9 Nisan 2011 Cumartesi

Şeker otu (Stevia )

Şeker otu (Stevia )



Stevia, Paraguay ve Brezilya'da yetişen bir bitkidir. 1887 'de Paraguay yerlilerinin kullandığı şifalı bitkiler üzerinde inceleme yapan Güney Amerikalı bilim adamı Antonia Bertoni tarafından keşfedilmiştir. Paraguay kızılderilileri tarafından "Tatlı ot" ve "Ballı yaprak" ismiyle anılan ve tatlandırıcı olarak kullanılan stevianın sırrını çözmek için, 1931'de Bridel ve Lavieille adında iki Fransız kimyacı bitkinin yapraklarından elde ettikleri ekstre (öz) üzerinde çalışmaya başladı. Onların çalışmaları sonucunda beyaz kristal yapıda ve "Stevioside" adı verilen saf bir ürün elde edildi ve bu maddenin normal rafine şekerden 100 ile 300 kat daha tatlı olduğu fark edildi. 1971'de Çinli araştırmacı Dr.Tei-Fu-Chen Paraguay'ı ziyaretinde ilgisini çeken Stevia bitkisi üzerinde çalışmalar yaparak, kimyasal olmayan doğal yöntemlerle Stevia ekstresi (özü) elde edilmesinde ve yapraklarda bulunan keskin tadın kaldırılmasında başarılı oldu.




Paraguay ve Brezilya'da yüzyıllardan beri tatlandırıcı ve tedavi edici özellikleri nedeniyle kullanılan stevia (şeker bitkisi) , Japonya'da da otuz yılı aşkın bir süredir milyonlarca kişi tarafından tatlandırıcı ve gıda katkısı olarak kullanılmaktadır. Bu bitkiden elde edilen özütün, kan şekerini düzenleyici etkileri olduğu kabul edilmektedir. Stevia'nın insülin duyarlılığını ve hatta salınımını arttırıcı etkilerinin olduğunu gösteren bazı araştırmaların varlığı diyabet tedavisinde kullanımını destekler niteliktedir.

Stevia Ekstresi'nin en büyük özelliği bir doğal tatlandırıcı ve diyet gıdası olarak hiç bir şekilde kalori, yağ, sakarin ve toksik maddeler içermemesidir. Su bazlı olarak üretilir ve üretiminde alkol ya da herhangi bir kimyasal madde kullanılmaz. Stevia Ekstresi kandaki şeker düzeyini yükseltmeksizin, şişmanlatmaksızın ve kalori vermeksizin içeceklerinizi veya gıdalarınızı tatlandırır. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kabızlık, depresyon ve asabiyete karşı olumlu etkileri vardır. Mide ve bağırsak florasını, asit alkali dengesini korur. Bir büyük fincan black (sütsüz) nescafe için 1 gr 'lık paket fazlasıyla yeterli olur ve alıştığınız şeker tadında herhangi bir fark ya da koku hissetmezsiniz.



Şeker Otunun başlıca üreticileri Paraguay, Brezilya, Japonya ve Çin'dir. 


Kurutulmuş haldeki şeker otu yaprakları normal şekerden 10-15 kat daha tatlıdır. İşlenerek toz haline getirilmiş şeker otu normal şekerden 200-300 kat daha tatlıdır. Şeker otu, yapay tatlandırıcıların kullanıldığı diyetlerde, yapay tatlandırıcıların yerine kullanılabilmektedir. Şeker Otu ile birçok yemek, tatlı, pasta pişirilebilmektedir. Şeker Otu 300 C üzerine kadar ısıya dayanabilmektedir Şeker Otunun kalorisi yoktur. Şeker otu kan şekerini arttırmamaktadır. Birçok araştırma yapılmasına rağmen her hangi bir yan etkisine rastlanmamıştır. Tamamlanan iki araştırma sonucuna göre şeker otu dişlere zarar vermemektedir. Araştırmalar şeker otunun , şeker hastaları tarafından uzman kişiler/doktor gözetiminde kullanılabileceğini göstermektedir.

Şeker Otundan Kendi Başınıza Öz Üretmeniz Mümkün Mü?

Taze veya kurutulmuş şeker otu yapraklarını kullanarak bir öz üretebilmek mümkündür. Bir miktar (ne kadar belirtilmemiş) şeker otu yaprağını veya kurutulan yapraklardan elde edilen tozu, brandy veya viski gibi bir alkol içinde 24 saat bekletip , yapraklarını süzdükten sonra alkolü kaliteli su ile seyreltilmesi sonucu elde edilen sıvı , kısık ateşte kaynamasına izin vermeden ısıtılır. Isınma ile alkol buharlaşarak sıvıdan uzaklaşır . Şeker otu özü, kaliteli bir su ile de hazırlanabilir fakat şeker alkolde daha çok çözülecektir. İstenirse şurup kıvamına gelinceye kadar kaynatma yapılabilir.

STEVIA GÜVENİLİR Mİ? EVET.
Stevia yan etkileri olmadığı raporlarla kanıtlanan ve yüzyıllardır Paraguay yerlileri tarafından kullanılıp aynı zamanda korunan natural bir bitkidir. Rigerous'un yaptığı uluslararası kanıtlanmış çalışmalara göre stevia, hem insanda hem de hayvanda toksik maddelerin atımına büyük katkısı olan bir bitkidir. Stevia 40 yılı aşkın süredir (yıllık 1000 ton) büyük miktarlarda tüketilmiştir. 

