11 Ekim 2013 Cuma

Tropikal meyve üreten çok kazanıyor: İşte maliyeti


Ülkemizde Tropikal meyvelere olan ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye genelinde 4 bin dekarda üretilen tropikal meyveler, çiftçi için alternatif ürün olmaya başladı. En çok talep edilenler ise altın çilek, pepino, papaya, avokado, ananas ve mango diyebiliriz...

PEPİNO, papaya (ağaç kavunu), physalis (altın çilek), avokado, ananas, blue berry (yaban mersini), mango... Bunlar Türkiye’de yetiştirilmeye başlanan 26 çeşit tropikal meyveden sadece birkaçı. Tropikal meyveler yakın zamana kadar sıcak iklim bölgelerinden ithalat yoluyla geliyordu. Gerçi hala da büyük bir kısmı dışarıdan geliyor. Ancak son yıllarda Türkiye’de de üretilmeye başladı. Daha çok turizm bölgelerindeki otellerde ve lüks semtlerdeki manavlarda rastladığımız tropikal meyveleri artık market raflarında, manavlarda, kurutulmuş halleriyle aktarlarda bu meyveleri görmeye başladık.

Halen Türkiye’de yaygın olarak üretilen iki tropikal meyve var. Bunlar muz ve kivi. Muzun geçmişi daha eski. Kivi ise son 10 yıldır özellikle Karadeniz Bölgesi’nde fındık ve çaya alternatif ürün olarak hızla yaygınlaştı. Dergi olarak kivi ve muz haberini daha önce yapmıştık. Şimdi de üreticisine ciddi anlamda para kazandıran bu iki ürünün dışındaki tropikal meyvelerin Türkiye’deki şansını araştırdık.

Tropikal meyvelerin üretimi çok yaygın değil. Türkiye çapında sadece 4 bin dekarlık alanda tropikal meyve üretiliyor. Yani henüz resmi istatistiklere girecek boyutta bir üretim yok. Ağırlıklı olarak Mersin ve Antalya sahil şeridinde üreticilere rastlamak mümkün. Ancak son dönemlerde bazı meyve gruplarına Türkiye’nin her yerinden ilgi olduğu gözleniyor.

TROPİKAL MEYVE ÜSSÜ ALANYA

Tropikal meyve deyince akla gelen ilk yerlerden biri kuşkusuz Alanya. Zaten 4 bin dekarlık toplam üretim alanının büyük kısmı da bu ilçede yer alıyor. Alanya Ziraat Odası Başkanı Turgut Musluoğlu, "İlçemizde tropikal meyvelerden muz ve avokadodan sonra dragon fruit (ejder meyvesi), custard apple (Hint ayvası), longan (kedigözü), mangis, salak meyve olarak tanınan, görünümü fındığa benzeyen pondoh gibi 26 çeşit tropikal meyve yetiştiriyoruz" diyor.

Musluoğlu, Tükiye'de ilk kez Alanya Ziraat Odası Meyvecilik Üretim İstasyonu'nda yetiştirilen dragon fruit, custard apple, longan, mangis, salak pondoh, belimbing, jambu bangkok, jambu bıjı, rambutan rapiah meyvelerinin fidanlarını da kıyı bölgelere göndermeye başladıklarını söylüyor. Tropikal Meyve Üreticileri Birliği kurmak için hazırlık yaptıklarını açıklayan Musluoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Halen Alanya’da 26 çeşit tropikal meyve üretiliyor. Üreticilerin bu alana daha fazla yönelmesi için tüketimin artması gerekiyor. Üretici seralarda da aynı reaksiyonu gösteriyor. Hangi tür karlıysa ona dönüyor. Avokado 20 yıldır üretiliyor ve 5 çeşidi var. Pepino da yaygınlaşmaya başladı. Son yıllarda papaya (ağaç kavunu) üretimi de artıyor. Guava, ananas, altın çilek, mango ise yeni yeni üretilmeye başladı. Küçük bahçeler var henüz. Alanya Ziraat Odası olarak 26 çeşit tropikal meyvenin fidelerini üretiyoruz. Bu alana girmek isteyen üreticilere eğitimler veriyoruz. Batı Akdeniz Araştırma Enstitüsü ile ortak çalışmalar yapıyoruz. Altın çilek, Başbakan’ın satın almasıyla medyatik oldu. Ancak üretimi henüz çok yaygın değil. Kürşad Tüzmen, ‘Mersin’de altın çilek ekiminin öncüsü oldum’ diyor. Ancak ondan önce Alanya’da altın çilek üretimi vardı. Tarım Bakanlığı bu ürünler için henüz destek vermiyor. Desteklense mutlaka üretimi artacaktır. Rahatlıkla dışarıya da ihraç edilebilir. Yeni üreticilerin bu alana girmesini tavsiye ediyorum.”

Antalya’nın diğer bölgelerinde ise durum biraz farklı. Buralardaki çiftçi ticari pazarı daha yaygın olan domates, biber, patlıcan, kabak gibi geleneksel ürünleri tercih ediyor. Antalya Ziraat Odası Başkanı Halil Ordu, tropikal meyvelerin henüz hallere ve pazara girebilecek hacme ulaşmadığını belirterek, “Antalya’daki üreticiler geliri yüksek domates, biber, kabak, patlıcan gibi sera ve tarla ürünlerine ilgi gösteriyor. Tropikal meyvelerse meraklıları tarafından yetiştiriliyor. Bir de marketlerin talebi üzerine. Büyük bahçeler ve hale girecek ölçüde üretim yok. Bazı tropikal meyveler Türkiye’nin damak zevkine uygun değil. Yaygınlaşması çok zaman alır gibi görünüyor. Yetiştirenler de zaten çoğunu otellere satıyor.”

ŞANSLI TROPİK MEYVELER

Halen tropikal meyvelerle ilgili Mersin ve Antalya’daki tarım müdürlükleri ve araştırma enstitüleri bazı çalışmalar yürütüyor. Pazar şansı en yüksek ürünler pepino, altın çilek, papaya, avokado, ananas ve mango olarak gösteriliyor. Bu ürünlerin hem yetiştirilmesi hem de pazar bulma şansı yüksek.

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Suat Yılmaz, muz ve kivi dışındaki tropikal meyvelerin yaygınlaşmasının damak zevki nedeniyle zaman alacağını düşünüyor: “Üretim henüz çok az. Ciddi cirolar yok ortada. Pepino bir ara modaydı ama eski popülaritesini kaybetti. Tropikal meyve üretimi çok az olduğu için henüz pahalı. Ama yaygınlaşmaya başladığında makul fiyatlara gelecektir. Bu ürünlerin üretimi yakın zamanda olmasa da orta vadede yaygınlaşır.”

HAKKARİ’YE BİLE FİDAN SATIYOR

Alanyalı Bahtiyar Uzun, hem fidan satışı yapan hem de bahçesi olan bir girişimci. Aslında onun için tam bir tropikal meyve gönüllüsü denilebilir. www.tropikalmeyveler.com adlı internet sitesiyle tropikal meyveleri geniş kitlelere tanıtıyor. Pepino, altın çilek ve avokado fidelerinin satışını yapan Uzun, “Altın çilek Başbakan’ın satın almasıyla çok tanınır hale geldi. Hakkari’ye de Edirne’ye de fide gönderdik. Bu ürün domates ve biberin yetiştiği her yerde yetişebilir. Fide fiyatları 0.75-1 TL. Yılda 100 bin civarında fide satışı yapıyoruz. Çiftçiler, alternatif ürün olarak tropikal meyveleri gündemlerine almalı. Kazançlı bir iş olacak” diyor.

Dilimlenmiş ürünler market raflarında

İdeal Tarım, “Verita” markasıyla tropikal meyve pazarlıyor. Şirket, bu ürünleri ithalatın yanı sıra yerli üreticilerden de temin ediyor. Bir yandan da kendi tropikal meyve bahçelerini kurmak için de hazırlık yapıyor. Özellikle kivide uzman olan Verita’nın ürün çeşidi oldukça zengin. Tropikal meyvelerin tüketiminin zor olduğunu gören İdeal Tarım, dilimlenmiş, yemeğe hazır paketli ürünlerini piyasaya sürdü. Mango, hindistancevizi, avokado ve kivilerin dilimlenmiş halini zincir marketlerde bulmak mümkün.

İdeal Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Birincioğlu, Türkiye’deki tropikal meyve üretimiyle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Ülkemizdeki üretim ihtiyacı karşılayamadığı için ithalat yapılıyor. Biz özellikle kivi konusunda önemli çalışmalar yaptık ve üretimin artmasına katkıda bulunduk. Ananas, altın çilek ve pomelonun, iyi bir çalışmayla ileride ihracatı yapılabilecek ürünler arasına girebilir. Ancak bunun için standart ve yaygın üretim olması lazım.

Aslında Türkiye tropikal meyve konusunda aslında kendine önemli bir şans yaratabilir. Bu ürünler çok uzak bölgelerden getirilip ağırlıklı olarak Avrupa pazarlarında satışa sunuluyor. Türkiye’de üretilse daha taze şekilde bu pazarlara ulaşmasını sağlarız. Ancak üretimin artması için üreticinin önünü görmesi lazım. Örneğin altın çilek henüz raflarda yaygın bir ürün değil. Önce talep gelecek ki üretici bu ürüne yönelsin. Belli bir üretime ulaşılıp maliyet-fiyat dengesi oluşturulabilirse dış pazarlara kolaylıkla satılabilir.”

