26 Şubat 2011 Cumartesi

Fındık dikimi ve yetiştirme izni verilen yerler


Fındık dikimi ve yetiştirme izni verilen yerler yeniden belirlendi

Bakanlar Kurulu kararı ile fındık üretim alanları genişletildi. Bu kapsamda Düzce'nin Merkez, Akçakoca, Cumayeri, Gölyaka, Çilimli, Gümüşova, Yığılca ve Kaynaşlı ilçelerinde fındık üretimine izin verildi.
Bakanlar Kurulu kararı ile fındık üretim alanları genişletildi. Bu kapsamda Düzce'nin Merkez, Akçakoca, Cumayeri, Gölyaka, Çilimli, Gümüşova, Yığılca ve Kaynaşlı ilçelerinde fındık üretimine izin verildi. Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında üretim 14 ille sınırlandırıldı.

RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI
Bakanlar Kurulu'nun Fındık Alanlarının Tespitine Dair Kararda Değişiklik Yapılmasına ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak 1 Haziran 2010 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

FINDIK ÜRETİMİNE İZİN VERİLEN İLLER
Karara göre, fındık üretimine izin verilen yerler şöyle:
“Artvin'in Borçka ve Arhavi, Hopa, Murgul ilçeleri, Düzce'nin Merkez, Akçakoca, Cumayeri, Gölyaka, Çilimli, Gümüşova, Yığılca ve Kaynaşlı ilçeleri, Giresun'un Merkez, Bulancak, Keşap, Tirebolu, Görele, Eynesil, Espiye, Dereli, Çanakçı, Güce, Doğankent, Yağlıdere ve Piraziz ilçeleri, Kastamonu'nun Abana, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, İnebolu ve Doğanyurt ilçeleri, Kocaeli'nin Kandıra ilçesi, Ordu'nun bütün ilçeleri, Rize'nin Ardeşen, Fındıklı ve Pazar ilçeleri, Sakarya'nın Kocaali, Karasu, Akyazı, Hendek, Ferizli ve Karapürçek ve Kaynarca ilçeleri, Samsun'un Çarşamba, Terme, Ayvacık ve Salıpazarı, Ondokuzmayıs, Tekkeköy, Alaçam, Yakakent, İlkadım, Bafra, Asarcık, Canik ve Atakum ilçeleri, Sinop'un Merkez, Ayancık, Türkeli, Erfelek, Gerze ve Dikmen ilçeleri, Trabzon'un bütün ilçeleri, Zonguldak'ın Alaplı ve Ereğli ilçeleri, Bartın'ın Merkez, Amasra ve Kurucaşile ve Ulus ilçeleri, Gümüşhane'nin Kürtün ilçesi.”

DÜZCE’YE FINDIK ÜRETİMİ İÇİN İZİN ÇIKTI
Buna göre, Düzce'nin Merkez, Akçakoca, Cumayeri, Gölyaka, Çilimli, Gümüşova, Yığılca ve Kaynaşlı ilçelerinde fındık üretimine izin verildiği öğrenildi.
Fındık üretiminin söz konusu il ve ilçelerin bu kararın yürürlüğe girdiği tarihteki idari sınırlarındaki sahalarda yapılacağı belirtilerek söz konusu il ve ilçelerde 1. ve 2. sınıf tarım arazileri ve yüzde 6'dan daha az eğimli 3. sınıf tarım arazileri dışındaki arazilerde fındık üretiminin yapılabileceği vurgulandı.

kaynak:duzcedamla.com

Çöven Otu


Çöven Otu

ÇÖVEN
Karanfilgiller  ( Caryophyllaceae) familyasının bir cinsi olan çövenlerin yaygın olarak bilinen 4 türü mevcuttur. Ülkemizde bulunan 50 çöven türünden 5 tanesi ekonomik öneme sahiptir.Isparta ilinde yayılış gösteren çöven türü Gypsophila arrostil Guss, var.Nebulosa ( Boiss. Et Heldr.)’dir. Bu çövene dişi çöven adı da verilmektedir.İlimizde yetişen çöven oldukça kalitelidir.Çiftçimizle yaptığımız görüşme sonucunda;

İklim İstekleri : Bölgede yetişen çeşit iklim koşullarına uygundur.

Toprak İstekleri : Kıraç ve yamaç alanlarda yetişebilir. Kumlu ve drenajı iyi toprakları sever. Ağır topraklarda nemden dolayı kök bölgesinde kurumalar meydana gelmektedir. Doğal olarak dağdan toplanan çövenlerde kumlu topraklarda yetişen bitkilerin daha verimli olduğu gözlenmiştir.

Tohum Üretimi : İlkbaharda dağda yetişen fideler toplanarak tarlaya dikilmiştir. Yaz dönemi boyunca yabancı ot mücadelesi ve sulama yapılarak fidenin toprağa tutunması sağlanmıştır. Bitki çiçek açtıktan ve tohumlar siyah renk aldıktan sonra elle toplanmıştır.Tohumlar siyah, tane yüzeyi pütürlü ve böbrek şeklindedir. Toplanan tohumlar gölge bir yerde kurutulur ve ekim dönemine kadar nemsiz kuru bir yerde muhafaza edilir.

Tarla Hazırlığı : Tohumlar çok küçük olduğundan tohum yatağının çok iyi hazırlanması gerekmektedir.Tarla sonbaharda pullukla derin bir şekilde sürülür. İlkbaharda toprak tava geldiğinde pancar merdanesi ile sürülerek iyi bir tohum yatağı hazırlanır.

Ekim : Tohum pancar ekim makinası ile ekilir. Sıra arası 45 cm, sıra üzeri 5-7 cm olmalıdır. Dekara atılacak tohum miktarı 300 g’dır.Tohum miktarı 5 kg talaş (talaş eklenerek fırında kurutulduktan sonra) ile karıştırılarak ekilir. Ekim derinliği makinanın en yüzlek ayarında olmalıdır.Ekim zamanı 1-15 Mart tarihleri arasıdır. Ekimle birlikte gübre verilmez.

Bakım : Ekimden bir ay sonra bitkiler çıkış yapar.Bitki iki yaprak olduğunda (5 Mayıs) yabancı ot durumuna göre daha erken veya geç çapalama yapılır. İlk yıl Mayıs-Haziran aylarında yaprak piresi görüldüğünde ilaçlama yapılır. Temmuz ayında bitkinin bir kere sulanması uygundur.
İlk yıl Ekim ayında bitki kuruduktan ve tohum alındıktan sonra tambur ile bitkinin toprak üstü aksamı biçilir, toplanarak tarladan uzaklaştırılır.
İkinci yıl imkan varsa yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.Ancak yabancı ot mücadelesi yapılmadan da yetiştirilir.

