çimlenen tüm tohumlar üzerinde etkilidir. Pahalı kimyasallardan ve hormonlardan çok daha etkili bir yöntemdir. Dumanda bulunan bu kimyasalı bahçede aşağıda anlatılan yöntemleri uygulayarak elde edebilirsiniz. Ve bu kimyasalı güvenle yetiştirdiğiniz tüm tohumlar üzerinde kullanabilirsiniz. Zira araştırmalar göstermiştir ki, dumanlı su ile çimlenen tohumlar, normal çimlenen tohumlara göre daha güçlü ve sağlıklı fideler vermektedirler.
Uygulama için malzemeler:
1- Taze yaprak ve ince bitki dalları. Özellikle makiliklerden alınan taze yaprak ve dallar içinde duman için gereken kimyasallardan bolca barındırır.
2- Kuru yaprak ve ince kuru dallar.
3- Bu dal ve yaprakları içinde bir arada yakabileceğiniz mangal, bidon, büyük toprak saksı benzeri ateşten etkilenmeyecek büyükçe bir kap. Tencere ve benzeri yeterince büyük olmayabilir. Boş peynir tenekeleri ise kullanılabilecek büyüklüktedir.
4- Ateşi yakacağınız kabın üstünü kapatacak büyüklükte bir kapak.
İçinde taze makilik ve funda yaprakları, taze çalı dalları ve yine aynı şekilde kuru yaprak ve dalların karışımını aynı anda yakabileceğiniz toprak ya da metal bir kap bulun. Karışımı alta kurular gelecek şekilde aynı mangal yakar gibi tutuşturun. Gaz ya da gazete gibi yardımcı malzemeler kullanmayın. Sadece taze ve kuru organik maddeler olsun. Tutuşturduktan sonra ihtiyacınız olan şey, kaptan çıkan isli dumandan başka bir şey değil.
Dumanı elde etmek için :
1 – Kabın alt kısmına kuru yaprak ve çalıları yerleştirin. Otları tutuşturmadan önce tuğlalardan bir yükselti yapın ve üzerine içi su dulu metal, ağzı olabildiğince geniş bir kap koyun. Kuru yaprakları tutuşturun iyice yanmaya başladıklarında üzerlerini yaş dallar ve yapraklarla örtün. Bırakın için için yansınlar. Göreceksiniz kısa süre sonra koyu renkli kokulu bir duman çıkmaya başlayacak. Duman iyice yoğunlaşmaya başladığında, bu işlemleri yaptığınız büyük kabın üzerini kapakla kapatın ve hafifçe aralayın. Bu süreçte duman suya iyice işleyecektir. Duman tamamen kesilene dek arada bir suyun seviyesini de kontrol ederek devam edin. Unutmayın amacınız suyu kaynatmak değil aksine düşük ısıda bol bol duman üretmektir. Süreç sonunda suyun içine kül benzeri parçalar düşmüş olabilir. Onları süzün ve artık duman kimyasalları içine işlemiş suyunuz hazırdır.
Bu suyun içinde tohumlarınızı 6-12 saat bekletebilir ve öyle ekebilirsiniz. Bu su ile ekim toprağınızı, ekim öncesi ve sonrasında sulayabilirsiniz. Bu sayede kimyasallar toprağa daha iyi karışacak ve çimlenme gerçekleşecektir. Aynı şekilde bu su ile doldurduğunuz sprey yardımıyla ekim saksılarının toprak yüzeyini ıslatabilirsiniz.
2- İkinci yöntem : İçinden hava ve dumanın geçebileceği metal bir süzgeç edinin. Ya da boş metal 2-5 kiloluk bir peynir tenekesinin alt ve yan kısımlarını bir çivi yardımıyla delerek kendi süzgecinizi yapın. Bu süzgecin içine ıslatıp şişmesini sağladığınız 1-2 litre kadar vermikülit yerleştirin. Aynen ilk örnekte olduğu gibi kuru otların üzerine kuracağınız tuğladan yükseltinin üzerine bu kabı, içinde vermikülitlerle birlikte yerleştirin. Birinci örnekteki uygulamanın aynısını yapın. Bu kez amaç vermikülitin içinden geçecek olan dumanı çekmesini sağlamaktır. Dumanı iyice çeken vermiküliti buzdolabı poşetleri içinde uzun zaman hava almadan saklayabilirsiniz.