Tropikal meyve bahçesi kaça kurulur?

Tropikal meyvelerin hem ağaç hem de bitki türleri mevcut. Ağaç fideleri 15-20 TL arasında değişiyor. Bir dekara ortalama 20 ağaç dikilebiliyor. Sadece fide maliyeti 400 TL. Bitki türlerinde ise fidelerin fiyatı 0.5-1 TL arasında değişiyor. Bir dekara bin adet fide ekilebiliyor.

Meyve türüne göre dekar başına maliyetler değişiyor. Örneğin bir altın çilek bahçesi 3 bin 500, fejeyo 6 bin, pepino ise bin 500 TL’ye kurulabiliyor. Tropikal meyve bahçesi kurmanın maliyeti bin 500 ile 6 bin TL arasında değişiyor.

Dilimli tropikal meyve fiyatları (125 gram/TL)
Mango 4.90
Hindistancevizi 3.45
Ananas 3.45
Kivi 3.45
Karışık 4.44

Dilimsiz tropikal meyve fiyatları (Kg/TL)
Altın çilek 60
Passiflora 45
Pepino 20
Fejoya 60
Guava 100
Kudret narı 40
Ananas 10
Avokado 10
Hindistancevizi 15
Mango 15
Zencefil 13

Belli başlı tropikal meyveler
Ananas
Avokado
Blu berry
Curuba
Çerimoya
Durian
Fejoya
Granadilla
Guava
Hindistancevizi
Jack
Jambu
Kaju cevizi
Kankat
Karambola
Kiwano
Kivi
Kuşkonmaz
Liçi
Lime
Mango
Mangosten
Muz
Papaya
Passiflora
Physalis (altın çilek)
Pikan cevizi
Pitaya
Pomelo
Rambutan
Tamarillo
Zencefil

Haber Kaynağı: Tarim.com.tr

Papaya - carica

Türkiyede pek bilinmeyen bir tropik meyveden bahsedeceğiz ismi papaya bakalım nasıl bir meyve papaya yada kavun ağacı

Papaya Meyvesi

(Carica papaya Linn.)



Papaya aslen bir tropikal Amerika bitkisidir ve Filipinler gibi ülkelerinde en önemli mahsüllerindendir ayrıca büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir. Yüksek A ve C vitamin içeren bir meyvedir.
Papaya’nin cekirdekleri ve meyvesinde, proteinlerin eritiminde yardimci olan ve sindirimi kolaylastiran papain vardir. Rejim yapanlar icin tavsiye edilen Papaya meyvesi vücuttaki yağların erimesinde büyük bir rol oynar. Ayrıca Papaya meyvesinin kabukları etlerin yumuşak bir kıvama gelmesini sağlar. Bunun icin Pisireceginiz veya kizartacaginiz etleri Papaya meyvesinin kabuğuna sarıp bir kac saat beklettin. Meyvenin kendisi hafif tatlı bir tada sahiptir yenirken bir kaç damla limon suyu, şeker ilavesi ile tadı değişip farklı bir Aroma ortaya çıkar. Papaya Meyvesinin 100 gr’ında 13 kcal vardır. Ayrıca meyve, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor mineralleri ile A, B1, B2, C vitaminleri ve karoten’e sahiptir. Papaya meyvesi içinde bulunan maddelerden ve Papainden dolayi vücudtaki yağlari eritir ve hazmı kolaylaştırır.Meyvenin icinde ufak ufak siyah çekirdekleri vardir. Diğer bildiğimiz meyvelerden farklı olan bir yönü de bu çekirdeklerin de yenilebilmesidir. çekirdeklerin tadı Tere ile aynıdır. Salataların içine konarak yenilen çekirdekler Terenin verdiği tadı vermiş olur.

Gereken İklim ve Toprak Özellikleri

Papaya en iyi , sıcaklığı 25-30 derece arası olan ve nemli bölgelerde yetişir.Papaya bol güneş ışığı ister rüzgardan korunmalıdır ve geniş aralıklı topraklara uyumludur.En iyi , süzücülüğü iyi ve hafif dokulu toprakta büyür.Süzücülüğünün iyi olması toprağın nemli olması için gerekmektedir.

Faydaları ve Kullanım Alanları

Ham papayalar sebze haşlamalarında,salatalarda ve turşularda kullanılabilir.Ayrıca papayalar vücutta protein yıkımını sağlayan papain adlı maddenin üretiminde kullanılır.Papain sıklıkla yemeklerde,eczacılık ve kozmetik sektöründe kullanılır.Papain ayrıca temizleyici losyonlarda,yüz kremlerinde ve diş macunlarında kullanılır.Ayrıca ham papaya çekirdeğinden çıkarılan özel bir bileşik erkeklerde verimliliği arttırır.Ayrıca bazı bilimsel araştırmalar sonucunda papayanın kanseri önleyici özelliği olduğu ortaya çıkmıştır.

PAPAYA Yetiştiriciliği

Fidan Dikimi

En az 3-4 çekirdek kullanılmalıdır ve çekirdekler iyi bir toprakla örtülmelidir bunudan 2 ay sonar bitkiler toprağa ekmek için hazır olacaktır.Ekimden once 45 cm’lik bir çukur kazılmalıdır ve buraya 2,5 cm uzağa bitkinin sarılması için bir kazık çakılmalıdır.

Gübreleme

Gübre uygulamaları toprak analizlerine göre olmalıdır.Aşağıdaki gübreler tavsiye edilmektedir;Azot(N)Fosfat(P2O5)Potasyum hidrat(K2O)Magnezyum(Mg)

Sulama


Papaya en iyi yıllık yağışı 1200 mm-1500 mm arası olan yerlerde büyür.Papaya normal şartlar altında sulanmaz.Sadece kuraklık zamanı sulanır.Yeni toprağa ekilmiş papayaları büyüyüp yeterli hale gelene kadar sulayınız.Yeni ekilmiş papaya tohumları haftada bir , ürün verecek papayalar da her hafta sulanmalıdır.

Yabani Ot Kontrolü

Bitkilerin etrafındaki toprağın düzgün işlenmesi için topraktaki tüm otlar temizlenmelidir.Otları elle,çapayla ve toprağı yüzeysel olarak işleyerek temizleyebilirsiniz.Toprağı elle temizlemenin ardından yoğun bir bakım gerekebilir çünkü bu ot temizleme işlemi sırasında bitkini toprağın besleyici kısmındaki kökleri zarar görmüş olabilir.Kuraklık boyunca bitkinin etrafını samanla kapatmak bitkinin etrafındaki otların büyümesini kontrol etmeye yarar ve nemi korur.

Zararlıların Kontrolu

Zarar gören ağaçlar ortamdan uzaklaştırılmalıdır ve %10 formalin solüsyonu uygulanmalıdır. Önerilen miktarda mantar ilacı püskürtme makinası ile ağaçlara atılır. Bu uygulama 7-10 gün aralıklarla tekrarlanır.


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
*******************************************************************
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Papaya


Papaya
Koeh-029.jpg
Bilimsel sınıflandırma
Alem:Plantae (Bitkiler)
Bölüm:Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf:Magnoliopsida
(İki çenekliler)
Takım:Brassicales
Familya:Caricaceae
Cins:Carica
Tür:C. papaya


Binominal adı
Carica papaya

PapayaCarica papaya (kavun ağacı) bitkisinin meyvesi ve Carica cinsinin bir üyesi.
Papaya'nın ana vatanının Güney Meksika ve Orta Amerika olduğu sanılmaktadır. Ona "kavun ağacı" meyvesine de, kavun ağacı yemişi denmektedir. Çünkü papayanın bir çeşidinin meyvesinin görünümü kavuna benzese de, tadı balkabağına yakındır. Papayanın,Hawaii,Tayland ve Meksika olmak üzere üç çeşit tanınmış türü vardır,bununla birlikte Maridol Papaya,Cüce (Dwarf) Papaya,Florida Jack Papaya,Çilek(strawberry) Papaya ...v.s başkaca türleri ve kültür çeşitleri de mevcuttur. Hawaii çeşidi olgunlaştığında, kabuğu sarı renkte olan armut biçimindeki meyvelere sahip olmaktadır ve bu meyvelerin eti de, parlak portakal renginde ya da pembemsi olmaktadır. Tam ortasında küçük siyah tohumlar bir arada bulunmaktadır. Meksika çeşidi ötekilerden daha büyük meyvelere sahiptir. Her bir meyve yarım metre boyundadır ve yaklaşık 5 kg. gelmektedir.Tayland türü papayalar ise daha çok diyet salataları ve çeşitli yemeklerin yapımında kullanılmakla her ne kadar dağ papayası veya babako gibi akrabaları kadar olmasada diğer carica papaya türleri içinde soğuğa dayanıklığı ile bilinmektedir.
Papayaya, Avustralya'da "papaw" ya da "pawpaw", Brezilya'da "mamao" adları verilmektedir. Çalı ya da ağaç görünümündeki papaya, güneş ve suyu sevmesi yönüyle Kamkat ve Durian gibi Tropikal iklimin ağacıdır.Olgunlaşmadan toplanan papayalar ise, sebze olarak kullanılmaktadır.Papaya çiğ olarak yenebildiği gibi pişirilerekte yenebilir. Özellikle olgunlaşmamış meyveler zararlı etkilerinin önlemesi için pişirilerek yenmektedir. En dayanıklı carica papaya türleri en fazla -2 derece ısıya dayanabilmektedir. Bir papaya ağacının en fazla 8 yıllık ömrü bulunmaktadır. Papaya tohumdan çoğalabilmekle beraber, kendi kendini tozlayamadığından meyve üretimi için 2 veya daha fazla ağacın bir arada yetiştirilmesi gerekir.
Günümüzde pek çok ülkede Carica Papaya'nın kültür türleri yetişir bunlar hızlı büyür, 3 yıl içinde meyve verir ancak tıpkı diğer carica papaya ailesi üyeleri gibi dona karşı dirençleri çok azdır. Papaya'nın meyve sineği gibi meyve üretimini sekteye uğratıcı zararlıları vardır, bununla birlikte ağaç bir kısım virüslere karşı da hassastır, mesela 1990 yılında ortaya çıkan "papaya ringspot virüsü" Hawai'deki neredeyse bütün bir papaya endüstrisini ortadan kaldırmıştır. Ne yazık ki halen dahi ortaya çıkan bu virüse karşı organik veya konvansiyonel bir mücadele yolu bilinmemektedir. Bununla birlikte bu virüse karşı Sun up ve Rainbow Carica Papaya türleri genetik olarak modifiye edilmek zorunda kalmış ve Hawaideki papayaların %80'i bu genetik olarak modifiye edilmiş veya hibrit ağaçlarla değiştirilmiştir. Ancak bu metotunda tohum stoklarında kirlenmeye yol açma durumu sözkonusu olmuştur.
Papayanın meyvesi; demirpotasyumkalsiyum fosfat mineralleri ve A, B1, B2, B5 ve C vitamini yönünden zengindir.Ayrıca papaya'nın karaciğer kanserine karşı içerdiği likopen sayesinde koruyucu bir etkisi olduğu ve yine bağışılık sistemini güçlendirdiği iddia edilmektedir. Tohumu çeşitli bakterilere karşı antibakteriyel koruyucudur, ayrıca böbreklere karşı tohumunun yararlı etkisi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca şampuan endüstrisinde de papayadan yararlanılmaktadır.
Bununla birlikte çok aşırı papaya tüketimi tıpkı havuçta olduğu gibi beta karoten fazlalığından alerjiye yol açabilmektedir,zira 100 gr papaya 6 gr.kadar Betakaroten içerir.
Yine,olgunlaşmamış papaya meyvelerinin içerdiği lateks konsantrasyonu yüzünden rahim kasılmalarına ve düşük tehlikesine neden olabileceği iddia edilmektedir. Bunun yanında fareler ve maymunlar üzerinde yapılan deneylerde papaya tohumu ekstresinin aşırı dozajının doğum kontrol hapı gibi etki gösterip, hamile kalmayı engellediği, düşük dozunun ise doğmamış çocuklara herhangi bir zararının olmadığı tespit edilmiştir.Bu sebeple hamilelerin dikkatli kullanması gerekir.
Bunun yanında papayanın meyveleri, yaprakları, tohumları v.s parçaları vücüttan asalak solucanları ortadan kaldıran, parazit önleyiciantihelmintik alkoloit içerir. Düşük dozlarda bunun herhangi bir zararı olmazsa da aşırı yüksek dozlarda tehlikeli olabilir.
Resim yazısı ekle







Papaya resimleri

Nar yetiştiriciliği...



Nar yetiştiriciliği...


Nar çok yıllık, çalı formunda bir bitki olup çok kuvvetli bir kök sistemine sahiptir.Bitki çok gövdeli ve sık dallıdır. Çiçekleri erkek-dişi ve erdişi olup küre şeklinde iri bir meyvesi vardır. Üstten hafif basık olan bir ılıman iklim bitkisidir.

Nar, C vitamini, demir ve potasyum yönünden zengin bir meyvedir.Tadı; tatlı, mayhoş, ekşi gibi çeşitli dir. Nar bitkisinin adaptasyon kabiliyeti yüksektir. Genelde tropik ve suptropik iklim bitkisi olmasına rağmen, -10 oC'ye kadar dayanabilmektedir.

Çeşitli iklim ve toprak koşullarında yetişip, bakımı kolaydır. Dalında uzun süre kalabil mesi ve depoda muhafaza edilebilmesi pazarlamassı için kolaylık sağlar bir meyve türüdür. Ülkemizin bir bölümü narın anavatanı içinde bulunmakta ve üretimi yapılmaktadır.

İklim ve toprak istekleri
İklim isteği
Nar yıllık ortalama 500 mm'lik yağış istemekle birlikte bu yağışın çoğuna ilkbaharda ihtiyaç gösterir. Yazın yağan yağmurlar meyve kalitesini bozmakta, olgunluğa yakın dönemde yağan yağmurlar meyve kabuğunu çatlatmakta olup, bu zamanda iyi sonuç vermemektedir. Meyve oluşumu döneminde kuru hava koşulları en kaliteli mey venin oluşmasını sağlayarak pazar değerini arttırmaktadır. Nar bir güneş bitkisidir, bahçe tesisinde ve yeterli ışıklan ma koşullarına dikkat edilmelidir.

Toprak isteği Nar toprak isteği bkımından fazla seçici değildir. Silisliçakıllı, kumlu, kireçli, killi ve ağır killi gibi çeşitli toprak tiplerinde nar yetiştiricili yapılabilmektedir. Tuzluluğa orta derecede dayanıklıdır. Toprak alkali veya asit olabilir. Bazı meyvelerin aksine aşırı toprak nemine dayanıklıdır. Narda optimal gelişmekuru ve sıcak hava koşullarına karşılık derin geçirgennemli ve serin topraklarda görülmektedir.

Yetiştirme tekniği
Çeşit seçimi
Nar yetiştiriciliğinde, çeşit seçimi oldukça önemlidir. Çeşit seçiminde dikkat edilen konular; bölgeye adapte olmuş o yörenin iklimine, hastalıklara dayanıklı, verimi iyi, meyveleri insanların göz zevkine ve damak tadına uygun ve taşımaya dayanıklı olması gibi özelliklere göre seçim yapılır. Çeşit seçiminde ticari amacına göre sofralık yada endüstri çeşitlerinin yetiştirilmesine karar verilmelidir.

Ayrıca, bu çeşitlerin meyvelerinde irilik kabuk rengi ve kalınlığı, dane rengi, yumuşak çekirdeklilik, sululuk gibi özellikleri ihtiyaca cevap verebilmelidir. Yurt içinde sevilen nar çeşitleri hafif mayhoş veya tatlı çekirdeksiz ve iri meyveli olanlardır. Avrupa ya ihracat için özellikle kabuk ve dane rengi kırmızı ve mayhoş çeşitler seçilmelidir. Arap ülkelerine ihracat için ise tatlı narlar tercih edilmelidir. Ayrıca nar suyu veya nar ekşisi elde etmek için yine kırmızı daneli ve ekşi mayhoş narlar uygumdur.

Bahçe Tesisi Toprağın nar yetiştiriciliğine uygunluğuna bakıldıktan sonra tesviyesi yapılmalıdır. Öncelikle yaz aylarında pulluk tabanını kırmak için dipkazan çekilir. Daha sonra pullukla derin sürüm yapılır. Sonbaharda döneminde ise 40-60 cm derinlik ve çapta dikim çukurları açılır. Çukurlar üst toprak ve yanmış çiftlik gübresi karışımıyla doldurulur, yabancı otlar temizlenir.

Narda dikim aralıkları 2 m ile 6 m arasında olmalıdır. Bunun yanında kapama nar bahçelerinde en yaygın olarak kullanılan dikim aralıkları 2.5 x 4 veya 3 x 4 m dir. Sıralar kuzey -güney doğrultusunda olursa güneş vehavalanma daha iyi olacaktır. Nar bahçesi, doğrudan çelikle yada köklü fidanlarla kurulabilir. Ancak, çeliklerin doğrudan bahçeye dikilmesi çeşitli bakım güçlükleri ve verim kayıplarına yol açacağından nar çeliklerinin bir fidanlık parselinde köklendirilip bir yıl süreyle burada bakımları sağlandıktan sonra boylama yapılarak bahçeye dikilmeleri daha iyi sonuç verecektir.

Nar fidanları sonbaharda yaprak dökümünden başlayarak kış ayları boyunca ve erken ilkbaharda dikilebilir. Kışları çok soğuk geçmeyen bölgelerde sonbahar dikimi daha uygundur. Dikim yapılırken fidanın çelik kısmında tırnak kalmışsa kesilir. Zayıf sürgünler alınır, fazla uzun kökler kısaltılır.

Sürgünün 50-60 cm den tepesi alınır. Sürgün yeterince boylanmamış, zayıf gelişmişse dikimden hemen sonra 2-3 göz üzerinden kesilerek gelecek yıl için kuvvetli sürgün oluşumu sağlanır. Sonra daha önce toprak - gübre karışımı doldurulmuş çukurdan fidanın çelik kısmının tamamı toprak içinde kalacak kadar karışım alınır. Fidan buraya yerleştirilerek tekrar aynı toprak gübre karışımı ile takviye yapılır.

Fidan diplerindeki toprak ayakla iyice bastırılır. Can suyuvermek üzere etrafına küçük bir çanak yapılır. Çok rüzgarlı bölgelerde karşılıklı iki herek çapraz olarak fidana yaklaştırılarak bağlanır. İyi bir nar fidanında kök sistemi kuvvetli teşkil etmiş olmalıdır. Son olarak hazırlanan çanaklara en az yirmişer lt. can suyu verilerek dikim tamamlanır,hava yağmurlu da olsa bu can suyunun verilmesi gerekmektedir.

Bakım
Toprak İşleme
Genç nar bahçelerinde ilk yıllar derin toprak işleme aletleriyle iki yönlü sürüm yapılır. Daha sonraki yıllarda iş genişliği az dar olan bahçe traktörleriyle ve diskli tırmık rotovatör, kazayağı gibi toprağı yüzlek işleyen aletlerle sürüm yapılabilir. Ağaç dipleri gerekirse el aletleriyle çapalanabilir. Yabani ot kontrolünde istenirse ot öldürücü ilaçlarda kullanılabilir.

Gübreleme Her türlü gübrenin uygulanmasında toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı ağacın durumu iyi gözlenmeli, toprak ve yaprak analizi yaptırdıktan sonra gübre uygulamasının yapılması en doğrusudur. Narlarında organik gübrenin gelişme, verim ve kaliteye önemli ölçüde etkisi bulunmaktadır. Narlara verilecek çiftlik gübresi iyi yanmış olmalı ve dekara 2-3 ton sonbahar-kış aylarında bütün bahçeye kaplayacak şekilde verilmeli ve çapa ile toprağa karıştırılmalıdır.

Nar için yeşil gübreleme yapılması da yararlı sonuçlar verir. Bunun için bakla, fiğ gibi bitkiler nar bahçesinin tamamına ekilir. Ekimi yapılan bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde bahçe sürülerek bitki toprağa karıştırılır. Bu bitkilerin toprağı azotça zenginleştirmesi bakımından da olumludur.

Azot nar için önemli bir maddedir. Azotlu gübre sürgün gelişimi ve meyve büyümesini etkiler. İlk yıllarda ağaç başına 50 - l00 gr saf azot (amonyum sülfat) olarak (250 - 500 gr) verilmesi oldukça iyi sonuç vermektedir. Tam verime geçtikten sonra bu miktar ağaç başına 200 - 300 gr (amonyum sülfat) olarak, (l - l,5 kg)olmalıdır. Azotlu gübreler erken ilkbahar ve yaz aylarında olmak üzere 2 dönem verilmektedir.

Yukarıda belirtilen miktarın 2/3 ü mart ayında l/3 ü ise haziran-temmuz aylarında verilmelidir. Gübrelemeden sonra ağaç hemen sulanmalı yada önce çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Fosforlu gübreler ise narın çiçeklenme meyve tutumu ve kök gelişmesini etkiler. Narların fosfor ihtiyacı tam verim çağında 100-200 gr saf fosfor (trible süper fosfat) olarak yaklaşık (250 - 500 gr) olarak belirlenmiştir. Fosforlu gübreler kış aylarında dal uçlarının ulaştığı bölgelerde 20 - 30 cm derinlikte ağaç çevresinde açılan 4 - 6 adet çukura verilerek üzeri kapatılır

Sulama
Nar yetiştiriciliğinde yağışların yeterli olmadığı her dönemde sulama zorunludur. Sulamanın az ve sık yapılması gerekir. Genel olarak şubat - mart aylarında odun gözlerinin sürmesinden eylül - ekim aylarında meyve oluşumuna kadar sürekli olarak toprak nemi korunmalıdır.

Özellikle odun gözlerinin sürmesi çiçek tomurcuklarının oluşması,tohum bağlaması ve meyve gelişimi dönemlerinde olmak üzere 3 dönemde yeterli toprak nemi mutlaka sağlanmalıdır. Bahçenin toprak yapısına göre sulama aralığı 7-10 gün olmalı Ancak yaz aylarında sulama sıklığı ve miktarı artırılmalıdır.

Meyvelerin son olgunlaşma döneminde hasattan 10-15 gün önce sulama kesilmelidir.Sulamaya devam edildiği taktirde narlarda büyük sorun olan kabuk çatlamalarını görülür. Nar bahçelerinde genelde çanak usulü sulama uygulanır. Mümkün ise modern sulama sistemlerinden olan damla sulama alttan sulama, sızdırma usulü sulama sistemleri uygulanmalıdır. Bu sistemlerin ilk yatırım giderleri fazladır. Uzun vadede ise işçiliksiz ekonomik az su kullanımı gibi büyük faydalar sağlamaktadır.

Budama Şekil budaması ilk 2-3 yıl içinde ağaçlar verime yatmadan önce yapılır. Dikimden sonra dipten çıkan kuvvetli 3-4 sürgün ana gövde olarak seçilir ve tepeleri 50-60 cm kesilerek alçak taçlanmaları sağlanır. Ana gövdelerden çıkan birinci ve ikinci dallarda da 2.-3. yıllarda tepe alma yapılarak taç teşkili tamamlanır.

Verim budaması Narlar genel olarak 2. ve 3. yıllardan itibaren meyve vermeye başlarlar. Narlar verime yattıktan sonra meyve verecek dallarda uç alma yapılmamalıdır. Bu dönemde seçilen 3, 4 gövde dışında çıkan dip sürgünlerin sürekli olarak temizlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca taç kısmında görülen obur dallar dipten kesilip, taç teşkili için gerekirse uç alınarak dallanması sağlanmalıdır. Sık taç meydana gelmiş ise güneşlenme ve havalanmayı sağlamak için genel bir seyreltme yapılmalıdır. Budamada zayıf kurumuş, hastalıklı dallara öncelik verilmelidir.

Geliştirme budaması Narların verimlilik süreleri çeşitli şartlara göre değişmekle birlikte ortalama 20 - 30 yaşlarına kadar sürer. Ancak kök boğazından yeni çıkan sürgünlerle nar 100 yılı aşkın bir süre verimliliğini sürdürebilir. Bu durumda yaşlı gövdeler dipten kesilerek yeni sürgünlerin oluşumu teşvik edilir. Bu sürgünlerle aynı yollarla yeni gövdeler teşkil edilerek ağaç gençleştirilir. İstenirse gençleştirme işlemi her yıl her ağaçtan l-2 gövde kesilerek kademeli olarak yapılır. Bu şekilde bahçeden kesintisiz olarak ürün alınması mümkün olabilir.

Hastalık ve zararlılarla mücadele En önemli hastalık bazı mantarların nar meyvelerinde çürümelere sebep olmasıdır. Bazı klasik kültürel işlemler uygulanarak hastalıklar büyük ölçüde önlenebilir. Olgunluğa yakın bir dönemde fungusit uygulaması yapılması depolanacak meyvelerin uzun süre çürümelerini engellemektedir.

Narların en önemli zararlıları sıçanlardır ve özellikle tatlı narlarda ve olgunluğa yakın dönemlerde zarar verirler. Yaprak bitleri, nar beyaz sineği, unlu bit, kabuklu bitler, kırmızı örümcekler, Akdeniz meyve sineği, nar içi kurdu, toprak altı zararlıları gibi genel zararlılarda narlarda görülür.

Hasat ambalajlama ve depolanması
Hasat
Nar hasatı, çeşitlere ve bölgelere göre değişsede genellikle ağustos sonunda başlayıp kasım ortalarına kadar devam eder. Narın çiçeklenme dönemi uzun olduğundan dolayı olgunlaşması farklı zamanlarda olur. Bu yüzden nar hasadının 2-3 defada yapılması gere kir. Hasatsonbahar erken donlarından ve yağışlardan önce bitirilmelidir.

Hasat sırasında meyveler üzerinde 1-2 mm uzunluğunda sap kalacak şekilde makasla kesilmelidir. Özellikle hasat esnasında meyveleri yere düşürmekten ve darbelerden korunması meyve çürümesini önleyeceğinden dolayı kalitesi artar. Kasalara dizilirken iki sıradan fazla dizilmemelidir.

Ambalajlama Narların seçme ve boylamasının elle yapılması daha uygun olup meyveler birbirine değmeyecek şekilde paketlenmesine dikkat etmek gerekmektedir.

Depolama Narlar SSmeyve kabuğunun özel yapısı dolayısıyla çeşitli koşullarda 4 - 6 ay süreyle depolanabilir. Narların depolanmasında en emin ve en az kayıpla ulaşılacak başarı modern soğuk hava depolarıdır. Sıcaklık ve nisbi nemi ayarlanabilen bu depolarda 1-2o C'de %85-90 nisbi nemle meyveler muhafaza edilebilirler.

Hazine ve Orman Arazisi Kiralama


Hazine ve Orman Arazisi Kiralama

Ceviz ağacı bir orman ağacı olduğundan ceviz yetiştiriciliğinde, özel ağaçlandırma kanunu kapsamında hazine ya da orman arazisi bedelsiz olarak kiralanabilir. Özel ağaçlandırma kanunu ile ilgili buradan bilgi alabilirsiniz.

Orman arazisi tahsisinde karşılaşılan en büyük sorun, devletin elinde bozuk ya da boş orman arazilerinin bir kaydı olmamasıdır. Bu nedenle kiralanacak ya da tahsis edilecek araziyi sizin bulmanız gerekiyor. Hazine arazileri için, aşağıdaki özelliklere sahip arazilere ağaçlandırma izni verilmemektedir.



Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde imar planı bulunmayan yerler
onaylı imar planlarında ağaçlandırılacak alan dışında bir amaca ayrılmış yerler,
mer'a, yaylak ve kışlaklar üzerinde,
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8 inci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri ile ileride turizm amacına yönelik yatırımlara açılabilme ihtimali olan yerlerde,
Deniz, akarsular, tabii ve suni göllerin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanları ile baraj ve gölet alanlarında,
imar planları dışında, tek parçada veya birden fazla olmakla birlikte birbirine bitişik 2 hektardan küçük arazi üzerinde,
bir defada tek bir proje için 300 hektardan büyük arazi üzerinde,
paydaş/paydaşlar dışındaki gerçek ve tüzel kişilerin talebine konu paylı mülkiyete tabi araziler üzerinde,
Bakanlığımız veya diğer genel bütçeli kuruluşların gelecekteki ihtiyaçları için gerekli olduğu anlaşılan taşınmazlar üzerinde,
teferruğ yolu ile edinilip, edinme tarihinden itibaren bir yıl geçmemiş taşınmazlar üzerinde,
kamulaştırma yolu ile edinilip amacında kullanılmadığı için boş kalan ve 2942 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinde yazılı süresi dolmamış olan taşınmazlar üzerinde,
üzerinde irtifak hakkı tesis edilmiş ve hak süresi dolmamış olan taşınmazlar üzerinde,
özel kanunlar gereği olarak, özel amaçlarla tahsisi, kamu kurum ve kuruluşlarına devri veya kullanımlarına verilmesi gereken taşınmazlar üzerinde

Hazineden kiralanan araziler minimum kaç seneliğine kiralanabiliyor?


Hazine arazileri kanun gereği en fazla 49 yıllığına kiralanabiliyor. Ancak özel ağaçlandırma yönetmeliğinde yapılan düzenlemeyle ceviz ağacının ömrü boyunca tekrar sizle 49ar yıllık sözleşmelerle yenileniyor.

Hazine arazilerini kiralamak için hangi kurum ile görüşmemiz gerekiyor?

arazi kiralamak için size en yardımcı olabilecek kurumlar yapmayı planladığınız yerdeki tapu, kadastro ve mal müdürlükleri. her üçüyle de iyi ilişkiler kurmanızı tavsiye ederim. İşe atılmadan özel ağaçlandırma yönetmeliğini en ince ayrıntısına kadar öğrenin.


Süreç şöyle işliyor:

1. en kilit nokta hazine arazisini bulmak. Bulduktan sonra o ilçenin mal müdürlüğüne yada kaymakamlığa arazinin pafta ve parsel nosunu, arazinin bulunduğu mevkiyi yazıp bi dilekçe veriyosunuz. Aynı zamanda bi kroki ve arazinin fotoğraflarını çekip koyabilirsiniz. O zaman gelip tespite gerek duymayabilirler. Zaman kazanabilirsiniz.

2. Uygun bulunursa size önizin çıkıyor. Önizin çıktıktan sonra araziniz 100 dönümden büyükse projelendirme yapıyosunuz. Bu işi, orman mühendisleri yapıyor. Sonra projenizi bakanlığa sunuyorsunuz. değiştiyse yasa (emin değilim) arazinin bağlı bulunduğu köyde ilan ediliyo bu araziyi bu köyden ağaçlandırmak isteyen varmı diye. eğer çıkmazsa size tahsisi gerçekleşiyor. Köylüler veya muhtar çoğu zaman bu işe engel oluyolarmış sonra kendileri de ağaçlandırmıyolarmış duyduğuma göre. Süre o ildeki yoğunluğa göre değişiyor. Arazinin tahsis olması 4 ayı bulabilir. İşleri hızlandırmak için orman bakanlığıyla ve milli emlakla sürekli irtibat halinde olmanızı tavsiye ederim. Şu sıralar çok yoğun olduklarını özellikle egede tahsislerin 1 yılı geçtiğini duyuyorum. Ayrıca sadece 6 ay yukarıdaki bilgileri edinebilmek için uğraştım, ordan oraya koşturdum bu da sürecin önemli bi parçasıydı.

İlk işlem olan boştaki devlet arazisini bulma işini nasıl yapacağım? Belediyelerden yardım alınabilir mi?

Belediyelerin hiç bir yardımı olmaz bu konuda. Daha çok tapu, kadastro, mal müdürlükleri ya da milli emlak genel müdürlüğü ilgileniyor. Nerde yapmayı düşünüyorsanız o bölgenin 1/5000 lik paftalarına ulaşmanız lazım. Bu paftalar parsellere bölünmüş arazileri gösteriyor. Parsel nolarıda yazıyor üstünde. Bu paftalar kadastro müdürlüklerinde bulunur. Alabilmek için ordaki arkadaşların sizin iyi niyetinize inanıp yardımcı olmaları lazım. Bölgeyi iyi bilen harita mühendislerine de danışabilirsiniz. Paftaları aldıktan sonrada tapudan yada mal müdürlüğünden hangi parsellerin hazineye kayıtlı olduğunu öğrenmeniz lazım. Hazine parsel noları olduktan sonra geriye hangi arazinin uygun olduğunu yerinde görüp anlamak gerek.

mayıs ayında özel ağaçlandırma yönetmeliği değişti ve orman arazilerinde en yakın yerleşim yerine 2 km mesafe zorunluluğu getirildi. türkiye´de köyler birbirlerine yakın olduğu için hemen hemen tüm orman arazileri elendi. o yüzden orman arazisi bulabileceğinizi zannetmiyorum. hazine arazilerinde ise milli emlak müdürlükleri kendileri uğraşmamak için hem yardımcı olmuyorlar hemde araziyi bulsanız dahi tahsis olmaz diye size olumsuz konuşuyorlar. size söyleyecekleri 9-10 kurumdan görüş alacağız illaki pürüz çıkar boşuna uğraşmayın diyecekler. ama malesef gerçeği yansıtmıyor. görüş aldıkları kurumlar tsk, karayolları, il sağlık müdürlükleri, dsi gibi genelde sorun çıkmayacak kurumlar. ben milli emlak genel müdürlüğüyle de görüştüm onların da söylemesi başvurularda çok fazla sıkıntı çıkmadığı. ama dediğim gibi tüm bu yazışmaları ve diğer işlemleri milli emlak şefliklerindeki memurlar yapacağından hem yardımcı olmuyorlar hem de size olumsuz konuşarak şevkinizi kırıyorlar. bünyamin bey bana mail atarsanız arazi bulma konusunda size yardımcı olmaya çalışırım


Aşılı fidan kullanımında sertifikalı olursa dönüm başına 300 TL devlet hibesi ve fidan için %3 faizli kredi almak mümkün.


Damlama sulamada, devlet yüzde 50 destek vermektedir. Ancak, bunun için belirli firmalarla anlaşma yapmak gerekmektedir. Tecrübelere göre, bu firmalar normalden yüksek (nerdeyse iki katı) fiyat vermektedirler. Dolayısıyla alacağınız destek, size ekstra fayda sağlamadan firmaya gitmektedir. Daha ucuz şekilde dönüm başına 120-130 TL'ye yaptırabilirsiniz.

Krediler ise sıfır faizle, 5 yıl vadeli, yılda bir kez ödemeli olarak temin edilebiliyor.

kredi olayına gelince devletin özel ağaçlandırma yönetmeliği doğrultusunda verilen bi kredi var. şartları çok çok uygun. ancak baz aldıkları fiyatlar piyasa fiyatlarından çok düşük. örneğin 50bin harcadığın bahçeye 30 bin kredi veriyolar. bide önce yapıyosun sonra kredi çıkıyo. ama şartları o kadar uygun ki borç harç bulup bahçeyi kurup o krediyi kullanmak çok mantıklı.





devlet desteklerinden faydalanıyorum. özellikle ilk bahçe tesis ettiğinizde her adımınızı ilçe tarıma danışarak atın dönüm başı verilen 200 tl ilaç gibi geliyo. ancak ben bu desteği 15 ayda alabildim. yıllık desteklerde gübre mazot vs alıyorum ama masraflarımın yanına bile yaklaşmıycak düzeyde. bana çok tavsiye edilen ilaç ve organik gübreler var ancak maddi imkansızlıklardan denemedim. hazine arazisi kiraladığında yanlarına farklı türde ağaç dikemiyosun. ara tarım yapıyosun projende belirttiysen. ben domates, biber vs yazdım ama ekmedim şu ana kadar. damlama sulamada dediğin gibi bi sorun yaşamadım ama bahçe çok yeni ilerleyen yıllarda ne olur bilemem. 200 dönümlük bi projem var. yaşar akça hocamızla irtibata geçtim. kısmetse yardımlarıyla maddi durumumu düzelttiğim gibi örnek bi bahçe kurucam.




ilçe tarımın yanlış yönlendirmesi milliyetçi davranmalarından kaynaklı oldu. bizim fidanımızın ithalden eksiği yok fazlası var anlayışıyla biçok bahçe yanlış kuruldu. bana kalırsa kaman da tüm özelliklerini dikkate alırsan chandler yada pedroyla boy ölçüşemez. rengi, kabuktan ayrılması, tadı, verimi vs vs. o kadar çok ceviz fidanı ekildi ki son 5 yılda bikaç sene sonra fiyatlar düşmeye başladığında ithal cevizlere talep artıcağını düşünüyorum. türkiyede çok zor ama arazi uygun olursa kesinlikle organik yetiştiricilik yapın derim.