Hasat : En az dört yıl sonra hasat edilmesi uygundur. Hasat zamanı belirlenirken bitkinin Pazar durumu göz önüne alınır. Pazarlaması yapılana kadar tarlada bekletilir.
Bitki mayıs ayında toprak tavda iken traktörle veya bel ile topraktan kökler çıkartılır. Kuru gölge havalanabilen bir yerde kurutulur.Kurutma süresi en az 2-3 aydır. Kurutulmuş kökler çuvallanarak pazara sunulur. 2.5 kg yaş üründen 1 kg kuru ürün elde edilmektedir.Dekardan elde edilen kuru ürün miktarı 4-5 tondur. 
Pazarlaması : Türkiye’de çöven alan iki ana bayi vardır.Bunlar; Hoşgör Ticaret (İstanbul) ve İstanbul Tarım (Mahmutpaşa-İstanbul)’dır.

Kullanım alanları : Altın ağartma, sabun malzemesi, cilt kremi, yumuşatıcı ve temizlik sanayi, tahin helvası yapımı...
http://www.tarim.gov.tr/

Soya Yetiştiriciliği

Soya Yetiştiriciliği




SOYA
Tohumlarında %18-24 oranında yağ, %35-45 oranınıda protein içeren ve toprağa organik madde ve azot sağlayan bir bitki olan soya fasulyası ülkemizde hem ana ürün hemde ikinci ürün olarak kullanılmaktadır. Ege , Akdeniz, Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sulanır tarım alanlarında 2. ürün olarak ekilmektedir.
Ekim zamanı
Ana ürün olarak ekilecekse nisan ayı ortasından mayıs ayı ortalara kadar ekilebilir. Ana ürn soya tarımında ekim zamanı toprak sıcaklığına göre ayarlanmalıdır. Toprak sıcaklığı en az 10-12 oC olmalıdır. 2. ürün soya ekimi buğday hasadından sonra 10-15 gün içerisinde bitirilmelidir. En geç temmuz ayının birinci haftasını geçmemelidir. 2. ürün soya tarımında ekimin gecikmesi verimi azaltır ve hasadın yağmurlu döneme kalmasına neden olur.
Bakteri Aşılama
Soya tohumuna ekimden önce soya bakterisi aşılanır. Tohumların bu kültür ile aşılanması sayesinde soya köklerinde nodozite oluşur. Böylece verim ve ürünün protein oranı artar. Aynı zamanda hem daha az azotlu gübre kullanılmış hemde köklerindeki nodozitelerle bir dekara 6-7 kg saf azot biriktirerek soyadan sonra gelecek bitkiye azot bırakmasına yardımcı olunur. Tohum aşılamasında şunlara dikkat edilir. Aşılama materyali taze olmalı, aşılanmış tohumlar güneş ışığı etkisine bırakılmamalı, ekilinceye kadar serin ve gölge bir yerde saklanmalıdır. 100 kg tohuma 1 kg su , 1 kg bakteri hesabıyla aşılama yapılmalıdır.
Ekim
Mibzerle yapılmalıdır. Sıra arası 60 cm. den fazla olmamalıdır.Sıra üzeri 4-5 cm. olmalıdır. Ekim derinliği 3-4 cm. olmalıdır.Dekara atılacak tohum miktarı 6-8 kg ‘dır.
Gübreleme
Soya ekiminde bakteri kullanılacağından fazla azot vermeye gerek yoktur. Önerilen gübre miktarı 2,5 kg /da. saf azot, 6 kg/da. saf fosfordur.
Gübre çeşitlerine göre 1 dekara verilecek miktar:
1-%18-46 Diamonyum fosfat        13-15 kg
2-%21 Amonyum sülfat               12 kg
    %16-18 süper fosfat                35 kg
3-%20 Amonyum nitrat               13 kg
   % 16-18 süper fosfat                35 kg
4-%46-48 triple süperfosfat          14 kg
   %20 Amonyum nitrat               13 kg
Kombine mibzerle ekim yapılacaksa gübre ekimle birlikte verilir. Çekili mibzerle ekim yapılacaksa diskarodan önce serpilir ve diskaro çekilerek toprağa gömülür.
Bakım İşleri
Ekim  derinliği toprak ve hava nemi ile toprak ve hava sıcaklığına bağlı olarak 5-7 gün içerisinde çıkar.
Sulama
Maksimmum verim için su gereksinimi, iklim ve gelişme dönemi uzunluğuna bağlı olarak 450-550 mm. arasındadır. İyi bir ürün zamanında ve yeterli su  verilmelidir. Soya fasulyasında aşağıdaki gelişim dönemlerinde sulama yapılmalıdır.
         1. nci su: Bitki boyları 8-10 cm. olduğunda
         2.nci su :İlk çiçekler görülmeye başlandığında
         3.ncü su:Alt baklalar şişmeye başladığında
         4.ncü su:3.ncü sudan 10-15 gün sonra yapılmalıdır.
Çapalama
Yabancı ot kotrolü bitkinin tüm gelişme devresinde yapılması en uygundur. Genellikle ekimden önce veya çimlenme öncesi herbisit uygulaması ile çıkış sonrası herbisit uygulamaları yabancı ot savaşımı için önerilmektedir.Tarladaki ot yoğunluğuna göre 2-3 kez traktörle ara çapası yapılmalıdır. Özellikle birinci ve ikinci sulamadan sonra bitki sıklığına bağlı olarak yabancı ot gelişimi zayıflar ve çoğunlukla üçüncü çapaya gerek kalmaz.
Hasat
Hasat biçerdöver ile yapılır. Hasat zamanı soyanın sararmış yaprakları kurur ve dökülür. Yaprakların dökülmesinden 3-4 gün sonra tarlaya biçer-döver sokulabilir. Hasat zamanı baklalar çeşide göre kirli sarı veya esmerimsi bir renk alır. Hasat için alt baklalar kontrol edilir. Daneler sertleşmiştir ve dişle zor kırılır. Hasat zamanı gecikilirse baklalar çatlamaya başlar ve bu ürün kaybına neden olur. Hasat ana üründe eylül ayı ortası-sonu ;2. üründe ise ekim ayı ortasında yapılabilir. Hasattan sonra rutubet miktarını azaltmak için ürün 3-5 gün süre ile güneşte veya satınalma yerlerindeki suni kurutucularda kurutulmalıdır. Hasat ve harman işlemi sırasında tohum nemi %12 den düşük ise tohumların çabuk kırılması, çimlenme ve canlılığının yitmesine neden olur. Hasatta biçer-döverin hızı yavaş olmak ve en düşük devirde çalıştırılmalıdır. Tohum yabancı maddelerle karışık ise temizlenmeli , nemi %14’den yüksek ise gölgede havalandırılıp- kurutulup nemi düşürüldükten sonra depolanmalıdır.
Yabancı Ot
Yabancı otlarla mücadelede herbisit kullanılabilir. Herbisit kullanımında yabancı ot yoğunluğu ve bunların dar veya geniş yapraklı oluşlarına göre ilaç seçimi yapılmalıdır.İlaç dozu ,toprağın yapısı ve yabancı ot yoğunluğuna göre yapılmalıdır.
Zararlılar
Yeşil kurt, Kırmızı örümcek, Beyaz sinek ,Pamuk yaprak kurdu, Çizgili pamuk yaprak kurdu ,Kokulu yeşil böcek soya bitkisine zarar verir.
Hastalıklar
Tohum çürüklüğü ve fide hastalıkları, Kök ve alt gövde çürüklüğü, Gövde ve bakla hastalıkları Antraknoz, Yaprak yanıklıkları,Virüs hastalıkları, Tomurcuk yanıklığı, Sarı mozaik hastalığı önemli soya hastalıklarıdır.
Hastalık, zararlı ve yabancı ot mücadelesi konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın İl ve İlçe teşkilatına müracat edilmelidir.