BEN STEVIA'NIN YAN ETKİLERİ OLDUĞUNU DUYMUŞTUM ? 
BİLİM STEVIA'NIN HİÇBİR YAN ETKİSİ OLMADIĞINI KANITLAMIŞTIR. Stevia yaygın bir biçimde 1970 yılından beri Japonya'da kullanılmaya başlanmıştır ve yan etkisi olduğuna dair hiçbir rapor bulunmamaktadır. Klinik ve laboratuar koşullarının sıkı koşulları altında yüzlerce teste tabi tutulmuş tamamen güvenli olduğu tespit edilmiştir. Stevia yaygın olarak aşırı doz veya toksisite NO raporları ile beraber 40 yılı aşkın bir süredir bütün dünyada kullanılmaktadır.

STEVIA NASIL TATLI OLUYOR? 
STEVIA ‘ NIN TATLILIĞI SİZİN KULLANIŞ ŞEKLİNİZE BAĞLIDIR.
Ham yaprağı stevia bitkisinden ve yaprak tozu (yeşil) şekerden 10-15 kat daha tatlıdır ( ama acı bir tat ile ). Stevia konsantreleri ( beyaz sıvı veya toz ) şekerden 100-300 kat daha fazla tatlı olabilir.
STEVIA AĞIZA ALINDIKTAN SONRA KÖTÜ BİR TAT BIRAKIYOR MU DİĞER MARKALAR GİBİ?
Kalite ve saflık.
Bizim stevia konsantresi saflık düzeyi en yüksek olan konsantredir. Bazı markalar Stevia maliyetini azaltmak için konsantreye yabancı maddeler karıştırabiliyorlar. İşte bu ağızda hoş olmayan bir tat bırakır. Bizim konsantre sıvılarımızın tamamında % 100 saf Stevia kullanılır.

Kaynak:http://www.sekerotu.com.tr/ Teşekkürler. 


Menengiç Kahvesi

Menengiç Kahvesi 



 Menengiç, yabani aşılanmamış antepfıstığına verilen isimdir. Latincede pistacia terebinthus olarak anılan menengiç bazı yörelerde çitlembik, çıtlık, çitemik, çetene, bıttım gibi farklı isimlerle tanınmaktadır. Menengiç, ülkemizin doğal bitki örtüsünün bir parçasıdır.Kahve severlerin kesinlikle tatması gereken farklı bir kahve türüdür Menengiç Kahvesi.
        Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgelerinin Dağlık ve Kırsal alanlarında ekimi yapılmadan yabani olarak yetişen Menengiç ağacından toplanan menengiç meyveleri, yıkandıktan sonra bir kaç gün güneş altında kurumaya bırakılır. Daha sonra menengiçler geniş bir tavada rengi koyu kahverengiye dönene kadar kavrulur. Kavurma işleminden sonra macun kıvamına gelene kadar ezilmesiyle menengiç kahvesi meydana gelir. Menengiç kahvesi yaparken, Türk kahvesi yapımında dikkat edilmesi gereken şeylere menengiç kahvesi yapımında da dikkat edilmesi gerekir. Menengiç Kahvesi kısık ateşte kendi halinde pişirilmelidir. Kahve yapılırken su yerine süt de koyulabilir. Bir fincan menengiç kahvesi kalori olarak yaklaşık 50 Kaloridir (Kcal/Kj).
İçerik : Kavrulmuş, öğütülmüş menengiç.

Hazırlanışı :
  1. Her fincan için yeteri kadar süt ve bir tatlı kaşığı menengiç kahvesi cezveye koyarak kısık ateşte kaynatınız. İsteğe göre şeker ilave ederek servis yapınız.(Menengiç kahvesini kullanmadan önce kavanozu iyice karıştırınız.)
  2. Pratik olarak hazırlamak için fincan içerisine bir tatlı kaşığı menengiç kahvesi, iki tatlı kaşığı kahve kreması (süt tozu) ve yeteri kadar şeker üzerine kaynar su ilave ederek servis yapınız. (Menengiç kahvesini kullanmadan önce kavanozu iyice karıştırınız.)
MENENGİÇ KAHVESİNİN ÖZELLİKLERİ


  • Kafein içermez. İçimi yumuşaktır
  • Öksürüğü keser, balgam söktürür.
  • Nefes açıcıdır, nefes darlığına iyi gelir.
  • Antiseptik özelliği vardır, göğsü yumuşatır, solunum yollarına faydası vardır.
  • Yaraları tedavi edici özelliği vardır.
  • Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur.
  • Ses tellerine ve ses kısıklığına iyi gelir.
  • Mide ağrılarını ve mide bulantısını dindirmeye yardımcı olur.
  • Afrodizyak(Cinsel gücü artırıcı) etkisi vardır.
  • Menengiç Kahvesi içinde kimyasal madde yoktur % 100 doğaldır.
  • Bünyesindeki doğal antepfıstığı yağı sayesinde, yüksek E vitamini ve doymamış yağ asidi içerir. Kandaki kolesterolü düşürmeye, kalp ve damar sertliğini önlemeye yardımcı olur.


                       kaynak:www.hepsidogal.com 

Antifiriz Sistemiyle Hayatta Kalan Kanarya Bitkisi

Antifiriz Sistemiyle Hayatta Kalan Kanarya Bitkisi


Kanarya bitkisinin yaşayabilmek için, boşalan gözeneklere suyu geri göndermesi ve kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalan yapraklarını kurtarması gerekir...
Kanarya bitkilerinin yapraklarında, dokuların kırağıdan zarar görmesini engelleyen özel bir madde üretilmektedir. Bu koruyucu madde sayesinde bitkinin üzerindeki ince buz tabakasının Güneş'in altında eridiği, sonra gövdesinin yeniden eski canlılığına kavuştuğu görülmüştür.

Gün ışığıyla birlikte bitkinin üzerini saran buzlar erimeye başlar. Bu sırada yaprak gözeneklerindeki su da buharlaşır. Fakat kanarya bitkisinin yaşayabilmek için, boşalan gözeneklere suyu geri göndermesi ve kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalan yapraklarını kurtarması gerekmektedir. Yaprakların ihtiyacı olan suyu gönderebilmek için gövdesindeki su kanallarını kullanmak zorunda kalan bu çiçekleri bekleyen hayati bir tehlike daha vardır: Havanın soğumasıyla birlikte su kanallarının da yavaş yavaş donmaya başlar. Buna karşın kanarya bitkisinin yuvarlak gövdesini saran yaprakların en alt halkası, her yıl belirli bir dönemde kurumaya başlar. Ancak yapraklarının bir kısmı kuruyan kanaryalar, diğer bitkilerin aksine bu yaprakların toprağa düşmesine izin vermez ve gövdelerinde tutmaya devam ederler. Böylece gövdesinin en alt kısmında kalın bir zırh oluşturan bu kuru yapraklar, dışarıdaki şiddetli soğuğa karşı bitkiyi korumuş olur. Bu akılcı yöntemle gövdesindeki kanalların buz tutmasını engelleyen kuzey kanaryaları, geriye kalan yapraklarının hayatına devam edebilmesi için gerekli olan suyu da onlara rahatça göndermeyi başarırlar.

Toprağa bağlı yaşayan bir bitkinin kendi kendine koruyucu bir madde oluşturması ve bunu bütün türdeşlerinde var edecek şekilde genlerine yerleştirmesi elbette ki mümkün değildir. Allah bu bitkileri üstün bir ilimle yaratmıştır. 



Kaynakça
http://www.evrimteorisi.info/

BİTKİLERİ GERİ DÖNÜŞTÜRÜN

BİTKİLERİ GERİ DÖNÜŞTÜRÜN

Yabani otlar, düşen yapraklar, budama atıkları... Sakın ola onları çöpe atayım demeyin. Hepsi bir köşede toplanıp, toprağa yeniden hayat vermek istiyor. Nasıl mı? Gelin anlatalım.

Bir yandan teknoloji çağının tüm olanaklarını değerlendiren günümüz insanı, diğer yandan da atalarının uyguladığı sağlıklı yöntemlere başvuruyor. Benim önerim, atıklarınızı değerlendirerek, onlardan yararlanmak. Hiç düşündünüz mü orman toprağı neden değerlidir? Çürüyerek toprağa karışır ve ona humus katar. Bu karışımı bahçesi olanlar başta olmak üzere hepiniz elde edebilirsiniz.


KOMPOST NEDİR? NASIL ELDE EDİLİR?

Ev ve bahçe atıklarının geri dönüşümüyle elde edilen yeşil gübredir. Kısaca, çürümüş atıklar gübresi de denebilir. Bahçe, emek istediği kadar bütçe de ister. Geri dönüşümle kazanacaklarınız, hem bütçenize hem doğaya katkı sağlar.

BİRAZ DİKKAT
Ortalama büyüklükteki yani 250-1.000 metrekarelik bir bahçenin, bir sene içinde üreteceği bitkisel atığı hiç düşündünüz mü? Bahçeleri olan nice tanıdığımın, bahçe atıklarını çöpe attıklarını gözlemliyorum. Siz kesinlikle bu durumdan kaçının.

BAHÇE ATIKLARI
Bahçe atıklarını, beş maddede toplayabiliriz. Yabani otlar, düşen yapraklar, ağaç ya da bodur ağaç budamalarının atıkları, biçilmiş çimler, çok yıllık bodur kurumuş bitkiler ve dalları. Yabani otlar: fiaşırdınız biliyorum ama yabani otlar da kompostunuza dahil edilebilir. Ama dikkat! Çiçeklenmemiş olmalılar. (Tohum üretirler. Bir sene sonra sebze bahçeniz ya da çiçek tarhlarında işiniz zorlaşır.) Köklerini kesmelisiniz; çünkü kompost içinde yeniden filizlenir ve tohum üretirler. fiimdi size yabani otlar üzerine kitap yazmış bir uzmanın önerisini aktarıyorum. Uymanızı tavsiye ederim.

Kalanchoe

Kalanchoe

Minicik çiçeklerine bakıp aldanmayın. 
Bir araya gelip açtıklarında seyrine doyamazsınız.
Kışın evleri şenlendiren bu şirin bitki, kolay bakımıyla sadık bir dosttur..


Kalanchoe BlossfeldianaAdı: Kalanchoe Blossfeldiana
Familyası: Crassulaceae
Vatanı: Tropik Bölgeler:Madagaskar
Tanımı: Yaprakları etli parlak yeşil uzunca oval; çiçekleri bol sarı veya kırmızı renkte sukkulent karakterli bitkilerdir.

Yetişme İstekleri:

Sıcaklık: Kışın 12-15 derece sıcaklığa gereksinme gösterir. Kısa süreler için 5 dereceye de dayanır ancak yapraklarını döker.
Orantılı Nem: % 60- 70'lik orantılı nem yeterlidir.
Işık: Hafif güneşli yerlerde bulundurulmalı ve yakıcı güneş ışığından korunmalıdır.
Saksı Harcı: Hacim olarak eşit miktarlarda tınlı toprak yaprak çürüntüsü ve kumun karışımıyla elde edilen harç da kullanılabilir.

Üretim Tekniği:Üretimi tohum ve çelik ile yapılır. Tohumları herhangi bir tohum kompostuna Mart- Nisan aylarında ekilir. Çimlenme süresince ortam sıcaklığı 18-21 derece dolayında tutulduğu takdirde tohumlar 10-14 günde çimlenir. Köklendirme ortamının sıcaklığı 20 derece olmalıdır.
Bakım Önlemleri:


Saksı Değiştirme:
Her yıl Nisan ayında yapılır. 

Gübreleme: Mayıs- Ağustos ayları arası haftada bir kez 1g/l kompoze gübre (çiçekler görünmeye başlayınca potasyumca zengin gübre) verilir.

Sulama: Su gereksinimi az olan bir bitkidir. Yazın bitkiye verilecek su saksı orta derecede nemli kalacak şekilde ayarlanmalıdır. Bitkiler gereğinden çok suya duyarlı oldukları gibi saksı toprağının kuru bırakılmadından da zararlanırlar. Ocak- Şubat aylarında gerçekleşen çiçeklenmeden sonra 4-5 haftalık bir dinlenme dönemi söz konusu olduğundan bu dönem içerisinde sulama en aza indirilmelidir.Budama: Toplu formda bitki elde etmek için saksı değiştirmeden sonra kuvvetlice budama yapılmalıdır.

Kaynakça

7 Nisan 2011 Perşembe

HERCAİ MENEKŞE Viola

HERCAİ MENEKŞE Viola

Adının aksine, bahçenize büyük bir aşkla bağlıdır. Yağmura, kara, soğuğa cesurca meydan okur; kışın gri günlerini tıpkı bir gökkuşağı gibi renklendirir...

TOPRAK: Humusça zengin, iyi gübrelenmiş, hafif killi ya da kumlu topraklarda sağlıklı gelişim gösterir.

BAKIM: Çok nazlı bir çiçek değildir. Az bakımla, sağlıklı gelişir. Çok fazla su istemez, toprağı kurursa su verebilirsiniz. Kısmen gölgeli ya da yarı güneşli yerlerde yaşamayı sever. Saksı ve kasalarda, balkon ve pencere önlerini süsleyebilir. Diğer çiçeklerle, gruplar halinde karıştırılmaya müsaittir. Bitkinin çiçeklenme süresini uzatmak için solmuş çiçeklerin ayıklanması gerekir. Sümüklü böcekler ve yaprak bitleri çiçeğ inizi rahatsız edebilir, dikkat!


ÜRETİM: Tohumla üretilir. Tohumları yaz sonuna doğru, ağustos ve eylül aylarında büyük saksılara ekin. Çıkan fideyi sonbahar sonuna doğru bahçeye taşıyabilirsiniz.

ÇİÇEKLER: Ekim-kasım aylarında çiçeklenmeye başlar, mayıs ayının sonuna kadar çiçekli kalır. Eşit büyüklükte olmayan ve her birinde iki ayrı renk bulunan beş tane taç yaprağı vardır. Yaprakları kalbe benzer. Hem renkli, hem yumuşaktır. Hercai menekşe, 20 santimetreye kadar boylanabilir.

Fidanlıklardan fidesini 0.50 TL’ye satın alabilirsiniz.


http://www.evbahce.com.tr/

6 Nisan 2011 Çarşamba

Değerini bilene açar çiçeklerini siklamen

 Değerini bilene açar çiçeklerini siklamen



Siklamen deyince aklınıza sadece sera ve fidanlıklardaki beyaz, pembe çiçekler gelmesin. Bu yumrulu bitkinin, ülkemizde korunması gereken en önemli doğal bitki örtüleri arasında yer aldığını biliyor musunuz?

M.Ö. 371-287’de yaşamış ve botanik terimlerinin babası sayılan Theophrastus, siklameni Cyclamen daire anlamına gelen kyklos’dan esinlenerek kyklaminos olarak adlandırmıştır. Bunun nedeni, bitkinin Yunanistan’da yetişen bir türünün, düzgün, yuvarlak yumrularıdır. Daha ileriki dönemlerde, bir süs bitkisinden çok tıbbı yararları üzerinde durulmuştur. Çıban tedavisinde, müshil ve kusturucu ilaç olarak kullanılmış. Süs bitkisi olarak kültüre alınması 18. yüzyılı bulmuş, bunu izleyen dönemlerden günümüze, bugün çiçekçilerde görülen zengin varyetelere gelinmiştir. Dünyanın en zengin siklamen türüne sahip Türkiye’de toplam 10 tür bulunur. Kuru havanın egemen olduğu yaz aylarında, toprak altında, yumru şeklinde şişkin gövdeler, uyku dönemlerine girer. Sonbaharda yuvarlak ya da kalp biçiminde yaprakları belirir. Çiçekleri, beşi birden geriye kıvrılmış, beyaz, pembe ya da morumsu çiçek yapraklarıyla (petal) dikkat çeker. Bazı türlerinin çiçekleri, Hindistan cevizi, bal gibi kokar.

DOĞAL ORTAMDA SİKLAMEN
Siklamen de, ülkemizin diğer değerli doğal bitkileri kardelen ve orkideyle ne yazık ki aynı kaderi paylaşıyor, kısaca yok oluyor. Bunun en büyük nedeni, artan tarım ve yerleşim alanlarının genişlemesi ve benzer koşulların çoğalması. Özellikle ormanların gün geçtikçe azalması, gölgelik ve nemli alanları seven bu bitki için olumsuz bir etken. 

BAHÇEDE YER AÇIN
İster güneyde, ister kuzeyde olsun siz istedikten sonra siklamen bahçenizde kolayca yetişebilir. Ancak siz yine de isteklerine kulak tıkamayın. Toprağının bol humuslu olmasını ister ve gölgelik alanlardan hoşlanır. İlkbaharla birlikte yapraklar dökülünce, bitki sonbaharda başlayan yağmurlara kadar uyku dönemine girer. Bulunduğu alana hızla yayılır sonbahar ve kış başlangıcında bahçeye renk ve hareket verir.

SATIN ALIRKEN DİKKAT!
Her yerde kolayca bulabilirsiniz onu. Ancak alırken dikkatli olmaya çalışın. Güzel çiçekleri, albenili renkleri, yapaymış izlenimi veren pırıl pırıl yaprakları iyi hoş da, birdenbire solan yapraklar, yumuşayan saplar keyfinizi kaçırabilir. Peki böyle bir durumda ne yapmalısınız? Durmadan su ve besin vermek bitkiyi öldürür. Çiçekler solmaya başlayı nca sulama adım adım kesilmeli, yapraklar tamamen solunca tamamen kesilmelidir. Saksıyı, serin ve gölgelik bir yere koyun ve sonbahar başı yumruyu söküp, toprağını yenileyin. Yapraklar belirinceye kadar sulayın. Yapraklar tamamen çıkınca çiçeklenmenin bolluğu için sulamayı 15 günde bir yapın. Dilerseniz sulama suyuna çiçek besini de ilave edebilirsiniz. Unutmayın güzel ve sağlıklı bir bitki, iyi bir uyku dönemi ister.

Kaynak: 
Türkiye’nin Siklamenleri Brian Mathew ve Neriman Özhatay (Siklamen Derneği 2001)
http://www.evbahce.com.tr/

Yer Kirazı(Altın Çilek) Yetiştiriciliği

 Yer Kirazı(Altın Çilek) Yetiştiriciliği





TARLADA YER KİRAZI (PHYSALİS) YETİŞTİRİCİLİĞİ
1. Dikim aralığı 50 x 100 cm tavsiye edilebilir.

2. Ekim öncesi son sürüm esnasında toprağa dekara 200 kg yanmış ahır gübresi verilmesi yararlı olacaktır.

3. Fazla kimyasal gübreyi seven bir bitki değildir. Özellikle Azotlu gübrelerin fazla verilmesi halinde sürekli boy verir ve çiçeklenmeyi azaltır

4. Belirgin bir zararlısı yoktur.

5. Bir kök Yerkirazı yıl boyunca 2 – 3 kg arası meyve vermektedir. Bu doğrultuda iyi bir bakımla dekardan yaklaşık 5 Ton civarı ürünün alınabilmesi mümkündür.


ÖRTÜALTI YER KİRAZI (PHYSALİS) YETİŞTİRİCİLİĞİ


Yer kirazı, PH’ı 5,5-7 olan, kumlu topraklardan hafif killi topraklara kadar değişik topraklarda yetişir.

Serada Toprak Hazırlığı Nasıl Yapılmalı?

Seradaki, mevcut ürün artıkları temizlenmelidir. 
Toprak analizi yapılarak, bilinçli bir gübreleme programı hazırlanmalıdır. 
Bir önceki dönemde topraktan kaynaklanan hastalık ve nematod problemi görülen seralarda, toprak ilaçlaması yapılmalıdır. 

Toprak derince işlenmelidir. 



Seradaki İklim Şartları Nasıl Olmalı?


Yer kirazı bitkisi, fide döneminde nemi sever, yetişme ve meyve olgunlaşma döneminde yüksek nemden hoşlanmaz. Nemli ortamlarda hastalıklar artar; ama kök çevresinin düzenli su almasını ister. Yer Kirazı bitkisinin örtü altında fide dönemindeki sıcaklık isteği 18-200C iken yetişme döneminde 25oC’ dir.300C’nin üstündeki sıcaklıkta meyve tutumu sorun olur. Bu sıcalıkların üzerine çıkıldığında meyvelerde dökülmeler görülür. Bu dökülmeler seranın yeterince havalanamamasından da kaynaklanabilir. 100C’nin altındaki sıcaklıkta bitki gelişmesi durur.

Serada Dikim Öncesi Gübreleme Nasıl Yapılmalı? 



Serada dikim yapılmadan önce mutlaka toprak analizlerini yaptırılmalı, çıkan sonuçlara göre de gübreleme yapılmalıdır. Suni gübre olarak 55 kg Amonyum Nitrat + 50 kg .TSP+50 kg. Potasyum Nitrat + 50kg Magnezyum Nitrat birbirleriyle iyice karıştırılarak fide dikiminden 10-15 gün önce toprağın yüzüne serilir ve en az 15-20 cm derinliğinde toprak işlenerek karıştırılır.

Seraya Dikimde Nelere Dikkat Edilmelidir? 

Yer kirazı fideleri 5-6 gerçek yapraklı olduğu zaman hazırlanmış olan fide dikim yerlerine tek sıra olmak üzere, sıra üzeri ve sıra arası 60×90 cm, ara ile dikilmelidir. Fideler havanın serin olduğu saatlerde ve toprak tavı yeterli olduğu zaman dikilmelidir. Dikimde çukurlar derin olmamalı, kök boğazına kesinlikle toprak gelmemelidir. 