5 yıl sonra fiyatların düşerek ithal cevizlere olan talebin artacağını belirtmen de bize bahçe kurarken dikkat etmemiz gereken hususlar konusunda oldukça fikir veriyor. her uzun vadeli yatırımda olduğu gibi bu konudada 5-10-20 yıl sonraki değişkenleri belirleyip bunları da dikkate alarak hareket etmek-planlama yapmak lazım.

Ülkemizde Yetişen Buğday Çeşitleri



Ülkemizde Yetişen Buğday Çeşitleri

Türkiye'de yetiştirilen buğdaylar tür ve çeşit olarak çok farklıdır. Bir zamanlar "durum" nev'i ve çeşitleri fazla yetiştirildiği halde son 50 yılda daha ziyade ekmeklik çeşitlerin üretilmesi artış göstermiştir. Bununla beraber durum ve yumuşak buğdayların yetiştiği bölgeler tabiat şartlarının tesiriyle pek fazla değişmemiştir.
KIRAÇ-66
Sap uzunluğu orta(80-90 cm), yeşil, tüysüz, orta genişlik ve uzunlukta yapraklıdır. Başakları kılçıklı, çıplak beyaz-krem kavuzlu, orta uzun, orta sık ve hafif eğiktir. Tanesi yarı sert beyaz, oval, orta uzunlukta, orta geniş, yuvarlak yanaklı, 1000 tane ağırlığı 40,3 gr'dır.Kışlık gelişme tabiatlıdır. Kışa dayanması çok iyi, kurağa dayanması iyidir. Yatmaya dayanması orta, orta-erkenci, gübreye reaksiyonu iyi, tane dökmez ve harman olma kabiliyeti çok iyidir.Sürmeye dayanıklı, paslara orta hassastır. Kır bayır yerlere iyi intibak etmesi ve çok geniş bir adaptasyon kabiliyeti göstermesi nedeniyle Orta Anadolu'nun kır bayır ve yarı taban topraklarına tavsiye edilir.
ANADOLU BEYAZ
Başaklar kılçıksız, kırmızı başaklıdır.
Tanesi uzunca ve az çok karınlıdır. Beyaz renklidir.Ekmeklik sert buğday olup, ekmeklik kalitesi iyidir.
Alternatif, orta erkencidir. Kışa ve kurağa dayanıklı, yatmaya, tane dökmeye zayıftır.
Verimli topraklarda yatar. 1000 tane ağırlığı 40 gr'dır.
Hastalıklara, özellikle sürmeye zayıftır.
Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri'ne tavsiye edilir. (Ankara yöresinde çok az yetiştirilmektedir.)
Beyaz Yarı Sert
ADANA-99
Bitki boyu 95-110 cm olup yatmaya dayanıklıdır.
Beyaz sık kılçıklı bir başak yapısına sahiptir.Beyaz, renkli oval yapıda sert bir tanesi olup 1000 tane ağırlığı 40-42 gr.' dır.
Kışa ve kurağa orta derecede dayanıklıdır. Orta erkencidir.
Sarı, kahverengi paslara ve septoria'a karşı dayanıklı, ekmeklik kalitesi iyi bir çeşittir.
Sahil bölgelerine önerilir.
CEYHAN-99
Bitki boyu 90-100 cm olup yatmaya dayanıklıdır. Beyaz kılçıklı başak yapısına sahiptir. Başak uzunluğu orta olup, başaklar dik duruşludur.
Taneleri oval, sert, beyaz renkli olup, 1000 tane ağırlığı 42-45 gr'dır.
Kışa ve kurağa orta derecede dayanıklı ekmeklik bir buğday çeşididir. Yatmaya mukavim olup, gübreye reaksiyonu iyidir. Hasat-Harman kabiliyeti iyidir. Hasat olgunluğunda kılçıkları dökülmez. Sarı, kahverengi pasa ve Septoria'ya dayanıklıdır. Sahil Bölgelerine tavsiye edilmektedir.
SEYHAN-95
Bitki boyu 80-95 cm olup, sağlam yapılıdır. Yaprakları yeşil, tüysüz ve dik duruşludur. Başakları beyaz renkli ve sık kılçıklı olup başak yoğunluğu ortadır. Başak uzunluğu 7-9 cm'dir. Taneleri beyaz renkli, sert yapıda ve oval şekillidir. 1000 tane ağırlığı 40-42 gr'dır. Kışa ve kurağa orta derecede dayanıklıdır. Yatmaya mukavim, gübreye reaksiyonu ve harman olma kabiliyeti iyidir. Verim potansiyeli yüksek (700-800 kg/da) bir çeşittir
Kahverengi ve sarı pasa dayanıklı, septoria'ya karşı hassastır.
Ege ve Akdeniz bölgelerinin sahil kesimlerine önerilmektedir.
KAŞİFBEY-95
Dik saplıdır.
Başakları kılçıklıdır ve olgunlukta başak rengi beyazdır.
Beyaz sert tanelidir. Taneleri toparlak ve küçük olup ekmeklik kalitesi iyidir.
Yazlık olup, yatma ve tane dökmeye mukavemeti iyidir. 1000 tane ağırlığı 35-38 gr'dır. Verimi yüksektir.
Sarı pasa hassas, kahverengi ve kara pasa orta dayanıklıdır.
Ege Bölgesi'ne tavsiye edilir.
Diğer Beyaz Buğdaylar

DARIEL
Beyaz renkli, iri taneli ve sert yapıda bir çeşittir. 1000 tane ağırlığı 38 gr'dır.
Soğuğa ve kurağa dayanımı iyidir. Ekmeklik kalitesi ve verimi iyidir.
Kahverengi pasa ve septoria'a karşı dayanıklı, sarı pasa orta dayanıklıdır.
Çukurova ve Ege Bölgeleriyle GAP Yöresine tavsiye edilmektedir.
TAHİROVA-2000
Bitki boyu orta uzunluktadır. Bitki gelişimi diktir.
Başaklar beyaz renkte, kılçıklı ve paralel kenarıdır. Başak yoğunluğu ortadır.
Taneler beyaz renktedir. 1000 tane ağırlığı 36 gr'dır.
Yazlık gelişme tabiatındadır. Sahil kuşağında kışa, kurağa ve yatmaya dayanımı iyi olan bir çeşittir. Harman olma kabiliyeti iyidir. Tane dökmez.
Sarı pas, kara pas ve küllemeye dayanıklıdır.
Marmara Bölgesine, özellikle Sakarya ve civarına tavsiye edilmektedir.
Kırmızı Sert
SAGİTTARİO
Sapı sağlam ve yatmaya dayanıklıdır.
Başakları kılçıklıdır.
Taneleri kırmızı yarı sert yapılıdır. 1000 tane ağırlığı 40-44 gr'dır.
Erkenci, soğuğa dayanıklı, kardeşlenmesi normaldir.
Pas ve Septoria'ya mukavimdir.
Sahil ve geçit bölgelerine tavsiye edilir.
KARASU-90
Sap uzunluğu orta-uzun, yaprakları yeşil, tüysüz ve orta geniştir.
Başakları hafif eğik, orta uzunlukta ve seyrektir. Sarımsı-beyaz renkli, kılçıksızdır.
Taneleri kırmızı renkli, orta uzunlukta olup, 1000 tane ağırlığı 48 gr'dır.
Kışlık karakterlidir. Yatmaya mukavemeti iyidir. Gübreye karşı reaksiyonu ve harman olma kabiliyeti iyidir. Orta erkenci bir çeşittir.
Sürme, rastık ve paslara karşı mukavemeti iyidir.Orta Anadolu'nun yüksek yerleri ve Doğu Anadolu'nun sulanabilir alanlarına tavsiye edilir.
Kırmızı Yarı Sert
GOLİA-99
Bitki boyu kısa olan çeşidin yaprakları yeşil renkte ve yarı dik yapıdadır.
Başak orta yoğunlukta, kılçıklı ve beyaz renktedir.
Taneler yumurta şeklinde küçük ve koyu kırmızı renkte olup, camsı özellikte, yarı sert tanelere sahiptir. Ekmeklik kalitesi iyidir.1000 tane ağırlığı 34-36 gr'dır. Harman olma kabiliyeti ve gübreye reaksiyonu iyidir.
Yapay ve doğal koşullarda sarı pasa, kahverengi pasa ve septoria'ya dayanıklıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Çukurova ve Trakya için tavsiye edilmektedir.
PEHLİVAN
Sapları orta uzunlukta, yaprakların rengi yeşil ve bayrak yaprağı kıvrık yapıdadır. Başaklar çıkıntılı, paralel kenarlı, beyaz ve orta yoğunlukta bir yapıya sahiptir. Tane, dış görünüş olarak Bezostajaya benzer fakat rengi daha koyu kırmızı olup taneleri daha iricedir. Ekmeklik kalitesi iyidir.1000 tane ağırlığı 36-37 gr'dır. Kışlık olan çeşidin harman olma kabiliyeti ve gübreye reaksiyonu iyidir. Yapay ve doğal koşullarda sarı pasa dayanıklı, sürmeye hassas, kahverengi pasa toleranslıdır. Trakya Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne tavsiye edilmektedir.
SARAYBOSNA
Sap 70-75 cm uzunluğunda, yapraklar tüysüz ve diktir. Başakları kılçıksız, beyaz kavuzlu, orta sıklıktadır. Başak boyu küçük olup, bazı durumlarda başaklar üstten basık görünümlü de olabilirler. Taneleri küçük, mat kırmızı renkli, yarı sert yapıdadır. 1000 tane ağırlığı 36-38 gr'dır. Soğuğa toleranslı olup, kurağa hassastır. Gübreye reaksiyonu iyi, yatmaya karşı dayanıklı, tane dökmez. Verim potansiyeli orta, harman olma kabiliyeti iyidir. Orta erkenci ve kışlıktır. Kahverengi pasa hassas olup, kara pas ve sarı pas ile kök ve kök boğazı hastalıklarına dayanıklıdır. Küllenmeye karşı toleranslıdır. Trakya-Marmara Bölgesi ve diğer sulanan alanlarda tavsiye edilir.
Diğer Kırmızı Buğdaylar
KATEA-I
Sap orta-uzun, yapraklar gri yeşil renkte ve orta genişliktedir. Sap uzunluğu 95-100 cm arasındadır.
Başakları kılçıksız, orta uzunlukta, başak yoğunluğu orta sıktır. Başaklar hafif eğimli vaziyette dururlar. Kırmızı, yarı sert ve orta uzun taneli olup,ekmeklik kalitesi ortadır. 1000 tane ağırlığı 36-40 gr arasındadır. Kurağa dayanıklı, orta erkenci, verim potansiyeli yüksek bir çeşittir. –15 °C'nin altındaki soğuklardan etkilenir. Tane dökmez, harman olma kabiliyeti iyidir. Sürme ve rastığa dayanıklı, paslara karşı toleranslıdır.
Trakya ile Güney Marmara Bölgelerine tavsiye edilmektedir.
PROSTAR
Bitki boyu 70-75 cm olan çeşidin yaprakları koyu yeşil renkte, tüysüz ve yarı dik bir yapıdadır.
Başaklar orta sık, kılçıklı ve dik bir yapıdadır. Kılçık rengi açık sarıdır.
Taneler oval şeklinde ve kırmızıdır.1000 tane ağırlığı 33-40 gr'dır.
Kışlık olan çeşidin harman olma kabiliyeti ve gübreye reaksiyonu iyidir. Soğuğa, kurağa ve yatmaya dayanıklıdır.
Küllenmeye dayanıklı, kahverengi ve sarı pasa ise orta dayanıklıdır.
Trakya-Marmara Bölgesi'ne tavsiye edilir.
SANA
Bitki boyu 80 cm. civarındadır. Sap sağlamlığı orta, çok elastik, rengi soluk sarımsıdır.
Başakları kılçıksızdır.
Taneleri kırmızı renkli yarı sert bir buğday olup tane özellikleriyle yarı sert buğday performansı gösterir.Ekmeklik kalitesi ortadır.
Soğuğa, kurağa ve yatmaya dayanıklıdır. 1000 tane ağırlığı 40-42 gr'dır.
Hastalıklara dayanıklı erkenci bir çeşittir.
MAKARNALIKLAR