Bu vermiküliti, suda bekletilecek tohumların suyuna katabilir, duman içindeki kimyasalların vermikülitten tohumlara geçmesini sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde ekim saksılarının yüzeyine sereceğiniz 2-3 mm kalınlığında duman tatbik edilmiş vermikülit, her sulamada kimyasalları toprağa taşıyacak, çimlenme gerçekleşecektir.
Zengarden Ev ve Bahçe’den aldığınız ve çimlenme oranını dumanla artıracağınız tohumlarda yukarıdaki uygulamaları yapınız. Dumanla çimlenen tohumları 6-12 saat arası dumanlı suda beklettikten sonra ekimini yapınız. Bu uygulama çimlenme oranlarınızı gözle görülür şekilde artıracaktır.
Diğer çimlendirme teknikleri:
Kaynayan su:
En sık kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemle çimlenen tohumların çok kalın kabukları vardır. Amaç kalın tohum kabuğunun içine su almasını sağlamaktır. Doğada yangın sırasında yüz binlercesi telef olsa da , yüksek ısıdan kabukları çatlayıp, zarar görmeden toprakta tutunanlar ilk yağmurlarla birlikte çimleneceklerdir.
Bunu ev ortamında yapabilmek için:
Ayrı bir kapta su kaynatılır ve bir süzgeç içine konan tohumların üzerinden 1-2 litre kadar kaynatılmış su akıtılır. Daha sonra kaynatılmış ve 15 dakika dinlendirilmiş su dolu bir kabın içine bu tohumlar alınır ve sabah dek bekletilir. Su ısısını yavaş yavaş kaybederken oluşan küçük çatlaklardan tohum içine nem almaya başlar ve çimlenmeye hazırlanır. Sabah sadece içine su alarak şişen tohumlar ekilir. Diğerleri ise yeniden temiz, kaynatılıp 15 dakika dinlendirilmiş su dolu başka bir kaba alınır. Bu halde bekletilen tohumların şişenleri yine ekime hazırken, şişmeyenleri dikkatlice tırnak törpüsü ile aşındırmak ya da çentik atmak su almalarına yardımcı olacaktır.
Tohum Kabuğunu inceltmek, çentik ve zımparalama:
Bunun için çok dikkatlice tohumun canlı, yaşayan bir organizma olduğunu unutmadan, içinde sakladığı embriyo ya zarar vermeden uygulama yapmalısınız. Zamanla özellikle çentik atmada, yani sert ve keskin bir cisimle tohumun sadece kabuğunda küçük bir soyma işlemi yapmaya tecrübe kazanacaksınız. Eğer ilk kez yapıyorsanız, biraz zaman alan ama kontrolü daha kolay, tırnak törpüsü ya da su zımparası ile zımparalamayı deneyebilirsiniz. Pek çok tohuma aynı işlemi uygulamak için, silindir şekilli plastik bir kap bulun ve iç duvarına zımparalı kağıt yapıştırın. Tohumları içine atın ve kabı sallamaya başlayın. Duvardaki zımparalara sürtünen tohumların kabukları yavaş yavaş incelecektir. Unutmayın nasıl yaparsanız yapın amacınız tohumun içine su ve nem almasını engelleyen kalın kabuğunda içine nem alacak zayıf bir nokta yaratmaktır. Tüm kabuğu eşit oranda inceltmenize gerek yoktur.
Ateşle çimlendirme:
Bu yöntem oldukça tecrübe isteyen ve hayli zor bir yöntemdir. Zira ısının ne kadarının tohuma ulaştığının kontrolünü yapmak çok zordur. Bunun için taze ve kuru yaprak, çalı ve ince taze dallardan bir öbek oluşturulur. Tohumlar toprak bir saksı içinde 1 cm derine gömülür. Kuru ve taze bitki parçalarından oluşan öbek saksı üzerine konur ve ateşe verilir. Ateş 2-3 dakika canlı tutulur ve sönmesi sağlanır. Söndürmek için su yerine saksı üzerini örtmek daha doğrudur. Ateş sönünce ardından sulama yapılır ve diğer bitkiler gibi çimlenme beklenir. Ancak bu yöntem en son uygulanacak zor ve tecrübe isteyen bir yöntemdir. Bunun yerine dumanla çimlendirme tercih edilir.
Kaynak:
http://www.zengardentr.com/
http://blog.buzzinipaperweights.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder