28 Eylül 2011 Çarşamba

Kiraz ağaçlarında kuruma

Kiraz ağaçlarında kuruma

Kiraz ağaçlarında kurumalar daha çok toprak analizinde toprak yapısının aşırı derecede killi olduğu taban arazilerde görülmektedir.

İyi drene edilmiş, toprak pH� sı 6 - 7 civarında, geçirgen, derin, havalanabilen ve yaz aylarında düzenli olarak sulanabilen, besin ve organik madde miktarınca zengin topraklar kirazlar için en uygun topraklardır.

Kiraz yetiştiriciliğinde kullanılan anaca göre değişmekle birlikte; kumlu-tınlı topraktan killi-tınlı toprağa kadar bir çok toprak tipinde bahçe kurulabilmektedir.

Fakat taban suyu yüksek arazilerde ve killi topraklarda yetiştirilmesi pek tavsiye edilmez.

Kiraz ağacı genellikle kuru toprak ve havadan hoşlanmazsada, topraktaki aşırı suyu da sevmez.

Bu yüzden ne toprak çok kuru kalmalı; ne de aşırı sulama ile çamur haline getirilmelidir.

Aşırı killi topraklarda, su çok kuvvetle tutulduğundan mevcut sudan bitkiler yeterli olarak yararlanamaz, fakat kiraz açısından ciddi tehlike doğuran zararlı bir takım mantarlar için üreme ve gelişme ortamı doğar.

Bu nedenle aşırı killi topraklarda kiraz ağaçlarının kurumasının en önemli sebeplerinden birisi Rosellinia kök çürüklüğü hastalığı (Rosellinia necatrix Prill.)�dır.
Rosellinia kök çürüklüğü hastalığına yakalanmış ağaçlardaki ilk belirti, yapraklardaki sararmalardır. Yaprak sararmaları, ağacın tümünde veya köklerdeki enfeksiyona bağımlı olarak, ağacın bir yönünde olabilir. Genellikle ağacın bir yönünde başlar ve diğer yönlerine yayılır. Sararma ve solgunluğun yanı sıra, yapraklarda küçülme de dikkati çeker. Zamanla yaprakların kuruyup dökülmesiyle, ağaç üzerinde normalden az yaprak kalır. Hasta ağaçlarda büyümede durgunluk ve geriye doğru ölüm görülür. Hasta ağaçların meyve verimi ve kalitesi düşer. Meyveler irileşmeden ve olgunlaşmadan dökülür.
Hasta ağaçların ince kökleri esmerleşip çürür. Kalın köklerde ve kök boğazında önceleri beyaz renkli olan ve giderek koyulaşarak, gri ve siyaha dönüşen, misel tabakası oluşur. Kökün kabuk kısmı kaldırıldığı zaman, kabuk altında ağ şeklinde beyaz misel örtüsü görülür.
Hastalık etmenin miselyumları toprakta, özellikle hasta ağaçların bulunduğu bahçelerde, uzun yıllar canlılığını sürdürür ve enfeksiyonlara neden olur. Hastalığın yayılmasında, miselyumlar önemli rol oynar. Sulama suyu, sel ve yağmur suları ile toprak işlemesi, hastalığın yayılmasında etkilidir

Kiraz ağaçları açısından bu derece zararlı olan bu hastalıktan korunmak için yapılması gereken uygulamalar.
1- Öncelikle toprak analizi yaptırılmalı. Toprağın aşırı killi veya kil-kireç oranı yüksek veya kireç oranı yüksek bir yapıda ise bu tehlike her an bulunmaktadır.

Etrafta bu hastalığa yakalanmış bahçeler varsa acele edilmelidir.
Toprak analizi yapılarak durumu tespit edilen killi toprağın hemen ıslahına başlanmalıdır. Bu tür killi topraklar soğuk ve nemli hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise büzülür ve küçülürler. Her iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir. Toprak kurumaya başladığı zaman su molekülleri kil parçalarının arasından uzaklaşır. Suyun bu hareketi kil parçalarının bir birlerine çok yaklaşmasına, hacimlerinin küçülmesine ve yüzeyde çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar organik madde eksikliği olan killi toprakların ortak özelliğidir.