Daha önceden ayarlanan dikim aralıklarına fide dikim işlemi yapılır. Fide dikim işlemi yapılmadan önce, kök ve mantari hastalıkları önleyici ilaçlar kullanılmalıdır.

Fideler 5-6 gerçek yaprağa ulaştığında dikim yapılmalıdır. 
Dikim yapılırken fide torfunun en üst kısmı ile toprak yüzeyi aynı hizada olması gerekir. 
Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir. 
Fideler 20-30 cm boya ulaştığında ipe alınmalıdır. 

Askıya Alma ve Budama 

Yer kirazı 20-30 cm. boylanınca dip kısmından genişçe olmak şartıyla bir düğüm atılır ve diğer tepedeki tele bağlanarak ipe alınır ;ancak bitkinin gövde ve büyüme noktaları gevrek olduğundan ipe alma ve sarmada bitkinin yaralanmamasına dikkat edilmelidir. Budama; Yer kirazı bitkisinin ana gövdesi üzerinden çok sayıda yan dallar çıkar.(8-10 yan dal) bu dallar budama yapmak suretiyle 4’e indirilir ve askı teline iple bağlanır. Budama yaparak bitkinin daha iyi havalanmasını ve ışık almasını sağlarız böylece bitkimizin meyve kalitesi artmış olur.

Sulama Nasıl Olmalı? 

Sabahın erken saatlerinde yapraklar donuk renkte ise bitkinin sulanması gerekir. İlk meyveler görüldükten sonra sıcak havalarda hafif topraklarda her 2-3 günde bir,ağır toprakta 3-7 günde bir sulanmalı,az su sık aralık prensibi uygulanmalıdır. Damla sulamada; 1.5 ton/da’dan başlanır bitki büyüklüğüne göre 5 ton/da ile noktalanır. Damla sulama; bitkinin su ihtiyacını günlük olarak cevap verebilmesi yanında, gübrelemenin de birlikte yapılmasına imkân vermektedir. Sulama zamanını tayinde en pratik yol, bitkinin kök bölgesindeki toprağın tavını kontrol ederek yapılmalıdır.

Tohum Atımı



Tohum atım harcı olarak torf kullanılmaktadır ve kasaya ekim yapılmaktadır. Tohum atımında dikkat edilecek hususlar şunlardır:

Tohum atılacak torf sıcaklığı 20 derece ve nispi nem 65-70 arası olması gerekir. 
Tohumlar en fazla 0.5-1 cm arası derinliğe atılmalıdır. Yüzlek ve derin atımdan kaçınılmalıdır. Uygun koşullarda tohumlar 7–10 gün sonra çimlenirler ve yaklaşık 35- 40 gün sonra dikim büyüklüğüne ulaşırlar. 




Altın Çilek (Yer Kirazı) Faydaları Nelerdir?


Altın çilek çok yüksek seviyede ORAC rakamına sahiptir. ORAC nedir diye soracak olursanız, ORAC  antioksidan ölçü birimidir. Antioksidan özelliğinin yanı sıra altın çilek meyvesi yükrek oranda B ve C vitamini ile karoten içermektedir. Antioksidan etkisiyle birlikte özellikle kalp damar hastalıklarına, kolesterole ve kansere karşı koruma sağlamaktadır.
Yüksek lif etkisiyle birlikte sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Lifli olmasına bağlı olarakta uzun süreli tokluk hissi yaratmaktadır. Yurtdışında daha çok yemeklerde dekorasyon olarak tercih edilen altın çilek (yer kirazı) meyvesinin reçelinin de çok lezzetli olduğu bilinmektedir.
Altın Çilek meyvesinin besin değeri nedir?
100 gram meyvede bulunan besin miktarları
Enerji : 335 kcal
Lif : 32 gram
Yağ : 2,5 gram
Karbonhidrat: 66 gram
Protein : 16 gram
Kalsiyum : 9 gram
Fosfor : 40 miligram
Beta Karoten: 72 miligram
Tiamin : 0.11 miligram
C Vitamini : 8 miligram
Niasin : 2.8 miligram

kaynak
http://www.bahcesel.com/
http://www.sagligimiz.org/t

Antabuse FOR SALE Mor salkım

Mor Salkım  Antabuse FOR SALE


Mor salkımlı o sokakta ellerini tuttum diye başlar şarkı... Öylesine güzel ve romantizm kokar ...
Antabuse FOR SALE, Artık yeşil panjurlu evlerin yerine mor salkımlı evlerin hayalini kurmanızın vakti geldi. Mor salkım (Wisteria Sinensis), Antabuse 500mg, Where can i order Antabuse without prescription, ilkbahar'dan yaza geçişin mis kokulu habercisi dir. Küçük bir fidecik'ken, rx free Antabuse, Antabuse samples, iki üç sene sonra çiçek açmaya başlar. İster ufak bir ağaç, Antabuse for sale, Comprar en línea Antabuse, comprar Antabuse baratos, ister müthiş bir sarmaşık olarak yetişebilen, Papilionaceae ailesinden bu bitkinin anavatanı, Antabuse 100mg, Antabuse 5mg, Uzakdoğu’da Çin ve Japonya’dır.

Mor, Antabuse 625mg,650mg, Købe Antabuse online, αγοράζουν online Antabuse, beyaz, krem ve kırmızı renklerinin dışında katmerli olarak yetiştireceğiniz mor salkım,Antabuse price, Australia, uk, us, usa, kendiliğinden duvara yapışamayacağından özel bir desteğe (tel, tahta, Nashville-Davidson, Tennessee. Portland, Oregon, Order Antabuse no prescription, hasır örgü gibi) 
ihtiyacı vardır.



Tam güneşli ya da yarı aydınlık (günde dört beş saat güneş alan yerler) ortamlarda yetişir, Antabuse FOR SALE. Malzemelerle desteklenmez ise zamanla yer örtücü bitkiler gibi gelişebilir, Jacksonville, Florida, Columbus, Ohio. Where can i Antabuse online, Şevli, sorunlu üzerine basılmayacak alanlara öneririm, New York. Los Angeles, California. Fort Worth, Texas. Denver, Colorado, Killi topraklar (toprağı elinize alıp, avucunuzda sıkın; yapışıp kalıyorsa killidir) bu bitki için idealdir, Indianapolis, Indiana, San Francisco, California. Antabuse 200mg, İlk dikim yapıldıktan sonra gelişmesi için bolca su vermeniz gereklidir. Antabuse FOR SALE, Mor salkım bahçede yerinin değiştirilmesinden pek hoşlanmaz. Onun için yerini iyi seçin, Antabuse 1000mg, 2000mg, Antabuse pharmacy, sonradan üzülmeyin. Mesela lodosa açık aydınlık duvarlar mor salkım için idealdir, Antabuse 800mg, 875mg, 900mg. Canada, mexico, india, Yılda iki kez budanması gerekir. Birincisi çiçekler geçtikten sonra çok az, acheter en ligne Antabuse, acheter Antabuse bon marché, Antabuse without prescription, ikincisi yaz sonuna doğru ya da kış sonunda yapılmalıdır. Fakat bu bitkiyi kendi halinde bırakırsanız zamanla dağınık ve müthiş bir form alacaktır, Antabuse FOR SALE. Doğal,purchase Antabuse FOR SALE, San Diego, California. Dallas, Texas. San Antonio, Texas, budanmamış haliyle kimi mor salkımlar etkileyici Monet tablolarının ve Japon seramiklerinin baş konusu haline gelmiştir.

Fidanlıklar da küçük'ten yetişkin sarmaşıklara kadar, Antabuse from canada,Reasons to Antabuse online, tek gövde üzerinde, şemsiye gibi budanmış heykelsi bir sürü mor salkım bulabilirsiniz, kjøpe Antabuse online, bestill Antabuse online. Online Antabuse without a prescription, Tahmin edeceğiniz gibi yetişkin ve işlenmişler pahalı...




Önemli not: Sarı salkımla bu bitki aynı değildir, Antabuse no prescription. Sarı salkım(Laburnum x watereri) Antabuse FOR SALE, bir ağaç'tır. Where can i cheapest Antabuse online, Ayrıca zehirli'dir. İnsanların gezdiği mekânlarda dikkatli kullanılması gerekli'dir, farmacia Antabuse baratos, Antabuse online kaufen. Fakat sarı salkımlarla şekillendirilmiş koridor şeklindeki yürüyüş yollarının da görüntüsü muhteşemdir.

Murat Pilevneli.Teşekkürler

KADİFE ÇİÇEĞİ Tagetes

KADİFE ÇİÇEĞİ Tagetes


TOPRAK: Kadife, toprak açısından fazla nazlı değildir. Geçirgen ve verimli toprak sever. Organik maddece zenginleştirilmiş, iyi işlenmiş her tür toprakta yetişir. Mutlu olması için toprağı suyu tutabilecek şekilde olmalıdır.

BAKIM: Dik büyüyen, etrafa hoş koku yayan, otsu, tek yıllık bir bitkidir. Güneş ya da yarı gölgede sağlıklı gelişir. Bakımı çok kolay olan kadife çiçeği, tarhlara ve bordürlere çok yakışır. Hemen her yerde rahatlıkla yetişir. Aşırı sulama ve fazla gübre kullanımı bitkinin yeşile kaçmasına neden olur ve çiçek açmasını geciktirir. Yüksek boylu olan çiçeklere daha fazla su verebilirsiniz. Solan çiçeklerin kesilmesi çiçeklenmeyi arttırır. Kadife çiçeği yapraklarının keskin bir kokusu vardır. Bu koku bazen rahatsız edici olabilir. Ama sebze bahçelerine dikildiği zaman birçok zararlıyı bahçeden uzak tutmayı başarır. Ayrıca çiçekler sebze bahçesine farklı bir güzellik katar. Çiçeklenme bittikten sonra bitki yerinde bırakılmamalı, mutlaka sökülmelidir.

ÜRETİM: Kadife, bol tohum veren bir bitkidir. Bu tohumlar mart ayında bahçeye serpilir. Yerinde büyütülebilir ya da çıkan fideler başka yerlere şaşırtılır.

ÇİÇEKLERİ
: Yaz başından sonbahar sonuna kadar çiçekli kalır. Çiçekleri, 5-10 santimetre aralıklarla dikebilirsiniz. Bu çiçekler, sarı, turuncu, kızıl ya da kırmızımsı kahverengi olur. Arada sizi şaşırtabilir. İki rengini bir arada taşıyan ya da beyaz, krem rengi çiçekler açan kadifeler de görebilirsiniz. Fidanlıklardan fidesini 50 Kr’ye satın alabilirsiniz.

Editörün notu
Zahmetsiz oluşu ve gösterişli çiçekleri nedeniyle, sevilen bir yaz bitkisidir. Çeşitleri günden güne artan kadife çiçekleri, çok uzun ömürlüdür.

Çocukluğumda babannemin en sevdiği çiçeklerin başında gelirdi kadife çiçeği her yıl köydeki bahçemizde bazen kendi biter bazende biz dikerdik sakladığımız tohumları kullanarak çok büyük çiçek açmazlardı minik çiçekleri vardı ama kokusu tüm bahçeyi kaplardı

5 Nisan 2011 Salı

C VİTAMİNİ KRALİÇESİ

C VİTAMİNİ KRALİÇESİ


Minik olduğuna bakmayın; çok marifetlidir kuşburnu. Tam bir C vitamini deposudur. Meyveleri damağınızı şenlendirir, çayı içinizi ısıtır, dikenli türleri bahçenizi yabancı misafirlerden korur...


Boya sanayisinden gıdaya, peyzajdan erozyona kadar pek çok alanda kullanılan, çok amaçlı bir bitki kuşburnu. Ülkemizde en çok Karadeniz’de yetişiyor. Gümüşhane’de adına festivaller düzenleniyor. Büyük kentlerdeyse daha çok çay, reçel ve meyve suyu şeklinde konuk oluyor evlere. Hangi vitamini ararsanız var onda. Limon, domates ve elmadan çok daha fazla C vitamini içeriyor. 100 gramında bir sandık portakala eşdeğer miktarda C vitamini bulunuyor. Bunun yanı sıra, A, B1, B2, K, P vitaminleriyle protein, mineraller, potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum ve fosfor da var. Dedik ya bakmayın siz onun küçük olduğuna diye, aslında bir dev barındırıyor içinde. Enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, bedenin savunma sistemlerini güçlendiriyor. Bu yüzden de kış aylarında bolca tüketiliyor. Yorgunluğu üzerinizden atmanızı sağlıyor. Yara iyileştirici ve kanı temizleyici özelliği de var. Tüm bunların yanı sıra kuvvetli bir kök yapısına sahip olduğu ve toprağı iyi tuttuğu için erozyonla mücadele için ekiliyor. Kırmızı renkli, yumuşak etli kökleri boya sanayisinde de kullanılıyor. Beyaz ve uçuk pembe renkli çiçekleri, kırmızı meyveleri nedeniyle peyzaj düzenlemelerinde de tercih ediliyor. 

ONA NASIL BAKMALI?
Çok uyumludur. Hemen hemen tüm iklim şartlarında yetişir.
Soğuğa karşı dayanıklıdır. Mayıs, haziran, temmuz aylarında çiçek açtığı için dondan zarar görmez.
Toprak konusunda seçici değildir. Farklı toprak çeşitlerinde yetişebilir.
Ama kumlu, besin maddelerince zengin, gevşek toprakları daha çok sever.
Kökleri derinlere kadar indiği için kuraklığa dayanıklıdır.
En iyi gelişimi nehir kenarlarında gösterir.
Güneşi çok sever. 
Güneye bakan yerlerde meyvenin rengi, iriliği ve içeriğindeki
 C vitamini de artar.
Yükseklere çıktıkça çiçeklenme süresi uzar.
Bir meyvenin içinde 20-40 adet tohum vardır. Ancak bazı türlerde ana bitkiden çok farklı özelliklere sahip tipler ortaya çıktığı için tohumla üretim yerine çelikle üretimi tercih etmelisiniz.










DİKERKEN BUNLARA DİKKAT EDİN
Çelikle üretim için sonbahar sonunda ya da kış başında, 6-9 milimetre çapındaki yaşlı dalları kesin. 12-20 santimetre uzunluğunda kestiğiniz çelikleri demet halinde nemli kum ya da pist yosunu içinde tutun. Bu çelikleri önce nem geçirmeyen kağıda, sonra nemli gazete kağıdına, daha sonra yine nem geçirmeyen kağıda sararak buzdolabında muhafaza edin.
İlkbaharda köklendirmeye alın. Aynı yıl, süren dallar sertleşmeye başladığında, yumuşak odunsu çekirdekleri de uygun ortamlarda köklendirin.
Fidan dikimi genellikle sonbaharda ağaçların yapraklarını dökmesiyle başlasa da, kışı sert geçiren bölgelerde ilkbaharda dikilmesi daha uygundur.
Fidanı dikerken, çukuru sohbaharda, yağışlardan önce açın ve toprağı havalandırın. 
Çukuru 60x60 santimetre genişlik ve derinlikte açın.
Fidanı dikerken aşı yerinin ve kök boğazının toprak seviyesinden yukarıda kalmasına dikkat edin. Dikimden sonra çukurun etrafında çanak oluştururak fidanın gerekli suyu almasını sağlayın. Yanmış çiftlik gübresi kullanın.
Dikimden sonra toprağı sıkıştırın. Can suyunu verin.
Kuşburnu kuraklığa dayanıklıdır ama düzenli aralıklarla sulamayı ihmal etmeyin. İlk birkaç yılında yağışsız geçen dönemlerde toprağı kontrol ederek 20-25 günde bir, dört-beş kez sulayın.
Uygun gübreleme, yeni sürgünlerin oluşmasını, bitki boyunu ve meyve iriliğini etkiler, unutmayın.
Fazla budanmak istemez. Yeni sürgünler için yapacağınız hafif budama verimi arttırır.


Kuşburnu, pembe-beyaz çiçekleri ve kırmızı meyveleri ile çok dekoratif görünüyor.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top