Daha geniş detaylı anlatım yazının devamında

Malta eriği yeni dünya yetiştiriciliği

Malta eriği


Yenidünya meyvesinin anavatanı Çin, Japonya ve Kuzey Hindistan'dır. Buralardan üretimin yapıldığı Akdeniz Ülkelerine yayılmıştır.

Yenidünya'nın ülkemize 150-200 yıl kadar önce Cezayir ve Lübnan'dan geldiği tahmin ediliyor.



kök sistemi

Yenidünyanın kök sistemi, yüzlek ve dağınık saçak kök yapısındadır. Kayalıklar arasında dahi büyüyebilecek kadar kuvvetli bir gelişme gösterir.

Habitus

Yenidünya, 5-10 m boyunda, düzgün gövdeli, alçaktan dallanan, sık görünümlü, yayvan ile yuvarlak arasında taçlanma gösteren bir ağaçtır.

Yapraklar

Yaprakları 12-30 cm uzunluk ve 5-8 cm genişliğinde sert ve kısa saplıdır.

Çiçekler
Yenidünya çiçekleri ekim ayı sonunda açmaya başlar. Çiçeklenme, Aralık, Ocak hatta Şubat aylarına kadar devam edebilir. Çiçekler 10-17 cm uzunluğunda odunsu bileşik salkım şeklindedir.

Çoğu meyve türünde olduğu gibi yenidünyada da kendine verimli, kendine kısır ve kendine kısmen verimli çeşitler bulunur.

Yenidünya meyveleri Mart-Nisan aylarından, Haziran ayına kadar olan dönemde olgunlaşır.

Yenidünyalar genellikle aşılandıktan 2-3 yıl sonra meyve vermeye başlar. 10-12 yaşlarında ekonomik verime geçer. En verimli dönemleri ilk 23-25 yıllarıdır. 30 yaşından sonra ekonomik ömürleri sona erer.

Ağaç başına verim; çeşide, ağacın yaşına, iklim ve bakım koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Ticari yenidünya çeşitlerinden bazıları ve yetiştiricilik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
Akko XIII:Orta mevsimde olgunlaşır. Meyveleri; iri, koyu pembe portakal renkli, çok gösterişli ve lezzetlidir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına çok dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaşlı bir bahçenin verimi, dekara 1300-1400 kg'dır.

Gold Nugget:Geçci bir çeşit olup, iri koyu kırmızı portakal renkli, çok gösterişli, lezzetli meyvelere sahiptir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına çok dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaşlı bir bahçenin verimi dekara 1200-1300 kg'dır.


Tanaka: Geççi, meyveleri oldukça iri, pembe portakal renkli, gösterişli ve lezzetlidir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaşlı bir bahçenin dekara verimi 1000-1200 kg'dır.

Hafif Çukurgöbek: Erkenci bir çeşit olup, orta irilikte, pembe portakal renkli, gösterişli, çok lezzetli, tatlı meyvelere sahiptir. Taşınmaya kısmen uygun, karaleke hastalığına dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaşlı bir bahçenin dekara verimi 1000-1200 kg'dır.

Sayda: Erkenci bir çeşittir. İri, pembe-portakal renkli, çok tatlı ve lezzetli meyvelere sahiptir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına orta derecede dayanıklı bir çeşittir. Dekara verim 1000-1200 kg'dır.

Yuvarlak Çukurgöbek: Orta mevsimde olgunlaşır. İri, sıra-portakal renkli, gösterişli ve çok lezzetlidir. Taşınmaya dayanıksız, karaleke hastalığına orta derecede dayanıklı, kendine kısmen verimli bir çeşittir. Dekara verim 700-800 kg';dır.

Uzun Çukurgöbek:Orta mevsimde olgunlaşır. Meyveleri iri, açık sarı renkli, gösterişli ve çok lezzetlidir. Taşınmaya dayanıksız, Karaleke hastalığına orta derecede dayanıklı, kendine kısır bir çeşittir. Dekara verim 600-700 kg civarındadır.

İklim isteği
Yenidünya yetiştiriciliği için en uygun iklim, hava sıcaklığının donma noktasının altına düşmediği, sıcak ılıman iklimdir. -3°C de çiçekler ve meyveler zarar görmeye başlar. Meyvenin olgunlaşma zamanı olan Nisan, Mayıs aylarında, yaz sıcaklarının erken başlaması ve hava sıcaklığının 30°C nin üzerine çıkması, meyveler üzerinde güneş yanıklarının meydana gelmesine neden olur. Şiddetli rüzgar, tozlanma ve döllenme üzerinde olumsuz etki yaparak verimi azaltır.

Toprak isteği
Yenidünya yetiştiriciliği için iyi drene edilmiş, derin, organik maddece zengi, killi-kumlu, gevşek, reaksiyonu nötr topraklar tercih edilmelidir.

kök sistemi
Yenidünyaların kök sistemi, yüzlek ve dağınık saçak yapıda olduğundan; taban suyu seviyesi 1.5-2 m olan topraklar yetiştiriciliğe uygundur.

Yenidünyaların çoğaltılmasında en çok uygulanan yöntem aşılamadır. Daha çok göz ve kalem aşısı kullanılır.

Yenidünya çöğürü yetiştirmek için olgun meyvelerden çıkarılan çekirdekler yıkanarak bekletilmeden doğrudan polietilen torbalara veya daha sonra torbalara şaşırtılmak üzere hafif kumlu tohum tavalarına ekilmelidir.



Tohumlar hemen ekilmeyecekse, yıkanıp dezenfekte edilerek naylon torbalar içinde ve buzdolabı sıcaklığında çimlenme yeteneklerini kaybetmeden 9 ay süre ile saklanabilir.

Ekilen tohumlar 1,5-2 ay sonra çıkmaya başlar. Bu çöğürler ertesi ilkbaharda şaşırtılmaya hazır duruma gelir.

Çöğürlerin, güneşin yakıcı etkilerinden korunması için yarı gölgelikler altında muhafaza edilmesi gerekir.

Çöğürler tohum ekiminden 1,5-2 yıl sonra çapları 1-1,5 cm olduğunda aşıya hazır hale gelirler. Aşılar ilkbahar ve sonbahar döneminde yapılabilir.

Göz aşısı olarak " T " aşısı, Yongalı aşı ve yama aşı kullanılır.

yenidünya fidanı yetiştirilmesi, dikkat bilgi ve uzun zaman gerektiren bir iştir.

Yenidünya bahçesi tesis edilirken kış aylarında soğuk, yaz aylarında ise sıcak kurutucu rüzgarların zararlarından korunmak amacıyla rüzgarkıran kurulmalıdır.

Bahçe tesisinde pazarlama yönünden amaca uygun çeşitlerin seçimi kadar tozlayıcı çeşitlerin seçimi ve bunların uygun şekilde yerleştirilmesi de önemli bir konudur. Uzun Çukurgöbek, Hafif Çukurgöbek, Akko XIII, Gold Nugget gibi çeşitler tozlayıcı olarak kullanılabilir. Amaca uygun bir çeşidin tozlayıcı olarak kullanılması halinde, 2 sıra ana çeşide 1 sıra tozlayıcı yeterlidir.

Yenidünya için tavsiye edilen dikim aralıkları; nispeten küçük taçlı ve dikine büyüyen Tanaka, Hafif Çukurgöbek, Gold Nugget gibi çeşitler için 7x7 m, Akko XIII, Sayda, Yuvarlak Çukurgöbek, Uzun Çukurgöbek gibi geniş taçlı yayvan büyüyen çeşitler için ise 8x8 m'dir. Ancak yetiştiricilikte tek çeşitle kapama bahçe tesisi, ürün emniyeti yönünden tavsiye edilmediğinden, karışık çeşitlerle bahçe tesisinde 8x8 m dikim aralığı uygundur.

Dikimden önce fidan yerleri işaretlenip üçlemesi yapıldıktan sonra 60 cm derinliğinde ve 60 cm genişliğinde çukurlar açılır. Dikim sırasında, çukurun hacmine göre 10 Kg civarında yanmış çiftlik gübresi, çukur toprağına karıştırılmalıdır. Dikim sırasında fidan torbada ise torbadan yere geçen kökler ve fazla kökler makasla kesilmelidir.

Dikim seviyesi; fidanın üst toprak seviyesi, arazi seviyesinden 5 cm yukarıda kalacak şekilde ayarlanmalıdır. Dikimden sonra, vakit geçirilmeden can suyu verilmeli ve fidan gövdeleri, yağmurdan etkilenmeyen kağıtlarla sarılmalıdır.

Fidan dikimi, kışları ılık geçen yerlerde sonbaharda, kışı nispeten serin geçen bölgelerde ise ilkbaharda yapılmalıdır.

Budama ,şekil verme:Fidana çanak şeklinin verilebilmesi için fidanların gelişme durumlarına göre araziye dikimden 1 veya 2 yıl sonra ortadaki ana doruk dal dibinden kesilerek çıkarılır. Ana doruk dal alınarak, fidana 3 veya 4 dallı çanak şekli verilmesi, ağacın fazla boylanmaması, dolayısıyla hasat kolaylığı sağlanması yönünden uygundur. Taç yüksekliği 65-75 cm olmalıdır. Ana gövdeden sürmüş yan dallardan ağaca iyi bir taç yapabilecek ve aralarında yaklaşık olarak aynı açı oluşturacak durumdaki 3 veya 4 dal seçilerek bırakılır, geriye kalan yan dallar yine dibinden kesilerek çıkarılır. Bırakılan dallar bir süre daha büyüdükten sonra aynı yıl içinde 35-40 cm kalacak şekilde kesilir.

Sonraki yıllarda budanan dallar üzerinde süren sürgünlerden ağacın merkezini çok sıkıştırmayacak ve dengeli bir taç oluşturacak şekilde 2 veya 3 tanesi bırakılır. Geriye kalan sürgünler ve aşı noktasının üzerinde oluşan sürgünler temizlenir. Daha sonraki yıllarda ağacın büyümesine fazla müdahale gedilmez. En uygun budama zamanı Mart ayıdır.

Yabancı ot mücadelesi
Kış ayları boyunca yabani otlar ile kaplı toprak ilkbaharda köklere zarar vermeyecek şekilde yüzlek olarak sürülmelidir. Daha sonra toprak otlandıkça sonbahara kadar yüzlek olarak toprak işlemeye devam edilmelidir.

Sulama
İklim ve toprak çeşidine göre Nisan ayından Ekim ayına kadar 7-10 gün aralıklarla fidanın kök derinliği olan 30-50 cm'yi ıslatacak miktarda sulama yapılmalıdır. Yetişkin yenidünya bahçesi için ise en uygun sulama şekli tava yöntemidir. Yağışların sona erme zamanı göz önüne alınarak sulamaya Nisan, Mayıs aylarında başlanmalı, hava ve toprağın nem durumuna göre 15-20 gün ara ile yağışlara kadar tekrarlanmalıdır.

Gübreleme için bahçe tesis edilmeden önce ve ilk yıllarda toprak analizi sonuçlarından yararlanılır. Ancak daha sonra fidanlar büyüyüp verime geçtiklerinde toprak analizi ile birlikte yaprak analizlerinin de yapılması mutlaka gereklidir.

Hasat
Hasat edilecek meyvelerin, çeşide has normal büyüklük ve rengini almış olması lazımdır.
En uygun hasat şekli, meyve üzerinde 2-3 mm sap kalacak şekilde makasla kesilerek yapılan hasattır.

Hasat edilen meyveler iki boya ayrılmalıdır. 1. sınıf diyebileceğimiz en iri, hastalıksız ve gösterişli meyveler seçilerek, berelenmeden kutulara yerleştirilmelidir.

Ambalajlama
Ambalajlamada, küçük karton kutular kullanılmalıdır. Yakın pazarlar için 10-12 kg'lık sandık ambajlajlar kullanılabilir.

Yenidünya meyvelerinin hasattan hemen sonra, bekletilmeden pazarlanması gerekir. Çünkü, diğer bazı meyve türlerine oranla muhafaza süreleri daha kısadır. Kapama bahçe tesisinde, erkenci çeşitlerin seçimi önemli olmakla birlikte, pazarlama kolaylığı yönünden farklı zamanlarda olgunlaşan çeşitleri bir arada bulundurmak faydalıdır. Böylece hasat zamanında sıkışıklık olmayacağından, olgunlaşan meyvelerin düzenli şekilde pazarlanması mümkün olur.