Bu tür topraklar için en güzel ıslah materyali hiç şüphesiz yüksek oranda organik madde ve hümik asit içeren leonardit�tir. Bu tip topraklara leonardit gibi toprak yapısını ıslah edici materyalin eklenmesi işe yaramaktadır. Leonardit bünyesindeki Hümik asit, kil parçalarının arasına girerek kuru ve sıcak havalarda sıkı bir şekilde birleşmelerini ve yapışmalarını engellemektedirler. Büyük hümik asit molekülleri kil parçalarını ayrı ayrı tutabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu alanlara yerleşebilmektedir.
Yine su geçirgenliğinin az olduğu sıkışmış ve havalanmanın az olduğu oksijenden yoksun killi topraklarda köklerin ve topraktaki mikroorganizmaların faaliyetleri sonucunda karbondioksit (CO2) birikimi olur ve buda demir alımını ve demirin hareketliliğini azaltır. Kiraz bahçelerinde leonardit hem toprağın havalanmasını sağlayarak karbondioksit (CO2) birikimini engeller, hem de demirle doğal şelatlanma yaparak kloroz�un giderilmesinde ciddi rol oynar. Ankara Haymana�da Ank.Üni.Zir.Fak. Araştırma Çiftliği Kiraz bahçesinde yürütülen bir araştırmada (1998,1999, 2000 yıllarında üç yıl süren) demir klorozunun giderilmesinde Humik Asit + FeSO4 uygulaması FeEDDHA�ya alternatif bir kaynak olarak önerilmektedir.



(Kaynak; Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Yıllığı,2001, Yayın No:119, sayfa:331-345, Ankara, 2002)
Yani Leonardit;


� Ağır bünyeli killi topraklarda uygun bir havadar bitki kök bölgesi meydana getirerek gevşek ve geçirgen bir toprak yapısının oluşması sonucunda gerekli miktardaki suyun toprak tarafından tutulup fazlasının akıp gitmesini ve toprak işlemesini kolaylaştırır. 
� Ağır bünyeli marnlı (killi ve kireçli) topraklarda toprağı kabartır ve havalandırır. Toprağın parçalanmasını ve havalanmasını sağlar.
� Doğal şelatlar oluşturarak, makro ve mikro besin elementlerinden maksimum faydalanma sağlar. 
� Toprakta bulunan yüksek orandaki kireci çözmede ciddi rol oynar.
Killi topraklarda leonardit uygulaması, killi toprakları verimli hale getirmekte, ağır kil�in sebep olduğu olumsuzlukları ortadan kaldırdığı için kök çürüklüğü hastalığına yakalanma oranını düşürmektedir.
Leonardit ve aşağıda belirtilen önlemlerle toprağın ıslahı birkaç yıl gerektirmektedir. toprağın yapısına bağlı olarak ıslah süresi değişmekle birlikte en az 3 yıl uygulamaya devam etmek gereklidir. Kullanılacak miktar yine toprağın yapısına bağlı olmakla birlikte 150-300 kg/dekar aralığında değişmektedir. Bu tür toprakların ıslahında sadece ağaç kök bölgesine leonardit uygulaması ile yetinmemek gereklidir. En doğrusu arazinin tamamına (150-300 kg/dekar) leonardit yayıp toprağa karıştırılmalı ayrıca, taban gübrelemesinde taban gübreleri ile karıştırılmak suretiyle (2-5 kg/ağaç) ağaç taç izdüşümüne uygulanmalıdır.
2- Kiraz ağaçlarını kök çürüklüğü hastalığından korumak için dikkat edilmesi gereken ikinci husus sulamadır.

ÖZETLEMEK GEREKİRSE,

kiraz ağaçları kuru toprak ve havadan hoşlanmazlar. Topraktaki aşırı suyu da sevmezler. Bu yüzden ne toprak kupkuru kalmalı, ne de çamur haline getirilmelidir. Özellikle killi toprakta suyun tutulması söz konusu olduğu için bu nokta daha da önem kazanmaktadır.

Öncelikle ağaçların sulanmasında hiçbir şekilde kök boğazı çevresi sulanmamalıdır.