Anadolu Durum
ALTINTAŞ-95
Sap 110-120 cm boyundadır.
Başakları kılçıklı ve kahverengi kavuzludur.
Tane kehribar renkli, camsı yapılıdır. Yatmaya ve kurağa dayanıklıdır. 1000 tane ağırlığı ve hektolitresi yüksek, makarnalık kalitesi iyidir.
Tarla koşullarında sarı pas, kara pas, sürme ve rastığa dayanıklı, kahverengi pasa ise orta dayanıklıdır.
Kunduru 1149'un ekildiği alanlara önerilmektedir. Orta Anadolu ve Batı geçit Bölgesi kışlarına dayanıklıdır.
KIZILTAN-91
Saplar 90-95 cm uzunluğunda, yaprakları yeşil renkli, tüysüz ve yaprak duruşu yarı yatıktır. Başakları dik duruşlu, 7-8 cm uzunluğunda, yoğunluğu orta sıktır. Kılçıklı olup, hasat olgunluğu döneminde kılçıklarını dökmez.Tane kehribar renkli, oval yapıda, 8-9 mm uzunluğundadır. 1000 tane ağırlığı 46-48 gr olup,camsı görünüşlü sert bir yapıya sahiptir. Karın çizgisi dar, derinliği sathi ve yanak şekli yuvarlaktır. Kışa dayanması iyi, kuraklığa dayanması orta iyidir. Erkenciliği orta, verim potansiyeli iyidir. Yatmaya dayanması iyidir. Harman olma kabiliyeti iyidir.Sürmeye ve rastığa dayanıklı, sarı pasa toleranslıdır. Kahverengi pasa ise orta dayanıklıdır.Orta Anadolu ve Geçit Bölgelerine tavsiye edilmektedir.
Diğer Durum Buğdaylar

DİYARBAKIR-81
Sapları 90-110 cm uzunluğunda, yaprakları yeşil, tüysüz, dar ve uzundur.
Başaklar dik-yarı dik duruşlu, orta uzunlukta (7-8 cm) ve orta genişliktedir.
Taneler sert yapılı ve kırmızı renklidir. 1000 tane ağırlığı 40-45 gr'dır.Kışa, kurağa ve yatmaya dayanıklılığı iyi olup, orta erkenci bir çeşittir. Gübreye reaksiyonu iyidir. Tane dökmez. Harman olma kabiliyeti iyidir.
Sürmeye orta dayanıklı, rastığa dayanıklıdır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özellikle 1. ve 2. alt bölgelere (Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Adıyaman, Siirt ve Batman) tavsiye edilir.
EGE-88
Sap uzunluğu 90-100 cm, yaprakları yeşil renkli, tüysüz ve dar yapılı dik duruşludur. Başak şekli fusiform olup, yarı dik duruşludur. Kısa kılçıklı, dış kavuz rengi beyaz ve tüylüdür. Başak yoğunluğu sık ve uzunluğu ise 6, 5-7 cm'dir. Kılçıkları siyah olup uç kısımlarda renk beyazdır. Hasat olgunluğuna gelindiğinde kılçıklar dökülmez.Tane amber renkli, eliptik şekilde, 7-8 mm uzunluğundadır. 1000 tane ağırlığı 45-48 gr'dır.Kışa ve kurağa mukavemeti orta, yatmaya karşı mukavim olup, erkenci bir çeşittir. Gübreye reaksiyonu iyi olup, tane dökmez, harman olma kabiliyeti iyidir. Yazlık karakterli olup verimli bir çeşittir.Sürmeye karşı mukavim olup, rastık, sarı pas, kara pas ve kahverengi paslara orta hassastır. Sarı ve kahverengi paslara fide devresinde dayanıklıdır.Sahil kuşağı ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine tavsiye edilmektedir.
SALİHLİ-92
Bitki boyu kısadır.
Başaklar kılçıklı, paralel kenarlı ve beyaz renktedir. Taneleri yumurta şeklinde, beyaz ve kısa tüylü. 1000 tane ağırlığı 45-48 gr. dır.
Yazlık bir çeşittir, soğuğa ve kurağa mukavemeti orta, yatmaya ve dane dökmeye mukavemeti iyi. Makarnalık çeşittir.
Kara pasa dayanıklı, sarı ve kahverengi pasa orta dayanıklıdır.
Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi'ne tavsiye edilir.

MAKARNALIK BUĞDAY ÇEŞİTLERİ


ÇEŞİT-1252: Bölgemizde yapılan deneme ve adaptasyon çalışmalarında taban ve sulu şartlarda 500-850kg/da arasında verimler gözlenmiştir. Aynı şartlarda Çakmak-79 çeşidine nazaran verim ve kalite yönünden daha üstün durumdadır. T.M.O. gruplamasında 1.sınıf makarnalık olup yüksek fiyat bulmaktadır. Hızlı bir yayılma göstermektedir.
 KIZILTAN-91:Taban ve sulu şartlarda Çakmak-79'dan daha yüksek verim vermektedir. Kurağa mukavemeti iyi olup susuz ve taban arazilerde Kunduru-1149'dan daha verimlidir. 1.sınıf makarnalık gruptadır. Kuru şartlarda 300-500kg/da, sulu şartlarda 450-700kg/da'lık verimler gözlenmiştir. Bölgede yayılmaktadır.
SELÇUKLU-97:Taban ve sulu alanlar için geliştirilen bu çeşidin gübreye cevabı yüksek olup verimi yetiştirme şartlarının uygunluğuna göre 400-750 kg/da arasında değişir. Boyu 80 cm, yatmaya dayanıklı, açık kahverengi başaklı ve kılçıklıdır.
ANKARA-98:Taban ve yarı taban alanlarla makarnalık buğday yetiştirilen yüksek bölgelere tavsiye edilmektedir. Kılçıklı ve kahverengi kavuzludur. Kışa ve soğuğa dayanıklıdır. Dane dökmez. Verimi 400-500 kg/da arasındadır.
KUNDURU-1149:Kurağa dayanıklı olması nedeniyle kıraç arazilerde ve verim kabiliyeti düşük sulama imkanı olmayan arazilerde önerilmektedir.Kılçıklı açık kahverengi, kavuzlu, iri başaklı, iri danelidir. Boyu 120-130 cm.dir. Verim potansiyeli yüksek olan yerlerde ve fazla yağışta uzun boyu nedeniyle yatmaya hassastır. Verimi 350-400 kg/da arasındadır.
ALTINTAŞ-95: 110-120 cm. boyunda kışlık çeşittir. Kısa boylu ve yatmaya dayanıklıdır. Başakları kılçıklı, kahverengi kavuzlu ve camsı daneye sahiptir. Kurak alanlar için geliştirilmiştir.


EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİTLERİ

PEHLİVAN: Kışlık ekmek buğday çeşididir. Beyaz başaklı kılçıksızdır. Bitki boyu uzun olup 90-95 cm. boyundadır. Tanesi kırmızı renklidir. Kurağa dayanıklı olduğundan kıraç koşullarda ekimi tavsiye edilir.
BEZOSTAJA-1:Taban ve sulanabilen alanlara önerilmektedir. Başakları kılçıksız, beyaz kavuzlu; sapları kısa boyludur. Sert-kırmızı danelidir. Kışlık bir çeşit olup, soğuğa dayanıklıdır. Ancak kurağa az dayanıklıdır. Erkenciliği orta olup yatmaya dayanıklıdır. En iyi sonuç sonbaharda erken çıkış sağlandığında alır.
GEREK-79: Soğuğa ve kurağa dayanıklı olup kardeşlenmesi yüksektir. Başakları kılçıklıdır. Verim potansiyeli kuru tarım alanlarında 500-600 kg/da' ya kadar ulaşır. Dane dökmez.
ALTAY-2000: Kılçıklı, uzun, dane rengi beyaz, kışa ve kurağa dayanıklı, orta erkenci, yarı taban ve kıraç yerlere önerilir. Sürme, rastık, sarı pas, toprak kaynaklı buğday virüs hastalıklarına dayanıklıdır. Ortalama verim dekara 300 Kg.’dır.
GÜN-91: Kışa ve kurağa dayanıklı, kıraç arazilerde ekilebilir. Başakları beyaz kılçıklı olup olgunluk döneminde kılçıkları dökülmez. Daneleri kırmızı renklidir. Orta erkenci ve yatmaya dayanıklıdır

Yabancı Ceviz Türleri


Yabancı Ceviz Türleri

Yabancı ceviz türleri, ceviz yetiştiriciliğinde daha çok tozlayıcı olarak kullanılmaktadır. Ancak, iklim koşullarına bağlı olarak, bahçenizi ithal ceviz türleri ile de kurabilirsiniz. Aşağıda bu türlerle ilgili bir liste bulacaksınız.


Payne: Payne ceviz çeşidi, Kaliforniya ceviz yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahiptir.Yan dallarda yüksek oranda meyve veren Kaliforniya ceviz çeşitlerinden olanbu çeşit ,verimliliği nedeniyle günümüzde halen kullanılmaktadır.Çeşidin yan dallarda meyve verme oranı %80-90’dır.İç ceviz ağırlığı 5.7 gr. meyve şekli oval, iç oran %50 ve açık renkli, iç oranı ise %50-70 arasındadır. Bu ceviz çeşidinin meyve iriliği ise orta-küçük grup içindedir.


Hartley: Hartley’in yan dallarda meyve verme oranı %5-10 arasında değişir.Bu
çeşidi değerli kılan en önemli özelliği iç ceviz kalitesinin çok yüksek olmasıdır.Açık iç renkli iç ceviz özelliği ve iri meyveleri olması bu çeşidin iç ceviz olarak pazarlanmasını kolaylaştırmaktadır. Kalp şekilli meyvelerinde ortalama iç ağırlığı 6.1 gr. iç oranı %46 olan Hartley cinsi cevizin hasat zamanı orta-mevsim grubuna girer.

Franquette: Eski bir Fransız çeşidi olan Franquette Kaliforniya’da yaygın olarak
olarak yetiştirilmiş bir çeşittir. Ancak iri ağaçlı olması,düşük verimli olması ve az meyve vermesi sebebiyle son yıllarda sınırlı olarak dikilmektedir.İç ağırlığı 5.2 gr.,iç oranı %46-47, iç rengi ise genellikle çok iyidir.Hasat zamanı ise geç sezondadır.


Serr: Çeşidin verimi ekolojik koşullara ve sulamaya bağlı olarak düşük-yüksek
arasında değişmektedir..Yan dallarda meyve verme oranı %30-50 arasında değişir ve hasat zamanı erken-orta periyot olarak belirlenmiştir.İri meyvelere sahip olan bu çeşidin iç randıman oranı yaklaşık %60’dır.İç ceviz ağırlığı 7.8 gr, açık renkli iç oranı ise %70-80’dir.

Ashley:1960 yılından beri yaygın olarak yetiştirilmekte olup, oldukça verimli bir çeşittir. İç kurdu ve bakteriyel yanıklığa duyarlıdır.İç ceviz rengi Payne’ye benzer ve açık renkli iç oranı ise %50-70’dir.İç ceviz oranı %50’dir.Kuvvetli bir gelişim için ağır bir budamaya ihtiyaç duyar.Çeşidin birçok özelliği Payne’ye benzemektedir.
Sunland: Yan dallarda meyve verme oranı %80-90’dır.İç rengi açık, iç randımanı %59,kabuklu meyve ağırlığı 10.4gr., açık renkli iç oranı ise %85’dir.Çok verimli bir çeşittir.İç kurduna karşı oldukça hassastır.

Trinta: Yan dallarda %80-90 oranında meyve veren çok verimli bir çeşittir. Hasat zamanı orta periyottur.%47 iç randımana sahip olan çeşidin iç ceviz rengi o kadar da iyi değildir. İri meyvelere sahip bir çeşittir.


Chico: İç kurdu ve bakteriyel yanıklığa hassas olan çeşidin iç randımanı
yaklaşık %48’dir.İç ceviz ağırlığı 5.2 gr olan Chico yan dallarda %90-100 oranında meyve veren çok verimli bir çeşittir.


Vina: Meyve verme oranı %80-90 arasındadır.İç rengi mükemmel olan çeşidin iç ceviz randımanı %49 olup, iç ağırlığı 6.3 gr.,açık renkli iç oranı ise %60-70’dir.Çeşidin hasat zamanı erken-orta periyottur.

Tehama:%70-80 oranında yan dallarda meyve verir. İri meyvelere sahiptir.Hasat zamanı orta sezon olup, hasat zamanın geciktirilmesi durumunda iç ceviz zarar görebilir.İyi bir ceviz rengine sahip olan çeşitte,iç ceviz ağırlığı 6 gr.,iç randımanı %50 ve açık renkli iç oranı %70’dir.Yanakların ayrılması nedeniyle iç ceviz böceklerinden zarar görür.

Amigo: Chico’ya çok benzeyen bir çeşit olan Amigo, iri meyvelere,açık bir iç ceviz rengine ve %60 iç randımanına sahiptir.İç ceviz ağırlığı 5.9 gr. ve açık renkli iç oranı ise %60’dır.Yaygın kullanılan bir çeşit değildir.Çeşidin ceviz iç kurdundan çok zarar görmesinden dolayı kullanımı sınırlı kalmıştır.

Tulare: Yan tomurcuklarda meyve verme oranı %72’dir.İç ceviz ağırlığı 7.5 gr. açık renkli iç oranı %58 ve iç randımanı %53’dür.Orta mevsimde hasat edilir.


Pedro: Yan tomurcuklarda meyve verme oranı %65’dir.İç ceviz ağırlığı 5.6
gr., iç oranı %47,açık renkli iç ceviz oranı ise %85’dir. Sıcak bölgelerde meyve kalitesi düşüktür.

Howard: Yan dallarda %80-90 oranında meyve vermektedir. Yapraklanması
yan dallarda yüksek oranda meyve veren bir çeşit için oldukça geçtir. Meyvesi dört köşeli-yuvarlak kabuk yapışması olup, iç ceviz ağırlığı 6.5 gr. açık renkli iç oranı ise %90-95’dir. İç randımanı %49’dur.Hasat zamanı Hartley’den hemen öncedir. Verim ve meyve iriliğini koruyabilmek için iyi bir budama programına ihtiyaç duyar.


Chandler: Yan dallarda meyve verme oranı %80-90’dır.İç ceviz yetiştiriciliği
için çok uygun bir çeşit olarak kabul edilen Chandler’in iç oranı %49, iç ceviz ağırlığı 6.5 gr.açık renkli iç ceviz oranı ise %90-100’dür.Kaliforniya’da geleceği oldukça parlak bir çeşittir.

Cisco: Yan dallarda meyve verme oranı %77’dir.Meyveleri ufak olup, iç ceviz
ağırlığı 5.7 gr,iç ceviz oranı %47 ve açık renkli iç oranı %86’dır.


Rego: Portekiz çeşitlerindendir.Yan dallarda %80-90 oranında meyve verir. İç ceviz ağırlığı 5 gr. ve iç rengi kalitesi ortadır.

UC77-102: Yan tomurcuklarda %85-90 oranında meyve verir. İç ceviz ağırlığı
6.6 gr, açık renkli iç oranı %75, iç oranı ise %48’dir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top