Hastalık ve zararlıları
Yenidünyanın en önemli ve hemen hemen tek hastalığı karalekedir. Hastalık ile mücadele edilmez ise ağaçlar giderek verimden düşer, çıplak, verimsiz hale gelir. En önemli zararlıları Sarı ağaç kurdu (Zeuzera pyrina) ve Yaprak bitleridir. Karaleke ile mücadelede ilk olarak kültürel önlemlere dikkat edilmelidir. Bunun için budama artıkları ve bir yıl önceden kalan mumya meyveler toplanmalı ve yakılmalıdır.


http://www.ziraatcim.net/

25 Şubat 2011 Cuma

Kolza (Kanola) Yetiştiriciliği

Kolza (Kanola) Yetiştiriciliği


KOLZA ÜRETİM TEKNOLOJİSİ VE SİSTEMLERİ
Kışlık olarak yetiştirilecek kolzanın üretimi hububat üretiminden çok farklı değildir.  Sonbaharda iyi hazırlanmış tavlı bir tohum yatağı hazırlayarak mümkün olduğunca erken ekim yapmak ve iyi bir yabancıot mücadelesi ile kolza üretimini gerçekleştirmek mümkündür. Yalnız yazlık olarak üretilecek kolza da sulama ve gerektiğinde yabancıot mücadelesini tekrarlamak gerekecektir. Ancak ülkemiz şartlarında yazlık olarak kolza yetiştirmek çok marjinal alanlar dışında pek ekonomik olmayacaktır. Dolayısı ile burada bahsedilen üretim tekniği kışlık kolza içindir.

İklim ve Toprak İstekleri:
Kolza, verimli ve iyi drenajlı topraklara ihtiyaç göstermektedir. Güneşli günler ve soğuk geceler kolza yetişmesi için oldukça uygundur; hasat zamanında havanın kuru olması gerekmektedir. Kolzanın  300 ile 2800 mm yıllık yağışa, 5 ile 27 oC  arasında yıllık ortalama sıcaklığa, ve 4.2 ile 8.2 arasına pH'a toleranslı olduğu bildirilmektedir.
Çeşit Seçimi:
Çeşit seçimi genellikle yetişme (vejetasyon) periyodunun  uzunluğu ile belirlenmektedir. Vernelizasyon ihtiyacı değişiklik gösteren ve olgunlaşması uzun süren kışlık çeşitlerin tersine, yazlık çeşitler vernelizasyon ihtiyacı göstermeyen kısa olgunlaşma periyoduna sahiptir. İklim ve çiftçilik sistemlerindeki büyük farklılıklardan dolayı çeşitler genellikle özel olarak ıslah edildikleri bölgelerde en iyi adaptasyon göstermektedirler.

Toprak işleme ve Tohum Yatağı Hazırlığı:
Kolza, geleneksel hububat tarımında kullanılan toprak işleme aletlerinin dışında özel bir alete ihtiyaç göstermez. Tohum yatağı hazırlanması başarılı bir Kolza üretimi için oldukça önemlidir. Geniş yapraklı yabancı otlara karşı en iyi savunma hızlı çimlenme, çıkış ve büyümeyle elde edilmektedir. Homojen yüzeysel bir ekim çimlenmeyi hızlandırmakta ve ürünün yabancı otlarla mücadele yeteneğini arttırmaktadır. Maksimum sürüm derinliği genellikle 10 ila 13 cm (4-5 inç) arasında değişmektedir. Killi veya killi kumlu gibi ince tekstürlü toprakları açmak, karların erimesine veya yağmur sularının süzülmesine izin vermek amacıyla derin İşleme yapılabilir. 15 ila 18 cm den daha derin işlemenin büyük bir değeri yoktur ve  sadece dikkate değer bir şekilde daha fazla masrafa sebep olmaktadır.
Ekim:
Kolza tohumu küçük olduğundan sonbahar toprak sürümü ve sıkı bir tohum yatağının hazırlanması arzu edilmektedir. Ekimden önce toprağın bastırılması sıkı ve düzgün bir tohum yatağı hazırlığına yardım eder. Tohumlar çok küçük olduğundan kolza tohumunun yayılabilmesi için tohumun yarı yarıya kırık tohumla karıştırılması önerilir;  hektara 10 kg tohum için mibzerin hektara 20 kg karışık tohum olacak şekilde kalibrasyonu yapılmalıdır. Tohumun ekim derinliği 2.5 cm ve daha az olmalıdır, fakat toprak kaymak tabakası bağlamazsa fideler 5 cm ve daha derinden çıkış yapabilmektedir. Ekim derinliği çıkan fidelerin sayısını ve gelişmesini büyük ölçüde etkilemektedir. Kolza tohumu çimlenme için yeterli neme ulaşmak için gereğinden daha derin ekilmemelidir. 12 ile 25 mm derinlikte, sıkı, nemli, ve ılık tohum yatağına ekilen Kolza tohumları yüksek bir çıkış yüzdesiyle birlikte hızlı bir çimlenme göstermektedirler. Kolza ekimi için optimum toprak sıcaklığının 10 0C olduğu yapılan çalışmalarla belirlenmiştir. 10 derecenin üzerindeki toprak sıcaklığı yüksek çimlenme oranı, hızlı çıkış ve hızlı bir yaprak gelişmesi sağlamaktadır. Sıkı bir şekilde bastırılmış tohum yatağı tohum için mükemmel bir nem ve oksijen sağlamaktadır. Bu yüzden ekimden sonra tohum yatağı kadar kadar bastırılmalıdır.


