Sayfalar

4 Mart 2012 Pazar

Enginar


Enginar

Birçok faydasıyla bilinen efsanelere konu olan sebze:

Bileşikgiller familyasından olan Enginarın, anavatanın neresi olduğu tartışmalı bir konu. Bir görüş ilk yemeğinin Suriye'de yapıldığını iddia ederken, anavatanının Antakya olduğu yönünde de bir görüş bulunuyor. Bazı tarihçiler enginar yetiştiriciliğini eski Yunan ve Romalılara atfeder. Enginarın anavatanın Akdeniz havzası ve Kıbrıs olarak da kabul eden bir görüş bulunuyor. Bir başka görüşe göre de enginar ilk olarak Sicilya'da ortaya çıkmıştır. Ayrıca, Batı ve Doğu Akdeniz ülkeleri ile Kuzey Afrika ve Güney Avrupa ülkelerinde hem yabani hem de kültür formlarına rastlanmaktadır. 

Nasıl biliniyor?Enginarın latincesi "Cynara scolymus". İranlılar enginara "kenger", İzmir Karaburunlular ise Sicilyalılar gibi "sinar" diyorlar. Enginar Arapça'da "el harşuf / al kharshuf" olarak adlandırılıyor. İngilizce adı ise "globe artichoke". "artichoke" kelimesinin kökeni ise İtalyanca ve eski İspanyolca aracılığıyla Arapça "al kharshuf" sözcüğüne dayanıyor. İtalyanca'ya "arcicioffo" olarak geçmiş ve zamanla "carciofo" halini almış. Dilimizdeki enginar sözcüğünü ise Yunanca'daki "anginares"ten geliyor. 

Mitolojide enginar: 
Efsaneye göre Tanrı Zeus, Zinari adasında yaşayan, kardeşi denizler tanrısı Poseidon'u ziyarete gittiğinde ölümlü güzel Cynara'yı görüp aşık olur. Daha sonra onu tanrıça yapar ve birlikte Tanrıların dağı Olimpos'ta yaşamaya başlarlar. Anacak bir süre sonra ailesini özleyen Cynara, Zeustan gizli onların yanına gider. Bu duruma çok öfkelenen Zeus, Cynara'nın kalbini dikenli yapraklarla çevirip onu enginara dönüştürür ve Olimpos'tan dünyaya atar. İşte bitkiler dünyasının en güzel çiçeklerinden birine sahip olan enginar, Zeus'un öfkesi sonucu Olimpos'tan atılan güzel Cynara'dır. 

Tarihte enginar:Enginar eski Yunan ve Roma devrinden beri bilinen bir sebzedir. Bu dönemlerde kral ve soyluların sofralarını süsleyen enginar, 15. yüzyıldan itibaren Avrupa'ya yayılmaya başlamış, 16. yüzyılda Fransa, Almanya ve İngiltere'ye, 17. yüzyılda ise Amerika'ya girmiştir. Romalı zenginler enginarı, baharat, sirke ve bal ile hazırladıkları bir sosa tatlandırarak yemeyi tercih ederlerdi. Bu şekilde hazırlanan enginar uzun süre saklanabiliyordu.Ülkemizde enginar 16. yüzyılda Avrupa'dan Osmanlı topraklarına göçen Museviler tarafından yetiştirilmeye başlamıştır. 

Satın alıp saklarken: 
Enginar bir çiçek goncasıdır ve yapraklarının açılmış olması fazla olgun olduğunu bu da sert ve fazla lifli olacağına işaret eder. Enginar seçerken ağır ve sert, yapraklarının açılmamış ve sıkı olmasına dikkat etin. Üzerinde siyah lekeler bulunan enginarları almayın. Satın aldığınız enginarları çiçek gibi suya koyarak birkaç gün taze tutabilirsiniz. 

Temizleyip pişirirken:Kendi temizleyeceğiniz enginarları saplarıyla birlikte almayı tercih edin. Temizleme sırasında saplarını bırakın ve pişirmeden hemen önce kesin. Çünkü sapları kesilen enginar tazeliğini ve beyazlığını uzun süre koruyamaz. Enginarın sapını bıçakla kesmek yerine elinizle kırmayı tercih edin ve daha sonra liflerini temizleyin. Bıçakla keserseniz dibindeki lifleri temizlemeniz zorlaşır. Temizlediğiniz enginarların kararmalarını önlemek için, limon suyu eklenmiş su dolu bir kapta bekletin. Pişirirken tencereye ekleyeceğiniz bir dilim limon ya da birkaç damla limon suyu enginarın kararmasını önler. Enginarın pişip pişmediğini anlamak için bir bıçak ya da çatalı tam ortasına batırın. Kolayca batıyorsa pişmiştir. 