Sulama düzeni oluşturulurken, bitki gövdesinden itibaren 1 metresi doldurulmalı bu alana kesinlikle su verilmemelidir. Taç izdüşümü bitiminden ağaç gövdesine doğru 1 metrelik sulama alanı oluşturulmalıdır. Ağaç yaşına göre bu alan değişmekte olacağı için en doğru sulama alanı ağaç gövdesi ile taç izdüşümü aralığını üçe bölmek. Taç izdüşümü bitiminden geriye 1/3�ü sulama alanı olarak açılmalıdır. Çiftçilerimizin çoğu, zaten setleri bu şekilde hazırlamaktadır. Çünkü etkili kök dağılma alanı gövdede değil, taç izdüşümündedir.

Gübreleme ve sulamanın taç izdüşümüne yapılması, hem kök yayılmasını teşvik eder, hem de kök boğazını mantari hastalıklardan korur.

Hemen gövdenin dibinin sulanıp gübrelenmesi ile verilenlerden doğru dürüst randıman da alınamaz.
Aslında killi topraklarda en doğru sulama yöntemi damla sulama yöntemidir. Böylece hem zararlı fungusların gelişmesine imkan tanıyan alan daraltılmış, hem de sadece kök bölgesinin sulanarak zararlı otların da gelişmesinin önüne geçilmiş olur.

3- Toprakta fazla su birikmesine engel olunmalı, bunun için gerekirse bahçenin etrafına drenaj kanalları açılarak, fazla su akıtılmalı ve toprağın iyi bir şekilde havalanması sağlanmalıdır. Özellikle kiraz bahçesi etrafında hastalığa yakalanmış ağaçlar varsa bu drenaj mutlaka yapılmalı, bahçe etrafı bir metre derinliğinde hendeklerle çevrilmelidir.

4- Kireç oranı yüksek olan arazilerde leonarditle birlikte, (kullanılan leonardit�in 1/3�ü oranında) suda eriyebilir kükürt mutlaka kullanılmalıdır.

5- Sadece ağır killi topraklarda değil, tüm topraklarda ve tüm ağaçlarda, mutlaka ağaçlar uyanmadan bordo bulamacı uygulaması yapılmalıdır.

Kısaca ağır killi veya kireçli yapıya bahçelerde bu beş önlem alınacak olursa bu hastalığa karşı ciddi bir koruma önlemi alınmış olacaktır.

Kiraz bahçesinde kök çürüklüğü hastalığına yakalanmış ağaç varsa, tüm yukarıdaki önlemlerle birlikte şu önlemler alınmalıdır.

1- Bulaşık bahçelerde, İlkbaharda ağaçların kök boğazları ana köklere kadar açılarak, yaz aylarında güneş ve hava almaları sağlanmalıdır.

2- Kökleri tamamen çürüyen ağaçlar, toprakta hiç kök parçası kalmayacak şekilde, derhal sökülmelidir. Hastalığın yeni bulaştığı ağaçlarda ise, çürüyen kökler sağlam kısma kadar temizlenmeli ve kesilen köklerin üstüne rastlayan dallarda, köklerle dengeyi sağlayacak şekilde budama yapılmalıdır. Bahçede bulunan, hastalıkla bulaşık bütün kök ve kök parçaları toplanıp yakılmalıdır.

3- Tamamen kuruduğu için sökülen ağaçların çukurlarına, metre küpe, 3 kg hesabıyla kireç söndürülmeli veya %35�lik Karaboya eriyiği ile bolca sulanarak kapatılmalıdır.

4- Hastalığın yeni başladığı ağaçlarda, yaralar temizlendikten sonra temizlenen yara yerlerine, �750g Ardıç katranı + 250g Göztaşı� karışımı sürülmeli veya 2-5 kg Karaboya� dökülerek kapatılmalıdır.

5- Hastalıkla bulaşık bahçelerde, sağlam ağaçları korumak amacıyla, ağaçların diplerine, metre kareye 10 litre ilaçlı su düşecek şekilde, %5�lik Karaboya veya %1�lik Göztaşı eriyiklerinden biri uygulanabilir. 



Kaynak:http://www.ziraatci.com/editor/forumgoster.asp?editid=181&forumid=1521&sayac=say

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top