Birim Alandaki Bitki Sıklığı (Tohum Miktarı):
Kolza verime çok az etkisi olan, nispeten değişik oranlarda değişen ekim yoğunluğuna veya bitki populasyonuna oldukça esnek bir üründür. Yapılan araştırmalar m2 ye 60 ile 200 bitki sağlayan ekim yoğunluğunun hem Kolza hem de Brassica rapa da verim bakımından benzer sonuçlar verdiğini göstermiştir. m2  de 200 den fazla bitki sayısının verimi az miktarda azalttığı bulunmuştur. m2  deki bitki populasyonunun 60'ın altına düşmesi verimde  çok büyük bir azalmaya neden olmaktadır.                İyi bir ekim sıralardaki boşlukları minimize etmeli ve  m2  de 80 ile 180 arsında bitki populasyonu sağlamaya çaba gösterilmelidir. 15 cm lik mibzer sıra arası metre başına 12-27 bitki çıkışına ihtiyaç göstermektedir. Kolzanın bir kilogramında ortalama 250 000 tohum bulunmaktadır. Tohum miktarı ve çimlenme yüzdesi birim alandan mümkün olan maksimum  bitki sayısını belirler.
Ekim Zamanı:
Kışlık kolzada erken ekimler daha yüksek verim vermektedir. Bunun belli başlı sebebi kışa rozet dönemi denilen 4-5 yapraklı dönemde girebilmesidir. Daha geç ekimlerde soğuk zararı görülebilir. Çok erken ekimlerde ise havanın iyi gitmesi durumunda bitkiler zamansız sapa kalkarak zararlanabilirler.  Ekim zamanına şu faktörler etki edebilirler:
  • Bölgedeki donsuz periyot
  • Ekilecek çeşit ve olgunlaşması için gerekli gün sayısı
  • Kültürel işlemler
  • Tarlada işlemlere başlamayı belirleyen ilkbahardaki hava durumu
  • Tohum yatağı özelliği (nem, sıcaklık)
  • Toprak yapısı ve eğim
  • Çeşidin toprak sıcaklığına olan tepkisi
  • Yabancı ot durumu ve planlanan kontrol metodu
  • Çiftlik büyüklüğü ve ekipman
Gerekli Besin Elementleri (Gübreleme):
Kolza da en başarılı gübreleme programı topraktaki mevcut besin elementlerinin durumuna bağlı olarak belirlenendir.  Kolza, nitrojen ve fosfat gübrelemesine iyi tepki vermektedir. Genellikle dekara 10 kg saf azotun yarısı erken ilkbaharda kullanılmalıdır. Fosfor olarak ise dekara 8 kg yararlı gerekmektedir. Toprak tahlili neticesinde toprakta bu miktardan daha az seviyede fosfor bulunduğu takdirde aradaki fark kadar gübre ekimden önce toprağa verilmelidir. Kolza kükürtü çok sever. Bu nedenle kullanılacak gübrelerin sülfat formunda olmaları verimde olumlu etki yaratacaktır. Gübreyle direk temas tohumlarda zarar meydana getirdiğinden mibzerde hem tohum hem de gübrenin aynı tüpe boşaltıldığı durumlarda düşük miktarda gübre kullanılmalıdır.
Hasat:
Harnuplar aynı zamanda olgunlaştığı ve kolayca dağılma gösterir. Kuru ve olgun tohumlar doğrudan biçer döğerle hasat edilebilir. Ürünü biçmek için en iyisi tohumlar tamamen olgunlaşana kadar beklemek ve bitkilerin nemli olduğu bulutlu havalarda hasat etmektir. Böylece dağılma azalacaktır
Münavebe:
Kolza üretimi için gerekli toprak işleme: ekim sistemi, toprak zonları ve toprak tiplerine göre değişiklik göstermektedir. Kullanılacak sistem   toprağın nemine, yabancı otlara, önceki ürüne, tarladaki bitki artıklarına, zararlı ve hastalıklara, toprağın kayganlığına, gübre dağılımına ve kullanılabilecek mevcut makine durumuna bağlı olmaktadır. Tek başına bütün kriterleri sağlayan bir sistem yoktur. Bir lokasyonda başarılı olan bir uygulama diğer bir lokasyonda başarısız olabilmektedir. Bu nedenle başarılı bir sistem:
  • Tohuma çimlenme, çıkış, kök ve bitki gelişimi için uygun bir çevre ,
  • Su alımını, depolamasını ve hareketini kolaylaştıran bir toprak yapısı,
    • Ekim veya çıkış döneminde tarlada daha henüz yeşil bir vejetasyon gelişmenin olmadığı dönemde  yabancı ot kontrolünü,
  • Tarımsal kimyasalların uygun derinlikte yer almasını,
  • Bitki artıklarının tarlaya uygulanacak olan gübre veya herbisitlerle herhangi bir etkileşiminin olmamasını,
  • Zararlı ve bitki hastalıklarının kontrolünü,
  • Herhangi bir toprak erozyonu olmamasını sağlamalıdır.
Kolza tahıllar, keten, mısır, patates, ve şeker pancarından sonra ekilebilir, fakat hardaldan ve ayçiçeğinden sonra ekilmemelidir.




Meyve ağaçları ne zaman budanır?

Meyve ağaçları ne zaman budanır?

Organik gıdalar daha mı besleyici?

Organik gıdalar daha mı besleyici?

Kavun Yetiştirme Tekniği

Kavun Yetiştirme Tekniği


KAVUN TARIMI 
1. GİRİŞ

Bunlar erkek çiçekler ile dişi çiçekler veya erselik çiçeklerdir. Erkek çiçekler ana kollar üzerinde, dişi veya erselik çiçekler ise yan kollar üzerinde bulunur. Kavunun çiçek tozlarının taşınmasında bal arıları önemli rol oynarlar.
Kavun tarımı ülkemizde yoğun bir şekilde yapılmaktadır.
2. ÇEŞİTLER
Üretilecek olan kavun çeşidi yüksek verimli, hastalıklara ve nakliyeye dayanıklı olmalıdır. Bölgemizde Arava, Polidor ve Galia iri meyveli olarak Yuva kavun çeşitlerinin yetiştiriciliği yapılabilir.



Dünyada tüketimi yapılan belli başlı kavun tiplerine bakılacak olursa
1- Cantaloupe veya Kokulu Kavunlar : Turuncu meyve etli ve ağlı tiptedir, Kuzey Amerika’ da popülerdir
2-  Casaba (Beyaz meyve etli) ve  Honeydew (Yeşil meyve etli )  Kavunlar : Amerika, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’ nın bazı bölgelerinde önemlidir.

3-  Galia Tip Kavunlar : Meyve eti yeşil, tamamen ağlı kavunlardır. Avrupa’ da popülerdir; Orta Doğu da Galia’ nın etkisindedir
4-  Japon Tip Kavunlar  : Japonya’ da üretimi ve tüketimi yapılmaktadır
5-  Ananas Tip Kavunlar  : Ananas tip kavunlar da Orta Doğu kökenlidir
6-  Fransız (Charentais) Tip Kavunlar  : Fransa orijinli kavunlardır,  Meyve eti turuncu renklidir, Bugün Avrupa’ nın önemli bir kısmında da tercih edilir. Bugün Avrupa’ nın önemli bir kısmında da tercih edilir.
7-  İspanyol Tip Kavunlar : Bu tiplerin tamamı İspanya orijinlidir, Branco ve Yellow Canary,  Güney Amerika ve Brezilya’da da bulunur.
8- Türk Tipi Kavunlar  : Yuva, Kırkağaç


3. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
3.1. İklim İsteği

Kavun, sıcak ve ılık bir iklim bitkisidir. Uzun yetişme süresi boyunca güneşli, sıcak ve kuru bir hava ile yeterli toprak nemi ister. Nemli bölgelerde mantari hastalıklara yakalanma ihtimali yüksektir. Yetişme devresi içerisinde don tehlikesi olmamalıdır.
3.2. Toprak İsteği
Kavun yetiştiriciliğinde ağır killi ve asitli topraklar uygun değildir. PH’sı 6-8 olan su tutma kapasitesi yüksek, drenajı iyi ve hastalıklardan ari olan topraklar uygundur.

4. YETİŞTİRME TEKNİĞİ
4.1. Ekim Nöbeti

Kavun tarımının yoğun olarak yapıldığı yerlerde solgunluk gibi hastalıklardan korunmak için münavebe uygulanmalıdır. Aynı arazide iki yıldan fazla üst üste kavun yetiştirilmemelidir. Bölgemizde kavun + pamuk + hububat + 2. ürün veya kavun + pamuk + mercimek + 2. ürün münavebesi uygulanabilir.
4.2. Toprak Hazırlığı
Kavun yetiştiriciliğinde toprak hazırlığı sonbaharda ilk yağışlardan sonra başlamalıdır. İlk yağışlarda toprak tavda iken sürüm yapılabilir. Derin sürümün arkasından kesekleri parçalamak için kültüvatör, goble-disk veya diskharrow ile ikileme yapılmalıdır.
İkinci toprak işleme dönemi ise Şubat-mart ayları olup toprak tavında kültüvatör ile toprak işlenerek arazi ekim ve dikime hazır hale getirilir. Ekim veya dikimden önce tarlada otlanma görülürse tekrar kültüvatör ile toprak işlemesi yapılabilir.

4.3. Ekim veya Dikim
4.3.1. Ekim

Kavun yetiştirilecek arazide ekimden önce sıra arası 2 m olacak şekilde karık pulluğu ile karıklar çekilmelidir. Bu karıkların kenarına tek taraflı olarak ve sıra üzeri 75 cm olacak şekilde ocaklara ekim yapılır. Her ocağa 4-5 adet tohum bırakılmalıdır. 
Tohumların üzeri 5-6 cm toprakla örtülerek hafifçe bastırılmalıdır. Bölgemizde araziye ekim 20 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında yapılmalıdır.
Tohumlar 5-15 gün içinde çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar. Çıkıştan sonra uygun olan iki adet bitki ocakta bırakılır. Daha sonra bir adet bitki bırakılır.
4.3.2. Fide Yetiştirerek Dikim
Kavun tarımında erkencilik açısından fide ile yetiştiricilik yapılabilir. Bölgemizde fide ile, yetiştiricilik ile, ekim ile, yetiştiricilik arasında 15-20 gün kadar erkencilik sağlanabilir. Fide yetiştiriciliğinde 10x13 cm ebadındaki altı delinmiş plastik torbalar kullanılır. Bu torbalar iyi karıştırılmış harç ile doldurulur. Harç yapmak için hacim olarak 1 ölçü bahçe toprağı, 1 ölçü iyi yanmış ahır gübresi ve 1 ölçü kum iyice karıştırılır.
Harç doldurulmuş olan torbalara kavun tohumları 4-5 cm derinlikte konur. Her torbaya 1-2 adet tohum bırakılır. Bu torbalar seralar ve yüksek tünellere konarak süzgeçli kovalarla sulanır. Bölgemizde tüplere tohum ekimi 5-15 Mart tarihleri arasında yapılmalıdır. Torbalarda yetişen fidelerin zaman zaman yabancı otları alınır ve sulaması yapılır. Normal şartlarda fideler 30-40 gün içinde araziye dikime hazır hale gelir.
Dikime hazır hale gelen fideler kültüvatör ile sürülmüş ve karık pulluğu ile karıkları açılmış olan araziye sıra arası 2 m ve sıra üzeri 75 cm olacak şekilde dikilmelidir. Plastik torbalardan fideler çıkarılırken fide toprağının dağılmamasına özen gösterilmelidir. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir.

4.4. Gübreleme
Başarılı bir kavun yetiştirmek için organik maddesi yüksek toprakları sevdiğinden çiftlik gübresi uygulanmalıdır. Çiftlik gübresi sonbaharda derin sürümden sonra dekara 3-4 ton atılarak kültüvatör ile karıştırılmalıdır. Kimyasal gübre olarak 15-18 kg/da N ve 10 kg/da P2O5 verilmelidir. Fosforlu gübrenin tamamı ile azotlu gübrenin yarısı ekim veya dikimden önce atılarak kültüvatörle karıştırılmalıdır. Azotlu gübrenin diğer yarısı ise bitkiler kol atmaya başladığında fidelerden 15-20 cm uzağa bant şeklinde verilmelidir.
4.5. Sulama
Kavun fideleri tarlaya şaşırtıldıktan sonra iyi bir can suyu verildiğinde bitkiler uzun süre sulamaya ihtiyaç duymadan gelişme gösterirler. Uygun toprak tavında ekim yapılarak kavun yetiştirilen arazilerde de meyve oluşumuna kadar fazla sulamaya gerek yoktur. Ancak toprakta yeterli nem yoksa aşırı olmamak üzere sulama yapılmalıdır.
Meyve oluşum döneminden sonra sulamalar sıklaştırılmalıdır. Bu devreden itibaren 12-15 günde bir sulama yapılmalıdır. Sulamalarda 0-90 cm toprak derinliği tarla kapasitesine getirilmelidir. Meyve olgunlaşma döneminde sulamalara dikkat edilmelidir. Bitkiler ve meyveler sulama suyuna mümkün olduğu kadar temas ettirilmemelidir. Sulamalarda karık, damla ve yağmurlama yöntemleri kullanılabilir. Sulamalara bitkiler verimden düşmeye başladığında son verilmelidir.
4.6. Bakım
Kavun yetiştiriciliğinde fideler tüplerden çıkışlarından itibaren bakım yapılmalıdır. Tüplerdeki fideler zaman zaman sulanmalı ve yabancı otlar temizlenmelidir. 
Fideler tarlaya şaşırtıldıktan sonra yapılacak olan birinci ve ikinci sulamaları takiben çapalama yapılmalı ve yabancı otlar temizlenmelidir. Bitkilerin kolları geliştikten sonra çapa işlemi yapılmamalıdır.
4.7. Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi
Solgunluk
Tohumun çimlenmesinden itibaren tüm gelişme döneminde görülebilen bu hastalığa çeşitli mantarlar neden olur. Çimlenen tohum toprak yüzeyine çıkmayabilir, çıkan genç fidelerde sararma ve ölüm görülebilir. Fidelerin kök boğazı ve kılcal köklerinde yaralar ve çürümeler meydana getirerek ölüme neden olur.
Bu hastalık gelişme devresinde kol atma, çiçeklenme ve meyve oluşum döneminde de görülebilir bitkinin kol uçlarından başlayarak yaprak ve tüm bitkide çökme meydana getirir. Hastalık bitkilerin kök boğazında açık ve koyu kahverengi yanıklıkla birlikte bazen bu kısımlarda zamklaşma görülür.

Hastalıkla kültürel mücadele olarak hastalıklı bitkiler sökülmeli ve münavebe uygulanmalıdır. Kimyasal mücadelesinde ise bitkiler kol atmaya başladıktan sonra 2 veya 3 defa %0.1 dozda Benomly 50 veya % 0.2 dozda Thiram 80, %0.1 dozda Maneb 80 karışımından dip yıkaması şeklinde her köke 600 ml. İlaçlı su verilmelidir.
Külleme
Bitkilerin özellikle yaşlı yapraklarında parça parça yuvarlak lekeler belirir meydana gelen bu lekeler zamanla birleşerek yaprağı, yaprak sapını ve gövdeyi kaplar. Önce beyaz toz şeklinde görülen bu yerler sonradan koyulaşır ve bitki gelişimini durdurur.
Kimyasal mücadeleye hastalık belirtisi görüldüğünde toz kükürt, ıslanabilir kükürt Benomly, Thiophanate, Carbendazim ihtiva eden ilaçlardan biriyle başlanmalıdır. İlaçlamalar 10 gün arayla 2-5 defa tekrarlanmalıdır. Sistematik ilaçlar ise 20 gün arayla uygulanmalıdır.

Antraknoz

Yapraklarda esmer veya siyah renkte yuvarlağa yakın lekeler halinde belirir. Bu lekeler birleşerek muntazam olmayan şekilde büyür ve yapraklar parçalanarak kurur. Tüm bitkiyi etkilediğinde yaprak sapı ve meyvelerde esmer ve hafif çukurlu lekeler halinde görülür. Meyvelerdeki bu renkler daha sonra kavuniçi rengine dönüşür.
Hastalık görüldüğünde kültürel, tedbir olarak bu bitkiler sökülmelidir. İlaçlı mücadelesi ise hastalık belirtisi görüldüğünde Zıneb veya Maneb’li ilaçlarla yapılır. Tohum ilaçlamasında Thıram veya Mancozeb kullanılır.
Karpuz Mozaik Virüsü
Karpuzlardan yaprak bitleri ile taşınır. Hastalık belirtisi yapraklarda kabarcık şeklinde açık ve koyu yeşil lekeler, kıvrılmalar ile sürgünlerde bodurluk olarak ortaya çıkar. Çiçeklerde kıvrılma ve fonksiyon bozukluğu, meyvelerde ise lekeli şekil bozukluğu şeklinde görülür. Bitkiler hastalığa erken yakalanırsa gelişme durur ve meyve vermez.
Bu hastalıkla mücadele için temiz tohum kullanılmalı ve taşıyıcı yaprak bitleri ile mücadele edilmelidir.
Hıyar Mozaik Virüsü
Kavunda büyük zarar yapan bir hastalıktır. Yapraklar açık yeşil sarı beneklidir. Tüm bitkiyi bodur bırakan bir hastalıktır. Bitkilerin meyve tutumu az ve meyvelerin kalitesi bozuktur.
Hastalığın ilaçlı mücadelesi yoktur. Taşıyıcı olan yaprak bitleri ile mücadele edilmeli sertifikalı tohum kullanılmalıdır.
Tel Kurtları
Tel kurtlarının uzun, parlak, sarı-kahverengi renkli larvaları tohumlara ve genç fidelerin köklerine zarar verir. Köklerin içine girerek galeriler açar ve fidelerin ölümüne neden olur. Tel kurtlarının larvalarına karşı Diazinon, Chlorpryhos veya Endosülfanlı ilaçlardan biri ile ekimden önce toprak ilaçlaması yapılır. Ayrıca Chlorpryhos veya Endosülfanlı ilaçlarda tohum ilaçlaması yapılır.
Yaprak Biti
Bu zararlılar yaprak altlarından sürgün uçlarından ve büyüme konilerinden bitki özsuyunu emerek zarar yaparlar. Yaprakların kıvrılmalarına ve bükülmelerine sebep olurlar. Yaprak bitleriyle ilaçlı mücadele Malathion, Fenitrothion, Endosülfan, Carbarly içeren ilaçlar kullanılır.
Kırmızı Örümcekler
Oval şekilde olan ve zor görülebilen bu zararlılar yapraklardan bitki özsuyunu emerek zarar yapar. Yaprakların alt yüzeyinde ergin, larva pimf ve yumurtaları bir arada bulunur. Zararlıların emdiği yapraklar sararır, kıvrılır ve kururlar. Kırmızı örümceklerde kimyasal mücadele Malathion, Eromophos, Dicofol, Tetradifon, Binapeoryl içeren ilaçlardan biri kullanılır.

Kavun Kızıl Böceği
Bu zararlı 6-7 mm boyunda demir kırmızısı renginde çok hareketli ve uzun bir yapıya sahiptir. Larvaları ince uzun olup büyüdüğünde 10-15 mm boyunda ve sarımsı limon renktedir. Erginleri bitkinin yapraklarında, larvaları ise köklerde zarar yapar.
Kavun kızıl böceğinin erginlerine karşı Carbaryl, Bromopos, Malathion, Diazinon içeren larvalarına karşı Endosülfan içeren ilaçlar kullanılır.

Kavun, Karpuz Telli Böceği
Ergin üstten yarım küre şeklinde görülen kanatlarının üzerinde altışar adet siyah renkte lekeler bulunan ve uğurböceğine benzeyen bir böcektir. Ergin kırmızımsı renkte olup larvaları kavuniçi renginde oval ve geniştir. Larvaların üzeri dikenimsi kıllarla örtülüdür. Erginler kışı yaşadığı bitki artıkları arasında geçirerek Haziran ayında yumurtalarını bitki yapraklarının altına kümeler halinde bırakır. Erginler çiçek, meyve özü ve genç sürgünlerde, larvalar ise yapraklarda zarar yapar.
Kimyasal mücadelesinde Carlbarly, Bromophos, Malathion ve Diazinon içeren ilaçlar kullanılır.
Kavun Sineği
Larva döneminde zarar yapan bir zararlıdır. Larvalar meyvelerin çekirdek evinde tahribat yapar. Larvaların meyve içindeki artık ve pislikleri ile dışarı çıkarken açtıkları deliklerdeki çürümeler meyvelerin kalitesini bozar.
Kavun sineğine karşı birinci ilaçlama meyveler fındık büyüklüğünde iken Carbarly, Fenthion, Diazinon, Malathion ve Endosulfan içeren ilaçlarla yapılır. İkinci ilaçlama birinci ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır.
5. HASAT, HARMAN VE DEPOLANMASI
Meyveler tam olgunlaşma devresinde hasat edilmelidir. Olgunluğa gelmiş kavunlar saplarında elle koparılmak veya bıçakla kesilmek suretiyle hasat edilirler. Hasat işleri sabah yapılmalı ve küçük yığınlar halinde toplanan kavunlar güneşte fazla bekletilmemelidir. Kavunlar hemen pazara veya depoya sevk edilmelidir. Eğer kavunlar depoda uzun süre saklanacaksa zaman zaman ters çevrilmelidir.
6. VERİM VE MALİYET 
Kuru koşullarda Adıyaman yöresinde ortalama kavun verimi 1.300 kg/da iken sulu koşullarda Harran Ovasında Çukurova Ziraat Fakültesinin yapmış olduğu araştırmada pazarlanabilir verim 2.683 kg/da bulunmuştur.
Bölgemizde sulu koşullarda kavun maliyetleri konusunda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Köy Hizmetleri Şanlıurfa Araştırma Enstitüsü tarafından Adıyaman’da yapılan araştırmada kuru koşullarda kavun yetiştiriciliği için 16.15 sa/da insan işgücü ve 1.68 sa/da makine işgücüne ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir.

Kaynak : 
Sebzecilik - Ziya KÜTEVİN, Dr. Tamer TÜRKEŞ
Özel Sebze Yetiştiriciliği - Prof. Dr. Atila GÜNAY
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
back to top