Suyunu saklayın: 
Enginar haşladığınız suda birçok değerli mineral bulunur. Bu suyu saklayıp çorba ya da pilav yapımında kullanabilirsiniz. 

Enginara dair:
 
Enginar, doğada kendiliğinden yetişen devedikeni bitkisinin seleksiyonu ile elde edilmiştir. Enginar tohumlarının çimlendirilmesiyle elde edilen bitkilerin devedikeni ile büyük benzerlik göstermesi de bunun kanıtı olarak görülür. Enginarın yenen kısmı, çiçek tablası ve çiçek tablasında bulunan etli yapraklardır. Sap kısmının belli bir bölümü ise taze döneminde değerlendirilir. Enginar yüksek besin değerinin yanı sıra içki, eczacılık, kozmetik yapımı yem ve boya sanayinde de kullanılır. Enginardan yapılan bir likör olan Cynar İtalya'da sevilen bir içkidir. 

Enginarın sağlığa faydaları:Enginar karaciğeri korur ve temizler. Kolesterol seviyesini düzenler. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Enginar vücuda dinçlik verir, sinirleri güçlendirir. Karın ağrısı, mide bulantısı, şişlik hissi, iştah kaybı gibi sindirim sorunlarını gidermeye yardımcı olur. Mide ve bağırsakları temizler, ishali keser, safra salgılarını arttırır. Enginar, böbreklerin çalışmasını düzenler aynı zamanda güçlü bir idrar söktürücüdür. İçeriğinde bulunan ve bir tür nişasta olan "inülin" maddesi sindirilmeye dirençlidir ve kandaki şeker düzeyini düşürür. Enginar bu yüzden şeker hastalarına tavsiye edilir. Cilt güzelliği için enginar haşladığınız suyu yüzünüze sürüp 1 saat beklettikten sonra yıkayabilirsiniz. Böylece cildiniz canlanır ve siyah nokta oluşumu azalır. 

100 gram çiğ enginarda: 

BESİNLER VE KALORİ 
Kalori 80 Protein 3 gram Karbonhidrat 7.8 gram Kolesterol 0 Yağ 0.2 gramLif 1.5 gram 

MİNERALLER 
Fosfor 70 mgr Kalsiyum 55 mgr Demir 0.8 mgr Sodyum 45 mgr Potasyum 330 mgr Magnezyum 30 mgr 

VİTAMİNLER 
A vitamini 280 IU B1 vitamini 0.15 mgr B2 vitamini 0.05 mgr B6 vitamini 0.7 mgr C vitamini 10 mgr




Zeytinyağlı Enginar Tarifi

Malzemeler
4 adet enginar
2 adet limonun suyu
20 adet arpacık soğan
1’er adet havuç ve patates
1 çay bardağı zeytinyağı
Yarım su bardağı bezelye
4 adet kesmeşeker
2 su bardağı su
Yarım demet dereotu, tuz

Zeytinyağlı Enginar Yapılışı

ÇUKUR bir kabı suyla doldurup üzerine 1 adet limonun suyunu ekleyin. Enginarları temizleyip kararmalarını önlemek için limonlu suya koyun. Soğanları soyup kenara alın. Havuç ve patatesi küp doğrayın. Zeytinyağının yarısını tencereye alın. Arpacık soğan, havuç, patates ve bezelyeyi ekleyip, 5 dakika sote edin. Tuzunu ayarlayın. Bir tencereye enginarları yerleştirip içlerine sebzeli suyun, harcı paylaştırın. Üzerine kalan zeytinyağını, limon suyunu, kesmeşeker ve tuzu ilave edin. 2 su bardağı su ekleyin. Tencerenin üzerine hafifçe ıslatılıp sıkılmış yağlı kağıt serip (bu şekilde tencere hava almaz ve yemek daha iyi pişer) kapağını kapatın. Kaynamaya başlayınca ocağı kısıp, enginarlar yumuşayıncaya kadar pişirin. Yemeğin suyu azalırsa ara sıra kontrol ederek ilave edin. Piştikten sonra kıyılmış dereotuserperek servis yapın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder